MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Tarihini Bilmelisin
Turgay Parlakyıldız

Tarihini Bilmelisin


TARÝHÝNÝ BÝLMELÝSÝN (Açýklamalý)

Biz ki gecelerin seyrini tutarýz
Gönül havzasýna tohumu katarýz
Hain pençesine kancayý atarýz
Mihrap’ý sivriltip, zulme ok oluruz
Destansý tarihin bilgisinde büyü

Ateþi elinle tut korkma celattan
Þan dolu tarihin sarkma elmastan
Zebun gibi hakký bilip ol eþraftan
Namerd hançer olsa ayrýlma esastan
Destansý tarihin ilgisinde büyü

Biz ki kalbimizde Pir Sultan Abdal’ýz
Sevdayla yýkanmýþ, beyt-ül ahval’ýz
Gam yükü taþýmýþ birer sandal’ýz
Hoþgörü ehlinde mazhar-ý emsal’ýz
Destansý tarihin özgesinde büyü

Biz ki Nesimiyiz derimiz yüzülür
Kanýmýz aksada hak ile süzülür
Þah-ý hükümdarý korkuyla büzülür
Cesur bir ahlâkýn makamý dizilir
Destansý tarihin gölgesinde büyü

Biz ki levh-i lisan da Yunus Emre’yiz
Diyarý hasrette birer Cemreyiz
Þiirlerde hece gazelde i mgeyiz
Ikrar’ý lugatýn kavlinde si mgeyiz
Destansý Tarihin bölgesinde büyü

Biz ki özümüzde Bektaþ-i Veliyiz
Horasan’da esen bilgenin yeliyiz
Anadolu’da tüten hakkýn eliyiz
Hak olan her ýrka hoþgörü ehliyiz
Destansý Tarihin sevgisinde büyü

Biz ki nehirler’i yatak bellemiþiz
Yýldýzlarý bir bir yorgan eylemiþiz
Yeri, göðü, yeddi arþý gözlemiþiz
Gavuru vatandan hepten elemiþiz
Destansý Tarihin meclisinde büyü

Elbet ses olacak hiccet-i fermanýn
Umudu körükle cesurdur harmanýn
Turgay’ý çaðlatýr, yürekse dermanýn
Yezid soysuzuna ok vursun imanýn
Destansý Tarihin yetkisinde büyü

Önemli Açýklama:
Mihrap, yardým istenilen oyuk, girintili yer.

Beyt-ül ahval, "tasavvufta" hakikatýn tescil edildiði kalplerin birleþen halidir.
Sözlükte "beyt" evdir, "ahval, haller durumlar.

"Levh-i lisan" yazý yazmaya uygun yassý ve düzgün yüzey” anlamýndaki levh ile “silinmekten korunmuþ" düzgün satýh, lisan Dil
Bir nevi düzgün dil.

’’Zebun’’ güçsüz zayýf ve aciz bir kimse, olmasýna raðmen zalimlerin oyununu bozan bir kimsedir.

Pir Sultan Abdal:
Kanunî Sultan Süleyman ile..
Ýran Þahý I. Tâhmasb zamanýnda yaþadý.
Dönemin rejimine ve haksýzlýðýna baþ kaldýrmakla beraber
Hýzýr Paþa tarafýndan Sivas’ta asýldý.
Pir Sultan Abdal, þiirlerinde Allah, Ýslam Peygamberi Muhammed, Ali, On Ýki Ýmam ve Ehl-i Beyt sevgisini sýkça iþlemiþtir.

Seyyid Nesimi;
Mýsýr Çerkez kölemenleri hükûmdarý El-Müeyyed Þeyh’in emriyle Þam’da derisi yüzülerek öldürülmüþtür.
Cesedinin bir hafta halka gösterildiði, ayrýca öldürüldükten sonra derisini, omzuna alýp 7 kapýdan ayný anda çýktýðý rivayet edilir
Seyyid Nesimi;
1369-1370 yýllarý arasýnda olduðu Azerbeycanýn Þamahý Þehrinde doðmuþtur.
Ýdamýnýn da 1418 veya 1419 yýlýnda olduðu tahmin edilmektedir.
Türkçe ve Farsça divanlarý yazmýþtýr.

Yunus Emre;
Anadolu sahasýnda yetiþmiþ Türk þair ve mutasavvýf. 13. yüzyýlýn son yarýsý ve 14. yüzyýlýn baþlarýnda yaþamýþ,
Anadolu’da Türkçe þiirin öncüsü sayýlýr.

Hacý Bektaþ-ý (1281-1338)
Osmanlý Ordusunda yeniçeriler Bektaþîlik kurallarýna göre yetiþtirilirdi.
Bu nedenle Yeniçerilere tarihte,
Hacý Bektâþ-ý Velî çocuklarý da denirdi.
Ocaðýn banisi.. Hacý Bektâþ-ý Velî olarak kabul edilirdi.
Seferlere giderken yanlarýnda daimâ Bektaþî dede ve babalarý eþlik ederlerdi.
Bugün Balkanlarýn her köþesine Bektaþîliði yeniçeriler taþýmýþtýr.
Ayrýca osmanlý’nýn kuruluþu’na en büyük katkýyý saðlayan Aeliveler’dir.
En büyük zülmü’de, Yavuz Sultan Selim tarafýnda görmüþ ve katledilmiþlerdir.

Yezid ve soysuzlarý...
Muaviye’nin ölümünden sonra tahta geçen oðlu Yezid, biat almak için insanlarý zorlamaya baþlamýþtýr.
Durumu öðrenen Hz. Hüseyin buna þiddetle karþý çýkmýþ, önce Mekke’ye giderek yapýlmasý gerekenlerle ilgili olarak güvendiði insanlarýn fikrini almýþtýr.
Bu arada vaktiyle babasýnýn hilafet merkezi olan Kufe’den kendisini hilafete geçmek üzere Kufe’ye davet eden ýsrarlý mektuplar almýþtýr.
Bunun üzerine yerinde incelemeler yapmak üzere amcasýnýn oðlu Müslim’i Kufe’ye göndermiþtir.
Onun olumlu raporlarý çerçevesinde hazýrlýklara giren Hz. Hüseyin aile efradý ve yakýnlarýndan oluþan küçük bir askeri birlikle yola çýkmýþtýr.

Kufe’de Hz. Hüseyin lehine geliþen olaylardan haberdar olan Yezid harekete geçerek valiyi görevden alýp yerine problemi çözmesi emriyle Ýbn Ziyad’ý görevlendirmiþtir.
Duruma el koyan yeni vali önce halký tehdit edip korkutmuþ, ardýndan Müslim’i yakalatýp öldürtmüþtür.

Hz. Hüseyin bu olumsuz geliþmelerden yolda iken haberdar olmuþ, Hz. Hüseyin’in yolda olduðunu öðrenen Ýbn Ziyad, baþka bir görev için hazýrlanmýþ Ömer b. Sa’d komutasýndaki askeri birliði
Hz. Hüseyin’in üzerine göndermiþtir.

Önce su yollarý kapatýlan ve teslime zorlanan
Hz. Hüseyin ve küçük birliði ardýndan 10 Muharrem yani 10 (ekim) 681 yýlýnda acýmasýz bir saldýrý ile devre dýþý býrakýlmýþtýr.
Kahramanca savaþan Hz. Hüseyin’in mübarek baþý gövdesinden ayrýlmýþ,
ayrýca 70 dolayýndaki yakýný da hunharca þehit edilmiþtir.

Not geçmiþini bilmeyenler geleceðe ýþýk tutamazlar!

Turgay PARLAKYILDIZ
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.