YKS'YE HAZIRLANAN KİŞİLER İÇİN TÜRKÇE SORULARI
1) Yapay zeka, insanlarýn günlük hayatlarýný kolaylaþtýran ---- bir teknolojidir. Ancak yapay zeka, insanlarýn yerini alabilecek veya etik sorunlara yol açabilecek ---- bir güce de sahiptir. Bu cümlede boþ býrakýlan yerlere sýrasýyla aþaðýdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) yararlý - tehlikeli B) zararlý - yetersiz
C) gereksiz - zararsýz D) ilginç - faydalý
E) eðlenceli - yaratýcý
Bu cümlede boþ býrakýlan yerlere sýrasýyla getirilmesi gereken en uygun seçenek A) yararlý - tehlikeli olacaktýr. Yapay zeka, insanlarýn günlük hayatlarýný kolaylaþtýran bir teknoloji olarak tanýmlanabilir, çünkü pek çok alanda insanlara yardýmcý olur, iþleri hýzlandýrýr ve verimliliði artýrýr. Ancak yapay zeka, insanlarýn yerini alabilecek veya etik sorunlara yol açabilecek bir güce de sahiptir, çünkü kontrolsüz veya kötüye kullanýldýðýnda insanlara zarar verebilir, iþsizliði artýrabilir veya insan haklarýný ihlal edebilir. Bu nedenle, yapay zekanýn hem yararlý hem de tehlikeli yönleri olduðunu söylemek mümkündür.
2) 1950-1960’lý yýllarda Beyoðlu, Ýstanbul’un en canlý, en renkli, en eðlenceli semtiydi.
Beyoðlu’nda her türlü sanat, kültür, eðitim, ticaret ve sosyal faaliyet vardý. Beyoðlu’nda yaþayanlar da bu faaliyetlere katýlarak hem kendilerini geliþtiriyor hem de eðleniyorlardý.
Bu cümlede Beyoðlu ile ilgili anlatýlmak istenen aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Semtin tarihi ve kültürel mirasýný koruyan,
geleneksel bir yapý sergilemesi
B) Semtin farklý diller, dinler, kültürler arasýnda bir köprü oluþturan, kozmopolit bir yapý göstermesi
C) Semtin sanat, kültür, eðitim, ticaret ve sosyal faaliyetlerin merkezi olmasý, dinamik bir yapý oluþturmasý
D) Semtin hem yerli hem yabancý turistlerin ilgisini çeken, cazibe merkezi bir yapý sunmasý
E) Semtin hem modern hem geleneksel deðerleri bir arada yaþatan, uyumlu bir yapý ortaya koymasý
Bu cümlede Beyoðlu ile ilgili anlatýlmak istenen seçenek C’dir. Cümle, Beyoðlu’nun 1950-1960’lý yýllarda sanat, kültür, eðitim, ticaret ve sosyal faaliyetlerin merkezi olduðunu ve semtte yaþayanlarýn bu faaliyetlere katýlarak hem kendilerini geliþtirdiklerini hem de eðlendiklerini vurgulamaktadýr. Bu da semtin dinamik bir yapý oluþturduðunu göstermektedir. Diðer seçenekler, Beyoðlu’nun diðer özelliklerini veya yorumlarýný içerebilir, ancak cümlede anlatýlmak istenen bunlar deðildir.
3) Yapay zekâ, müzik alanýnda da kendini göstermektedir. Yapay zekâ uygulamalarý, bestecilerin yeni melodiler, ritimler ve armoniler üretmesine yardýmcý olmaktadýr. Bazý yapay zekâ uygulamalarý, insanlarýn müzik zevklerini analiz ederek onlara uygun þarkýlar önermektedir. Bazý yapay zekâ uygulamalarý ise, insan sesini taklit ederek þarký söylemektedir. Tüm bunlar, yapay zekânýn müzik alanýnda insan yaratýcýlýðýný destekleyebileceðini veya deðiþtirebileceðini göstermektedir.
Bu parçadan yapay zekâ ile ilgili aþaðýdakilerin hangisine ulaþýlabilir?
A) Ürettiði müzikler ile insanlarýn duygularýný etkilemeye çalýþmaktadýr.
B) Müzik ögelerini matematiksel bir þekilde hesaplayarak müziði bilimsel hâle getirmektedir.
C) Müzik ögeleri üreterek öngörülenin ötesinde bir sanatsal ifade olabileceðini göstermektedir.
D) Geliþtirdiði içerikle insanlara estetik bir müzik anlayýþý kazandýrmayý amaçlamaktadýr.
E) Kullaným alaný, insan yapay zekâ karþýlaþtýrmasýna dair tartýþmayý beraberinde getirmektedir.
4) Bir okulda iki öðrenci ayný sýnavdan yüksek not almak isterler. Öðrencilerden biri sýnava hazýrlanmak için her gün düzenli olarak ders çalýþýr, konularý tekrar eder, test çözer ve öðretmenlerinden yardým ister. Diðer öðrenci ise sýnava hazýrlanmak için son güne kadar bekler, gece boyunca ders çalýþýr, hafýzasýna güvenir ve arkadaþlarýndan not ister. Sýnav günü geldiðinde iki öðrenci de sýnavý baþarýyla tamamlarlar ve yüksek not alýrlar. Baþarý odaklý baktýðýmýzda iki öðrenci de ayný hedefe ulaþmýþ görünüyor ancak öðrencilerin sýnava hazýrlanma þekilleri, öðrenme kaliteleri, saðlýk durumlarý gibi durumlar dikkate alýndýðýnda eþit derecede baþarýlý olduklarý söylenemez.
Bu parçada asýl anlatýlmak istenen aþaðýdakilerden
hangisidir?
A) Bir hedefe ulaþmak için farklý stratejiler izlemek mümkündür.
B) Bir sýnavda yüksek not almak, öðrenmenin tek göstergesi deðildir.
C) Bir sýnava hazýrlanýrken sonuç kadar sürecin kalitesi de önemlidir.
D) Bir sýnavda baþarýlý olmak, öðrencinin motivasyonunu arttýrýr.
E) Bir sýnava hazýrlanýrken arkadaþlardan ve öðretmenlerden destek almak faydalýdýr.
Bu sorunun doðru cevabý C seçeneðidir. Parçada, iki öðrencinin ayný sýnavda yüksek not almak için farklý yöntemlerle hazýrlandýklarý ve sonuçta baþardýklarý anlatýlýyor. Ancak, bu baþarýyý deðerlendirirken sadece sonucu deðil, sürecin kalitesini de göz önünde bulundurmak gerektiði vurgulanýyor. Çünkü, süreçte öðrenme kalitesi, saðlýk durumu, motivasyon gibi faktörler, baþarýyý etkileyen unsurlardýr.
5) Küçük bir çocuk, babasýnýn anlattýðý masallarý çok severdi. Babasý her gece ona farklý bir masal anlatýr, çocuk da hayal gücüyle masalýn kahramanlarýný canlandýrýrdý. Bir gün babasý, çocuða bir kitap hediye etti. Kitapta, babasýnýn anlattýðý masallarýn resimleri vardý. Çocuk, kitabý açtýðýnda çok þaþýrdý. Çünkü, resimlerdeki kahramanlar, onun hayal ettiði gibi deðildi. Çocuk, babasýna dönerek "Ama bu masallar deðil ki!" dedi.
Bu parçada anlatýlan masal kitabýna atýf yapýlarak anlatýlmak istenen aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Resimler, masallarýn gerçekliðini yansýtmaz, sadece bir
yorumdur.
B) Masallar, çocuklarýn hayal gücünü geliþtirmek için yazýlmýþtýr, resimlere ihtiyaç duymazlar.
C) Kitaplar, masallarýn en iyi aktarýldýðý araçlardýr, sözlü anlatýmdan daha etkilidirler.
D) Masallarýn resimleri, çocuklarýn hayal ettikleri kahramanlarla özdeþleþmelerine yardýmcý olur.
E) Resimler, masallarýn sanatsal bir üretim olduðunu gösterir, gerçeklikle ilgisi yoktur.
6) Bir fotoðrafýn sayfalarca yazýya bedel olduðu çokça söylenmiþtir. Hatta kimileri, fotoðraf çekmek yerine yazýyla anlatmanýn zaman kaybý olduðunu düþünür.
Çok eskilerden bir öyküye yapýlan atýf da bunun göstergesidir. Bu öyküde lalasý þehzadeye uzun uzun aslaný tarif etmekte, lalanýn tasviriyle de þehzade; aslaný
tanýdýðýný sanmaktadýr. Günün birinde saraya bir aslan gelir ve herkes avluya çýkýp onu seyretmeye baþlar.
Þehzade de aslana baktýktan sonra lalasýna dönerek “Ama bu aslan deðil ki!” der.
Bu parçada söz edilen öyküye atýf yapýlarak
anlatýlmak istenen aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Fotoðrafýn aksine yazý ve söz, gerçekliði olduðundan farklý bir þekilde yansýtabilir.
B) Bir nesneyi tüm hatlarýyla anlayabilmek için önce onun fotoðrafýný görmek gerekir.
C) Edebiyat yýllar boyu üstlendiði rolü, gelecekte fotoðrafçýlýk sanatýna devredebilir.
D) Yansýz bir yaklaþýmla deðerlendirilen durum ve olaylar, bilgiyi somutlaþtýrmaya yarar.
E) Fotoðrafýn sanatsal bir üretim sayýlmasý için görüntüye ruh kazandýrmasý beklenir.
Bu parçada söz edilen öyküye atýf yapýlarak anlatýlmak istenen, fotoðrafýn aksine yazý ve sözün, gerçekliði olduðundan farklý bir þekilde yansýtabileceðidir. Bu nedenle doðru cevap A seçeneðidir.
Bu öykü, Osmanlý tarihinde lala ve þehzade iliþkisini anlatan bir anekdottur. Lala, þehzadenin eðitiminden ve idaresinden sorumlu olan kiþiydi. Lala, þehzadeye aslaný tarif ederken, onun gerçek görünümünü ve özelliklerini yeterince aktaramamýþtýr. Bu da þehzadenin, aslaný gördüðünde hayal kýrýklýðýna uðramasýna ve lalasýna güvenini kaybetmesine sebep olmuþtur. Bu öykü, yazý ve sözün, gerçeði tam olarak yansýtmadýðýný, bazen yanlýþ anlamalara veya eksik bilgilere yol açabileceðini vurgulamaktadýr. Fotoðraf ise, gerçeði olduðu gibi gösteren, daha somut ve güvenilir bir araçtýr. Bu parçada, fotoðrafýn yazý ve söze üstün olduðu fikri savunulmaktadýr.
7) Yazdýðým bu roman, aslýnda bir aþk hikayesi deðil, bir tarih romaný. Osmanlý
Ýmparatorluðu’nun son dönemlerinde yaþanan olaylarý, bir subayýn ve bir hemþirenin gözünden anlatmaya çalýþtým. Bu sayede hem tarihi gerçeklere ýþýk tutmak, hem de insanlarýn duygularýný yansýtmak istedim. Romanýmýn, okuyuculara hem bilgi, hem de keyif vermesini umuyorum.
Bu parçada altý çizili sözle anlatýlmak istenen aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Tarihi romanlarýn aþk hikayeleri içermemesi gerektiði
B) Osmanlý Ýmparatorluðu’nun son dönemlerinin önemi
C) Bir subayýn ve bir hemþirenin aþk maceralarý
D) Tarihi gerçeklerle duygusal anlatýmýn birleþtirilmesi
E) Romanýn okuyuculara hem bilgi, hem de keyif vermesi
Cevap D Bu parçada altý çizili sözle anlatýlmak istenen, tarihi gerçeklerle duygusal anlatýmýn birleþtirilmesidir. Yani, yazar hem tarihi olaylarý hem de karakterlerin duygularýný romanýnda aktarmak istemiþtir. Bu, edebiyatta sýkça kullanýlan bir yöntemdir. Bu sayede, okuyucular hem tarihi bilgiler edinir, hem de karakterlerle empati kurar. Bu nedenle, doðru cevap D seçeneðidir. Diðer seçenekler, parçada altý çizili sözle doðrudan ilgili deðildir.
8) Toplumun geliþmesi ve refahý için bilim ve teknoloji alanýnda yenilikçi çalýþmalar yapmak gereklidir. Bu çalýþmalar; týpký bir sanat eseri gibi yaratýcý, özgün ve kaliteli olmalýdýr.
Bu cümlede anlatýlmak istenen aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Bilim ve teknoloji alanýnda yapýlan çalýþmalarýn toplumun ihtiyaçlarýna cevap vermesi gerekir.
B) Bilim ve teknoloji alanýnda yapýlan çalýþmalarýn sanatsal bir deðer taþýmasý önemlidir.
C) Bilim ve teknoloji alanýnda yapýlan çalýþmalarýn yaratýcýlýk, özgünlük ve kalite gibi kriterlere sahip olmasý gerekir.
D) Bilim ve teknoloji alanýnda yapýlan çalýþmalarýn geliþmiþ ülkelerin seviyesine ulaþmasý gerekir.
E) Bilim ve teknoloji alanýnda yapýlan çalýþmalarýn toplumun geliþmesi ve refahý için yeterli olduðu söylenemez.
Bu sorunun doðru cevabý C seçeneðidir. Cümlede, bilim ve teknoloji alanýndaki çalýþmalarýn bir sanat eserine benzetilmesi, yaratýcýlýk, özgünlük ve kalite gibi kriterlerin önemini vurgulamaktadýr. Diðer seçenekler ise cümlede geçen kavramlarla ilgili genel ifadelerdir.
9) Çocukken çok kitap okuyanlar, büyüdüklerinde daha iyi yazar olurlar.
Bu cümlede anlatýlmak istenen aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Kitap okumak, yazarlýk yeteneðini geliþtirir ve yazma becerisini artýrýr.
B) Çocuklukta edinilen alýþkanlýklar, yetiþkinlikte meslek seçimini etkiler.
C) Kitap okumak, hayatýn anlamýný bulmaya ve kendini ifade etmeye yardýmcý olur.
D) Çocuklukta çok kitap okuyanlar, büyüdüklerinde daha çok kitap okumaya devam ederler.
E) Kitap okumak, yaratýcýlýðý ve hayal gücünü kýsýtlayan bir faaliyettir.
Cevap A Bu soruda, cümlede anlatýlmak istenen, kitap okumanýn yazarlýk yeteneði ve yazma becerisi üzerindeki olumlu etkisidir. Bu nedenle, cevap seçeneklerinden A þýkký en doðru cevaptýr.
10) (I) Plasebo, hastalara gerçek ilaç yerine verilen ve sadece psikolojik bir etki yaratan sahte ilaçtýr. (II) Bu ilacýn etkisi, hastanýn iyileþeceðine olan inancýyla orantýlýdýr. (III) Plasebo etkisi, çoðunlukla aðrý, depresyon, anksiyete gibi belirtileri olan hastalarda görülür. (IV) Plasebo etkisi, hastalarýn beklentileri, doktorlarýn tavýrlarý, tedavi ortamý gibi faktörlerden etkilenir. (V) Plasebo etkisi, gerçek ilaçlarýn etkinliðini test etmek için kullanýlan kontrollü deneylerde önemli bir rol oynar.
Bu parçada numaralanmýþ cümlelerde söz edilen plasebo ile ilgili aþaðýdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, plasebonun tanýmý yapýlmýþtýr.
B) II. cümlede, plasebo etkisinin þiddeti açýklanmýþtýr.
C) III. cümlede, plasebo etkisinin görüldüðü hastalýklar sýralanmýþtýr.
D) IV. cümlede, plasebo etkisini etkileyen faktörler belirtilmiþtir.
E) V. cümlede, plasebo etkisinin tarihi geliþimi anlatýlmýþtýr.
Bu sorunun cevabý E seçeneðidir. V. cümlede, plasebo etkisinin tarihi geliþimi anlatýlmamýþtýr. Bu cümlede, plasebo etkisinin gerçek ilaçlarýn etkinliðini test etmek için kullanýlan kontrollü deneylerde önemli bir rol oynadýðý belirtilmiþtir.
11) I . Þair, Mona Rosa þiirinde tasavvufi aþký modern bir dille anlatmýþ ve sevdiði kadýnýn adýný her dizeye gizlemiþtir.
II. Þair, Mona Rosa þiirini yazarken Geyve’nin güllerini, incir kuþlarýný, zeytin aðaçlarýný ve söðüt gölgelerini þiirine yansýtmýþtýr.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doðru bir biçimde birleþtirilmiþ hâli aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Tasavvufi aþký modern bir dille anlatan ve sevdiði kadýnýn adýný her dizeye gizleyen þair; Geyve’nin güllerini, incir kuþlarýný, zeytin aðaçlarýný ve söðüt gölgesini Mona Rosa þiirine yansýtmýþtýr.
B) Mona Rosa þiirinde sevdiði kadýnýn adýný her dizeye gizleyen þair; tasavvufi aþký modern bir dille anlatýrken Geyve’nin güllerini, incir kuþlarýný, zeytin aðaçlarýný ve söðüt gölgesini þiirine katmýþtýr.
C) Þair, sevdiði kadýnýn adýný her dizeye gizlediði Mona Rosa þiirinde; tasavvufi aþký modern bir dille anlatmýþ ve Geyve’nin güllerini, incir kuþlarýný, zeytin aðaçlarýný ve söðüt gölgesini þiirine aktarmýþtýr.
D) Geyve’nin güllerini, incir kuþlarýný, zeytin aðaçlarýný ve söðüt gölgesini Mona Rosa þiirine yansýtan þair; sevdiði kadýnýn adýný her dizeye gizlemiþ ve tasavvufi aþký modern bir dille anlatmýþtýr.
E) Mona Rosa þiirini yazarken tasavvufi aþký modern bir dille anlatan þair; sevdiði kadýnýn adýný her dizeye gizlemiþ ve Geyve’nin güllerini, incir kuþlarýný, zeytin aðaçlarýný ve söðüt gölgesini þiirine dahil etmiþtir.
Bu sorunun cevabý C seçeneðidir. Bu seçenek, iki cümlede ifade edilenleri anlamca doðru bir biçimde birleþtirmektedir. Diðer seçeneklerde, bazý sözcüklerin yeri deðiþtirilmiþ, bazý anlamlar kaybolmuþ veya çarpýtýlmýþtýr.
12) (I) Türkiye, son yýllarda yaþanan doðal afetlerle mücadele etmek için çeþitli önlemler alýyor. (II) Özellikle deprem riski taþýyan bölgelerdeki binalarýn güçlendirilmesi veya yenilenmesi konusunda çalýþmalar yürütülüyor. (III) Ancak bu çalýþmalarýn yeterli olmadýðý, bazý binalarýn
hâlâ tehlike arz ettiði belirtiliyor. (IV) Bu nedenle vatandaþlarýn deprem anýnda ve sonrasýnda yapmasý gerekenler hakkýnda bilinçlendirilmesi gerekiyor. (V) Ayrýca deprem çantalarýnýn hazýrlanmasý ve deprem sigortasýnýn yaptýrýlmasý da önemli hususlar arasýnda sayýlýyor. Bu parçada numaralanmýþ cümlelerin hangisinde hem isim-fiil hem sýfat-fiil hem de zarf-fiil yer almaktadýr?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Bu sorunun cevabý D seçeneðidir. (IV) numaralý cümlede hem isim-fiil hem sýfat-fiil hem de zarffiil yer almaktadýr. Bu cümledeki fiilimsileri þöyle belirtebiliriz:
Bilinçlendirilmesi: Fiillere getirilen "-me / -ma" eki ile oluþturulan isim-fiildir. Bu sözcük cümlede özne görevindedir.
Yapmasý gerekenler: Fiillere getirilen "-en / -an" eki ile oluþturulan sýfat-fiildir. Bu sözcük cümlede tümleç görevindedir.
Hakkýnda: Fiillere getirilen "-ca / -ce" eki ile oluþturulan zarf-fiildir. Bu sözcük cümlede yüklemi niteleyen zarf görevindedir. Diðer cümlelerde ise sadece bir veya iki tür fiilimsi bulunmaktadýr.
13) (I) Ýnsanlar, doðal çevrelerini deðiþtirerek yaþam alanlarýný geniþletmiþlerdir. (II) Bu deðiþim, bazý canlý türlerinin yok olmasýna, bazýlarýnýn ise yeni ortamlara uyum saðlamasýna neden olmuþtur. (III) Özellikle tarým ve hayvancýlýk faaliyetleri, insanlarýn beslenme ihtiyaçlarýný karþýlamak için doðal ekosistemleri etkilemiþtir. (IV) Bu etkiler, hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar doðurmuþtur.
Bu parçada numaralanmýþ cümlelerin hangisinden sonra “Tarým ve hayvancýlýk, insanlarýn yerleþik hayata geçmesinde önemli bir rol oynamýþtýr.” cümlesi getirilebilir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Bu sorunun cevabý C seçeneðidir. Çünkü tarým ve hayvancýlýk faaliyetleri, insanlarýn yerleþik hayata geçiþinin temel nedenlerinden biridir. Bu nedenle, III. cümleden sonra “Tarým ve hayvancýlýk, insanlarýn yerleþik hayata geçmesinde önemli bir rol oynamýþtýr.” cümlesi getirilebilir. Bu cümle, parçanýn ana fikrini destekleyen bir detay olarak iþlev görür. Diðer seçeneklerde ise bu cümle, parçanýn bütünlüðünü bozar veya anlamsýz bir baðlantý kurar.
14) Film, bir yazarýn hayal gücünün sýnýrlarýný zorlayan bir maceraya atýlmasýný konu alýyor. Bir gün, yazdýðý romanýn kahramanýnýn gerçek olduðunu ve onunla iletiþim kurabildiðini fark ediyor. Bu durum, hem yazarýn hem de kahramanýn hayatýný altüst ediyor. Yazar, kahramanýnýn yaþadýðý dünyayý deðiþtirmeye çalýþýrken, kahraman da yazarýn dünyasýna girmeye çalýþýyor. Ancak bu süreçte ikisi de kendilerini tehlikeli ve beklenmedik olaylarýn içinde buluyor. Film, yazarýn ve kahramanýn gerçeklik ve hayal arasýndaki ince çizgiyi aþmalarýnýn sonuçlarýný gösteriyor.
Bu parçada söz edilen filmin konusuyla ilgili aþaðýdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Yazarýn ve kahramanýn birbirlerine aþýk olduðu
B) Yazarýn ve kahramanýn kendi dünyalarýndan kaçtýðý
C) Yazarýn ve kahramanýn gerçekliði sorguladýðý
D) Yazarýn ve kahramanýn hayal güçlerini kaybettiði
E) Yazarýn ve kahramanýn birlikte yazmaya baþladýðý
Bu sorunun cevabý C) Yazarýn ve kahramanýn gerçekliði sorguladýðý seçeneði olabilir. Parçada yazarýn ve kahramanýn gerçeklik ve hayal arasýndaki ince çizgiyi aþtýklarý ve bu durumun sonuçlarýný yaþadýklarý belirtiliyor. Bu da yazarýn ve kahramanýn gerçekliðin ne olduðunu ve kendi dünyalarýnýn ne kadar gerçek olduðunu sorguladýklarýný gösteriyor.
15) Ýnsan, doðayla kurduðu iliþki sayesinde kendini tanýr, geliþtirir ve anlamlandýrýr. Doða, insanýn hem fiziksel hem de ruhsal ihtiyaçlarýný karþýlayan bir kaynak olduðu kadar, onun ahlaki ve estetik deðerlerini de þekillendiren bir öðretmendir. Ancak modern çaðda insan, doðayý sadece bir araç olarak görmeye ve onu sömürmeye baþlamýþtýr. Bu durum, hem doðanýn hem de insanýn zarar görmesine neden olmuþtur. Ýnsan, doðayla uyumlu bir yaþam sürdürmek için ona saygý duymalý ve onunla iþbirliði yapmalýdýr.
Aþaðýdakilerden hangisi bu parçadaki düþünceye karþýt bir görüþü yansýtýr?
A) Doða, insanýn yaþamýný kolaylaþtýrmak için kullanabileceði bir araçtýr.
B) Doða, insanýn kendini tanýmasýna ve geliþtirmesine yardýmcý olan bir öðretmendir.
C) Doða, insanýn hem fiziksel hem de ruhsal ihtiyaçlarýný karþýlayan bir kaynaktýr.
D) Doða, insanýn ahlaki ve estetik deðerlerini de þekillendiren bir etkendir.
E) Doða, insanla uyumlu bir yaþam sürdürmek için saygý ve iþbirliði gerektirir.
Bu sorunun cevabý C) Bu soru, doða ve modern insan iliþkisi üzerine bir metni anlama becerisini ölçmektedir. Metinde, insanýn doðayla kurduðu iliþkinin önemi ve modern çaðda bu iliþkinin bozulmasý vurgulanmaktadýr. Bu durumun, hem doðaya hem de insana zarar verdiði belirtilmektedir. Bu düþünceye karþýt bir görüþü yansýtan seçenek, metnin ana fikriyle çeliþen ve doðayý sadece bir araç olarak gören seçenektir. Bu nedenle, doðru cevap A seçeneðidir.
16) Gazeteci:
----?
Yazar:
Yazmaya baþlamadan önce çok fazla araþtýrma yapýyorum; tarihi, kültürel ve sosyal baðlamlarý inceliyorum. Ayrýca, farklý üslup ve teknikleri deneyerek kendimi geliþtiriyorum. Edebiyatýn sýnýrlarýný zorlamayý seviyorum.
Gazeteci:
----?
Yazar:
Romanlarýmýn çoðu, gerçek olaylardan esinlenerek oluþturduðum kurgusal karakterlerin yaþadýðý
maceralarý anlatýyor. Bu karakterler, hem bana hem de okurlara kendilerini tanýma fýrsatý veriyor. Onlarla birlikte, hayatýn anlamýný, insanlýðýn deðerini ve kaderin gücünü sorguluyorum. Her karakter, benim içimdeki bir parça ve her okurun da kendinden bir þey bulabileceði bir yansýma.
Bu diyalogda boþ býrakýlan yerlere aþaðýdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) (I) Eserlerinizde hangi türleri kullanýyorsunuz ?
(II) Romanlarýnýzýn ana temasý nedir ?
B) (I) Eserlerinizdeki karakterlerin yaratým süreci nasýl gerçekleþiyor ?
(II) Romanlarýnýzda kullandýðýnýz dil ve anlatým özellikleri nelerdir ?
C) (I) Eserlerinizdeki gerçeklik ve kurgu arasýndaki iliþki nasýl kuruluyor ?
(II) Romanlarýnýzda hangi tarihsel dönemlere deðiniyorsunuz ?
D) (I) Eserlerinizi yazmadan önce nasýl bir hazýrlýk yapýyorsunuz ?
(II) Romanlarýnýzýn kahramanlarý kimlerdir ve neler yaþamaktadýrlar ? E) (I) Eserlerinizdeki mesaj ve düþüncelerin kaynaðý nedir ?
(II) Romanlarýnýzýn okurlara sunduðu deneyim nasýldýr?
Bu soruda, doðru cevabýn D seçeneðidir. Çünkü:
(I) Eserlerinizi yazmadan önce nasýl bir hazýrlýk yapýyorsunuz sorusu, yazarýn araþtýrma yapma, inceleme yapma ve farklý üslup ve teknikleri deneme gibi faaliyetlerini kapsar. Bu soru, yazarýn eserlerini nasýl hazýrladýðýný anlamak için uygun bir sorudur.
(II) Romanlarýnýzýn kahramanlarý kimlerdir ve neler yaþamaktadýrlar sorusu, yazarýn gerçek olaylardan esinlenerek oluþturduðu kurgusal karakterlerin maceralarýný anlatmasýný saðlar. Bu soru, yazarýn romanlarýnýn konusunu ve karakterlerinin özelliklerini ortaya koymak için uygun bir sorudur.
17) Geçen gün Yaþar Kemal’le bir yerde oturuyorduk. Biri geldi yanýmýza, ikimize de övgü dolu sözler söyledi. Sonra Kemal’e þöyle bir soru sordu: "Yýlaný Öldürseler’i siz mi yazdýnýz?" Önüme bakýp sustum; ne güldüm ne de bir þey söyledim. Kemal olgun bir kiþi, duruþunu bozmadan þöyle cevap verdi: "O kitabý ben yazmadým, Fakir Baykurt yazdý. Ama olsun, bizim kuþakta herkesin yazdýðý herkesindir. O kitap da benimdir, benim kitaplar da onundur." Biz, bir edebî kuþak olarak bir bütünü oluþturduðumuz için oluyor bu. Onun yazdýðý benim, benim yazdýðým onun olsa ne çýkar!
Bu sözler aþaðýdaki sorulardan hangisine karþýlýk söylenmiþ olabilir?
A) Günümüz okurlarý okuduklarý kitaplarýn yazarlarýný nasýl tanýyor?
B) Ayný dönemde yaþayan yazarlar, neden birbirlerinin eserlerini sahipleniyor?
C) Çok okunan bir yazarýn eseri baþka bir yazarýn eseri sanýlmak sanatçý üzerinde nasýl bir etki býrakýr?
D) Romanlardaki kurgusal farklýlýklar, okurun yazarlara bakýþ açýsýný nasýl etkiler?
E) Bir yazar için ayný edebiyat anlayýþýna dâhil olmak ne gibi durumlar doðuruyor?
Bu sözlerin en uygun karþýlýðý E seçeneðidir. Yaþar Kemal ve Fakir Baykurt, 1950-1980 arasý Türk edebiyatýnda toplumcu gerçekçi romanlar yazan yazarlardandýr. Bu yazarlar, ayný edebiyat
anlayýþýna dâhil olduklarý için, birbirlerinin eserlerini sahipleniyor ve ortak bir kültürü yansýtýyorlardý. Bu durum, onlarýn edebî kuþak olarak bir bütünü oluþturduklarý duygusunu veriyordu. Yaþar Kemal’in sözleri, bu duyguyu ifade ediyor ve Fakir Baykurt’un yazdýðý Yýlaný Öldürseler adlý romaný kendisinin de bir parçasý olarak görüyor.
18) Bir kitap okumak, sadece gözlerimizi sayfalarda gezdirmekten ibaret deðildir. Öncelikle kitabýn konusunu, yazarýný ve türünü bilmek isteriz. Bunun için kitabýn kapaðýna, arka yazýsýna ve içindekiler bölümüne bakarýz. Sonra kitabý açýp ilk cümleyi okuruz. Bu cümle, bizi kitabýn içine çekmeli ve merakýmýzý uyandýrmalýdýr. Devam ederken, karakterleri, olaylarý ve mekânlarý hayal etmeye çalýþýrýz. Kitabýn sonuna geldiðimizde ise, bize verdiði mesajý, duyguyu ve düþünceyi anlamaya çalýþýrýz.
Bu parçada asýl anlatýlmak istenen aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Kitap okumak, gözlerimizle deðil, zihnimizle yaptýðýmýz bir etkinliktir.
B) Kitap okumak, bize farklý dünyalarý, insanlarý ve yaþamlarý tanýma fýrsatý verir.
C) Kitap okumak, bizi hem eðlendirir hem de bilgilendirir.
D) Kitap okumak, bize yazarýn bakýþ açýsýný, düþüncelerini ve duygularýný aktarýr.
E) Kitap okumak, bize kendi hayatýmýzla ilgili yeni sorular, cevaplar ve anlamlar sunar.
Bu parçada asýl anlatýlmak istenen seçenek A’dýr. Kitap okumak, gözlerimizle deðil, zihnimizle yaptýðýmýz bir etkinliktir. Parçada, kitap okurken yaptýðýmýz zihinsel süreçler anlatýlmaktadýr. Kitabýn konusunu, yazarýný, türünü, karakterlerini, olaylarýný, mekânlarýný, mesajýný, duygusunu ve düþüncesini öðrenmek ve anlamak için zihnimizi kullanýrýz. Bu da kitap okumanýn sadece gözlerimizle deðil, zihnimizle yaptýðýmýz bir etkinlik olduðunu gösterir.
Diðer seçenekler ise, kitap okumanýn faydalarý veya sonuçlarý hakkýnda genel ifadelerdir.
Parçada, bunlara deðinilmemektedir. Bu yüzden, asýl anlatýlmak istenen seçenekler deðildir.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Eğitimci Akademi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.