Mutluluğa beş kala
Mutluluða beþ kala
top köþeden dönüyor...
Hani o güneþli yaðmur sonrasý
annemle çay içiyorduk ya...
Ne çabuk geçti zaman
yaþamaya doymadan...
Samimiyete hasret kirpiklerimde
aðlýyor gökkuþaðý...
Güven uzak bir dost gibi
el sallýyor gökyüzünden...
Aðlatan sözler yakýyor kulaklarýmý
gülüverecekken birden...
Hep diken üstünde yürümek gibi hayat
ayaklarýmýz kan içinde çýrýlçýplak...
En çok gülmeyi severdim bir de güldürmeyi
lakin layýk gördüler aðlatmayý ve uzaktan bakmayý...
Ýçimde bir çocuk kahkahalara boðuluyor
ve bir kýrbaç sýrtýmda sayýsýz kez þaklýyor...
Aðlamamak isterim üzülmemek bir de
gülüþlerim kalmýþ tahta kapýlarda uzak evlerde...
Þimdi yorgunluðumun diðer adýdýr ölüm
sevgisiz yaþamaya mecbur edilmek zulüm...
Mevsimler daima ilkbahar ve aylardan mayýstý
çocukluðum kalbimin avuçlarýnda sustu...
Yaðmuru severdim ve çayýn kokusunu
özlüyorum huzura gömüldüðüm bir öðlen uykusunu...
Ellerimde hâlâ bembeyaz kuþ tüyleri
öpüyor parmak uçlarýmý sýzlatan çocuksu hayalleri...
Kýþýn soðuðu gibi sevgisiz tüm bakýþlar
içimi dövüp duruyor bitmek bilmeyen kýþlar...
Aðaçlarýn narin yapraklarý dökülüyor topraðýma
yaðýyor dinmeyen yaðmurlar yanýp duran baðrýma...
Gülhan Çeliktaþ
Sosyal Medyada Paylaşın:
Gülhan Çeliktaş Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.