ECEL ŞERBETİ İÇMEDEN...
Yine esiyor sonbahar rüzgarý aheste aheste
Yaðmurlu ýlýk nisan akþamýný hatýrlatýr
Yürüdüðümüz saklý bahçenin sokaðýnda
Çisil çisil yaðan yaðmurda ýslanmýþtýk
Baþýn omzumda aldýrmadan yürümüþtük
Mavi-siyah güller önünden geçerken
Islak dudaklarýndan dökülen naðmelerde
Sarýp sarmalamýþtý yüreðindeki sýcaklýðýn
Aþýklar parkýnda gecenin ateþi düþmüþtü
Özlemle kavrulan dudaklara...
Geçip giden zamaný unutmaya çalýþsam da
Unutulmuyor yaþanmýþlýklar varken
Kolay mý sanýrsýn unutmak, defteri kapamak
Özüne koymuþsan, kanýna karýþmýþsa
Mevsimler hep kýþ olsa, yýllar tükense de
Yüreðinde açtýrdýðýn çiçek solmaz
Hatýralarýn her akþam gözlerimde demir atar
Sessiz limanlarýn kuytularýnda aðlarsýn
O tatlýmsý anýlarýn da olmazsa yaþayamazsýn!..
Gittiðin gideli kuþlar küs, gökyüzü yaðmursuz
Daha dün gibi sýcaklýðýn, kokun koynumda
Nehirlerin doldurduðu bir Okyanus’tun içimde
Þimdi o nehirler kurudu, çölleþti havzam
Yediveren güller açtýrýrdýn kýþ ayazlarýnda bile
Gidiþin buz kesti, ölüm uykusundayým
Sensizlikte fareler, çýyanlar mesken tuttu otaðýmý
Geceleri korkulu düþlerle uyanýr oldum
Ecel þerbeti içmeden bir kez görebilseydim seni...
Zafer Direniþ
...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.