DÖNER KOLTUKLU DAZLAK
Döner koltuklu kodaman,
Oynattý gözünü kaþýný,
Bulutsuz masmavi gökyüzüne,
Kaldýrdý dazlak baþýný,
Dünya malýna doyumsuz gözlerini,
Kýstý dönüþtürdü çuvaldýz deliðine…
Bekledi öyle uzun süre,
Kulak verdi beynindeki tilkilere,
Temizledi birkaç kez,
Helal geçmez boðazýný,
Açtý avuçlarýný gökyüzüne,
Oynatmaya baþladý aðzýný…
“ Rap bana hep bana ver bana,”
Kendinden geçti gürledi,
Dönüþtü uyaklý sözcükler,
Makineli tüfek mermisine,
Sevdalandý kendi sesine,
Güç aradý tükenen nefesine…
Utancýmýn plakasý,
Döner koltuðun yalakasý,
Kiþiliksizliðin tescilli markasý,
Yýlýþtý yapýþtý kodamanýn eteðine,
Salyasý döndü sele,
Yalvarmaktan geçirdi havale…
“Aðam paþam patronum pirim,
Sana kurban olsun ölüm dirim,
Senin olsun et kaymak bal,
Yeter bana kemik yal…”
Tescilli marka kiþiliksiz yalaka,
Yalvardý kodamana salyasý aka aka…
Kodaman sýrýttý itti birden,
“Et kalmaz benim kemiðimden,
Haramdandýr bu koltuðun bereketi,
Bölüþmem kimseyle bal kaymak eti,
Gres yaðlýdýr benim yemek borusu,
Yeter sana artýklarýmýn kokusu…”
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mahmut Cantekin Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.