eski bir verandanýn solgun asma yapraklarýna takýlýyor gözlerin
içli sesleniþleri burada býrakmýþlar
hepsini bavuluna sýðdýrýyorsun
köhne patikalarý aþtýðýnda
kýzýlý kaybolmuþ akþamlardasýn
tam burada aðýtlar yakýlmýþ eski bir zamandan
küllerinde karþýlýyorsun gündüzü
bir ekim sýcaðýnda sevdalarý bekliyorsun
sen tüm bu yangýnlarý yeninden harlýyorsun
kalbinin kýlcal damarlarýnda
bu yanýþ
ilk defa tükenmenin ardýnda
yeni bir diriliþi savunuyor ruhun
yüreðinde ki hislerin adýný koyuyorsun
belki yýllardan sonra ilk defa bekliyorsun
el ayak çekilince
karanlýk örtülere bürünerek
þehrin üzerine çarþaf gibi seriliyor gecenin tedirginliði
her gün batýmýnýn ardýndan
usulca çöktükten sonra
þehrin kavruk sokaklarýnda envai çeþit yalnýzlýk
sessizliðine ekleyerek ruhunu
gölge halinde öylece bekliyorsun
içindeki korkularýn üstünü örterken bir kara perde
yaðmurun bile böylesi bir aldanmýþlýk tutkusunu beslediðini
ilk kez anýmsýyorsun
belki ömründe ilk defa
titreyen damarlarýnda hissediyorsun hiçliði
çýðlýk yüklü bir devridaim hengamesi bekliyorsun
damsýz evlerin acýlarla örülü kerpiç duvarlarýna yansýyan
gün doðumlarýyla
sarsýcý þüpheleri için için besleyerek büyütüyorsun
derin uykularda
sonbahar aðaçlarý gibi yaprak dökerek
kuzey rüzgarlarýnýn mihmandarlýðýnda
kalbini süsleyecek sessizliði sevinçle bekliyorsun
dinmeyen tutkulara duçar
cennet bahçelerinden esintiler geliyor
muþtularla dolu baþka dünyanýn ölümsüzlüðüne açýlan
kapýlarýnda bekliyorsun
hayatýn bütün zevkleri anlamsýzca
yaný baþýnda duruyor
gecenin ziyasýný
gündüzün aydýnlýðýný bekliyorsun
dinlediðin ne kadar yalan varsa
bir masala baðlýyorsun sonunu
uluorta býrakýlmýþ çingene bohçalarýnda arýyorsun doðrularý
belki de hiç keþfedilmemiþ korkularýn peþine düþüyorsun
denize özenmiþ dalgalarla karþýlýyor fikrini gökyüzü
yüreðin kamaþýyor
yokluðu bir kez daha baðrýna basýyorsun
ve sen
oturup
bekliyorsun
bu keþmekeþ
bu daðdaðalý vakitlerde
bu çetin
bu sýkýntýlý zamanlarýn rahatsýz günlerinde
süregelen hayatý allak bullak edecek
darmadaðýn hale getirecek birinin eteðine iliþmiþ
o emsalsiz inci tanesi dudaklarýndan dökülerek
kalbini besleyecek billur sözleri bekliyorsun
gönlüne nasýl bir ateþ düþürmüþ ki
Allah’ýn nuruyla parlayan ruhu
dünya hesabýna ne varsa her birinden
teker teker vazgeçirmiþ seni
göz kamaþtýran þaþaalý dünyayý terk ederek
garipler gibi
o eþsiz gül yapraklarýnýn yumuþak yüzüne
bir yaðmur damlasý gibi tutunarak
ebedi saadeti bekliyorsun
bu gidiþ hiç olmadýðý kadar yola baðlýyor seni
iklimini mevsimini ve geceni sarmalýyor
bu yol
fatihanýn anlattýðý bir özleme çýkýyor sonunda
tek bir aðýr aksak nefesin kalmýþ avuçlarýnda
vermemek telaþýyla sýmsýký tutuyorsun
verdin mi tam hasretin aksýna vuracak
bir nihai susuþu bekliyorsun
redfer