KALBİMDEN KALBİNE MEKTUBUM
Ýçime saldýðýn öfke yüzünden gece yarýsý
Kendimi attým serin havasýna balkonun
Gökyüzüne baktým ; bir teselli umdum da
Yýldýzlar öyle parlak ki; göz kýrptý hicranýma
Ay seyru sefa eder halesi ihtiþamýnda gök yüzünün
Hani kýyamet kopacaktý
Hani deccaller inecekti yer yüzüne
Karýþacaktý her þeyler
Gökyüzünün bu ihtiþamý ne ?
Arþý kuþatmýþtý sihirli bir meyale
Öylesine daldým ki bu ihtiþama
Unuttum öfkeni... bir de cehennemi
Hatýrlatan iki zebaniyi
Nasýl anlatacaktým
Bir þiirle mutluluk yakalayýp
Unutmuþtum bir an içimin hicranýný
Ama daha sahneye konunca adým
Gözlerimdeki mutluluk gülücüklerine
Saðnaklarý getirdi yaðmur
Ay ve yýldýzlarla konuþtum dün gece
Seni anlattým... bir de beni bendeki
Bitmeyen çileyi... neyi mi ?
Edilen zulmü.. göz yaþýmý... duyamadýðým
Mutluluðu bu þiirle
Güne düþtü diye
Bir balyoz indi ne diye
Beynimdeki tüm sorularýma
Anlamadýðým cevaplar verdi bilmediðim
Gökyüzünün beni bu kadar sarmaladýðýný bilmezdim
O kalbime tesellisini sundu
Ay halesiyle kuþattý
Bende gizli duran bir sevinci
Yýldýzlar göz kýrptý ’ üzülme ’ diye
Çünkü biliyorlardý hiç günahsýzken
Sýrtýma yüklenen tonlarca taþlarý
Hadi uyu
Diyordu gülümseyip
Uyu ve unut, nasýl unuturum
Kafamda dönüp duran sorun
Savurmayýn artýk beni yeter !
Uykusuz ve þaþkýn kaç gece geçer
Ve beynimde bir uðultu
Bu olsa gerek kýyametin sesi
Bir ses getirsin bu sabah
Sesinle mutlu olurken gidiþine
Hiç tatmamýþ huzuru, kaybetmiþ
Hem tüm mutluluðu; elemi elime tutuþturdu
Gidiþin... dönüþün bana tutuklu
Bir sesinle baþlasam bu güne
Söyle ne cevap vereyim bu günde
Soracaðýn sorulara ?
Sadece konuþalým kaç zamandýr ayrýlýða
Sorma, o nerede, bu nerede diye
Her soruda uydurduðum cevaplarým kalmadý
Yaðmur yüklüyorum gözlerime
Ama sen görmeyecek, belki bileceksin
Bilme isterim içimin sensiz kopan kýyametlerini
Hep iyi, hep burada, orada diye
Geçiþtirdiðim yalanlardan sýkýldým artýk
Gel de bitsin bu ayrýlýk
Ayrýlýðýnda çektiðim onca yükler
Ýnsinler sýrtýmdan gel !
Bu gece yarýsý
Gökyüzündeki ay ve yýldýzlarýn
Eþliðinde yazdým bunlarý
Geliþinle biliyorum
Deðiþecek her þeyin rengi
Davullarýný alýp deccaller
Kaçacak bir dað kovuðu arayacak
Kurtulacaðým sesinden
Sura üflenen o kýyametin sesinden
Daha dün Almanya’da seyrettiðim penceremden
O iþkence evleri; iþkence çektirilen insanlarýn
Hitlerin yaktýðý
Hala karþýmda duran yüz yýllýk evler ve canlanan gözümde
Hayaliyle ürperdiðim asýrlar öncesini
Aynen þimdi yaþatýyor
Hayat bana tam da bir eþini
Gel, maziye gömelim deccallerini
O iþkence evlerinin
Bir ürperiç içindeyim
Ürperiyor tüm cesedim
Gün yüzü görmeyen gözlerime
Kapýlarý çalmýyor ellerin
Kapýyý açtýðýmda sen yok !
Çantan yok !
Sabahlarýma ’günaydýn’ diyen sesin yok
Sana mutlu mektuplar yazamýyorum
O gurbet ayrýlýðýmýzda da yine
Mektuplar yazmýþtým
Islanan gözyaþlarýmla
Hýçkýrýðýmý taþýyan zarflarla sana
Ama hiç yoktan sen bilmiyordun
Ayrýlýðý gözyaþlarýný
Bir bebektin
Þimdiki gibi beklemiyordun
Taþ duvarlarýn izbe karanlýðýnda
Mektubumu bitirmek zorundayým
Yazamýyor parmaklarým
Gözlerimi bulutlar kuþattý
Göremiyor önünü
Aðlamak istiyor yüreðim
Bu gün ses verdiðinde ne diyeyim
Bilmiyorum çok dardayým
Yine yazarým üzülme
Þimdi mektubunla uyumak istiyorum
Kokun var mý diye
Yastýðýna sarýlýyorum
Sen yoksun diye
Her sesten umut bekliyorum
Masal söylüyorum
Tutuklu akþamlara
Günay Koçak
7. 9. 2023
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.