“Diyorum ki Toplasak tasý taraðý Kapatsak telefondaki tüm hesaplarý Köyümüze geri gitsek. Kendi tarlamizi sürmek Bahçesinde meyveleri yesek Toprak kokan havayý tutsak içimize Biraz da domates falan.yaninda hýyar tabi
Aksam erken yatýp Sabah ezanýyla horoz sesleriyle uyansak Ýlk önce bahçeye inip Çið düþmüþ biberleri toplasak Aðaçlarý sulayýp fesleðenleri okþasak Ayaðýmýz topraða bassak Gelen geçenle selamlaþsak.
Etrafýmýzda kuþ sesleriyle Balkonda bir kahvaltý Kahvaltýda tereyaðlý köy yumurtasý
Ýkindi vakitlerinde asma çardaðý altýnda Komþularla semaverde çay sefasý Çilek kokusu getiren meltem esintileri ve Kucaklaþan gönül sohbetleri..
Akþam olunca çeksek perdeleri Sobayý yakýp kestane atsak Kývrýlýp miskin bir kedi gibi yerdeki mindere özlemiþiz köy sohbetlerini desek Hadi dostlar köyümüze geri gidek