MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

2 . Tıkandı baba vakası
wolfs son

2 . Tıkandı baba vakası



” týkandý pýnarým akmýyor artýk...”


Gecenin siyahýna vurulmuþ yalnýzlýðým
renkleri unutmuþum
çað atladý bahtsýzlýðým
sen yoksun ya
miskal-i zerre aþk tatmadý gönlüm
senin kadar uzak hayat
"ben" kadar yakýn ölüm
karabulutlar toplanýyor gözlerime
her gece
yaðýyor insafsýzca hece hece

@@@@@@@@@@@@@@@

çok doluyum bu aralar...
yalnýzlýðýn kitabýný yazýyorum
kimsenin bilmediði dilde
kimsenin okuyamadýðý harflerle
sensiz kaldýðýmdan bu yana
anadan üryan gönlüm...
benliðimden seni çýkarýnca
geriye kalan ruhuma zulüm

@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@

Sultan 2. Mahmud bir gün kýlýk kýyafetini deðiþtirip çarþý pazar dolaþmaya baþlar. Dolanýrken bir kahvehaneye girmiþ. Herkes bir þeyler istiyor istiyor, ”Týkandý Baba çay getir”, ”Týkandý Baba kahve getir” diye. Bu durum Sultan Mahmud’un dikkatini çekmiþ, neden bu adama Týkandý diyorlar acaba diye düþünmeye baþlamýþ.

Sultan Mahmud da bir çay istemiþ. Baba çayý getirmiþ. Sultan ”Baba sana niye Týkandý Baba derler, anlatýr mýsýn merak ettim” demiþ. Týkandý Baba ” boþ ver evlat, uzun mesele” demiþ. Sultan ýsrar etmiþ, baba da oturmuþ sandalyeye baþlamýþ anlatmaya;

”Bir gece rüyamda bir sürü insan gördüm ve her birinin de bir çeþmesi vardý ve hepsi de akýyordu. Benimki de akýyordu ama az akýyordu. “Benimki de onlarýnki kadar aksýn” diye içimden geçirdim. Bir çomak aldým ve oluða çomaðý sokup açmaya çalýþtým. Ben uðraþýrken çomak oluðun içinde kýrýldý ve akan su damlamaya baþladý.

Bu sefer içimden “Onlarýnki kadar akmasa da olur, yeter ki eskisi kadar aksýn” dedim ve biraz daha uðraþýrken oluk tamamen týkandý ve hiç akmamaya baþladý. Ben yine açmak için uðraþýrken oradaki insanlar “Týkandý baba, týkandý. Uðraþma artýk, dedi. O gün bu gün adým “Týkandý baba” ya çýktý ve hangi iþe elimi attýysam hep elimde kaldý, olmadý. Þimdide burada çaycýlýk yapýp geçinmeye çalýþýyoruz.”

Týkandý Baba’nýn anlattýklarýna üzülmüþ Sultan Mahmud. Çayýný içmiþ, kolay gelsin diye dýþarýya çýkmýþ. Sultan Mahmud adamlarýna ”Her gün bu adama bir tepsi baklava getirin, her dilimin altýna da bir tane altýn koyun” diye emir vermiþ. Padiþahýn adamlarý baþ üstüne deyip hemen iþe koyulmuþlar.

Ertesi gün baklavayý Týkandý Baba’ya getirmiþler, Týkandý Baba baklavayý almýþ, bakmýþ baklava nefis. “Uzun zamandýr tatlý da yememiþtik. Þöyle aðýz tadýyla bir güzel yiyelim” diye içinden söylenmiþ. Baklavayý almýþ evin yolunu tutmuþ. Yolda giderken “Ben en iyisi bu baklavayý satýp evin ihtiyaçlarýný gidereyim” demiþ ve iþlek bir yol kenarýna geçip baþlamýþ baðýrmaya ”-Taze baklava, güzel baklava ”

Oradan geçen bir Yahudi baklavalarý beðenmiþ. Biraz pazarlýk yapýp üç aþaðý beþ yukarý anlaþmýþlar ve Baba baklavayý satmýþ, elde ettiði para ile evin ihtiyaçlarýnýn bir kýsmýný karþýlamýþ. Yahudi baklavayý alýp evine gitmiþ. Bir dilim baklava almýþ yerken aðzýna bir þey gelmiþ. Bir bakmýþ ki altýn. Þaþýrmýþ, diðer dilim diðer dilim derken bir bakmýþ her dilimin altýnda altýn.

Ertesi akþam Yahudi acaba yine gelir mi diye ayný yerde baþlamýþ beklemeye. Sultanýn adamlarý ertesi akþam yine bir tepsi baklavayý getirmiþler. Týkandý Baba yine baklavayý satýp evin diðer ihtiyaçlarýný karþýlamak için ayný yere gitmiþ. Yahudi hiçbir þey olmamýþ gibi

-Baba baklava güzeldi. Biraz indirim yaparsan her akþam senden alýrým, demiþ.

Týkandý baba da; -Peki, demiþ ve anlaþmýþlar. Týkandý babaya her akþam baklavalar gelmiþ ve Yahudi de her akþam Týkandý baba’dan baklavalarý satýn almýþ.


Aradan bir ay geçince Sultan Mahmud ”bizim Týkandý Baba’ya bir bakalým”, deyip Baba’nýn yanýna gitmiþ. Bu sefer padiþah kýyafetleri ile içeri girmiþ. Girmiþ girmesine ama birde ne görsün bizim týkandý baba eskisi gibi darmadaðýn.

Sultan;

-Týkandý Baba sana baklavalar gelmedi mi, demiþ

-Geldi sultaným

-Peki ne yaptýn sen o kadar baklavayý?
-Sultaným baklavalarý satýp evin ihtiyaçlarýný giderdim, sað olasýnýz, duacýnýzým.

-Sultan þöyle bir tebessüm etmiþ.

-Anlaþýldý Týkandý baba anlaþýldý, hadi benle gel, deyip almýþ ve devletin hazine odasýna götürmüþ.

-Baba þuradan küreði al ve hazinenin içine daldýr küreðine ne kadar gelirse hepsi senindir, demiþ.

Týkandý baba o heyecanla küreði tersten hazinenin içine bir daldýrýp çýkarmýþ ama bir tane altýn küreðin ucunda düþtü düþecek.

Sultan demiþ;

-Baba senin buradan da nasibin yok. Sen bizim þu askerlerle beraber git onlar sana ne yapacaðýný anlatýrlar demiþ ve askerlerden birini çaðýrmýþ, ”Alýn bu adamý Üsküdar’ýn en güzel yerine götürün ve bir tane taþ beðensin. O taþý ne kadar uzaða atarsa o mesafe arasýný ona verin” demiþ. Padiþahýn adamlarý “peki” deyip babayý alýp Üsküdar’a götürmüþler.

-Baba hele þuradan bir taþ beðen bakalým, demiþler.
Baba,
-Niçin, demiþ.

Askerler,
-Hele sen bir beðen bakalým demiþler.
Baba þu yamuk, bu küçük, derken kocaman bir kayayý beðenip almýþ eline

-Ne olacak þimdi, demiþ

-Baba sen bu taþý atacaksýn ne kadar uzaða giderse o mesafe arasýný padiþahýmýz sana baðýþladý demiþ. Baba taþý kaldýrmýþ tam atacakken taþ elinden kayýp baþýna düþmüþ. Adamcaðýz oracýkta ölmüþ. Askerler bu durumu Padiþaha haber vermiþler.

Sultan Mahmud çok üzülmüþ
o meþhur sözünü söylemiþ;
” Vermeyince Mabud,
neylesin Sultan Mahmud “


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.