sabahýn kör vakti
bazen yalnýzlýðý delen bir telefon geliyor
hiç tanýmadýðým kiþilerden
diðer uçta ve sesi alabildiðine kardeþlik kokuyor
yýllardýr biriktirdiðimiz dostlar gibi
baþlýyorsun muhabbete daha ilk tanýþmada
görüþmek üzere inþallah deyip
kapatýnca
sevinçten aðlýyorsun
bizi kardeþ yapan
Rabb’e hamt ediyorsun
ezan okunuyordu
saba makamýnda ezanýn sesi
içime iþliyordu namesi
içten içe giriyordu gönlüme
ben en çok ezan sesini özlerim
uzaklarý yakýn
mesafeleri yok eder ayný safta
caným nasýl da secde çekiyor þimdi
bir solukta ulaþabileceðim bir cami olsa da
oraya gidebilsem
gözlerimi araladým
hava henüz aydýnlanmamýþtý
yorganý üzerimden aðýr aðýr bir tarafa doðru itip
dirseklerimden kuvvet alarak doðruldum
biraz zorlansam da
bu koca vücudun benim olduðunu biliyor
onunla yaþamam gerektiðini
hatýrlatýyordum kendime
sabah namazý için
daha doðrusu ben kalkmýþtým
dargýn mýydý acaba demiþtim
lakin darýlmamýþtý bana
yürek sesim
hadi kalk dedi
gün ayacak
güneþ doðacak
kul olduðunu hatýrla
kýl namazýný
azap kýlan yakýcý bir alevdir
yataðýn kucaðýndan uyanmak
sabahýn soðuðunda
baþýboþ ve kaygýsýz
ruhla bedenin münasebetlerini iliþkilendirmek
ilginç bir serüvendir sanki
hele ki seher vaktiyse
ayaklarýmý yere basýp
dengemi koruyarak banyoya gittim
soðuk suyun tenimi titretmesine müsaade ederek
aldým abdestimi
dýþarýdan kuþ sesleri geliyordu
mevsimin hüznüyle
karþý karþýya kalmak istemiyor
perdeleri aralamaktan çekiniyordum
güneþin doðarken verdiði o hafif kýzýllýk
sabah serinliði geçip gitmiþti
güneþ tepeye kadar týrmanmýþtý
neredeyse öðlen olacaktý
kahvaltý yapmak zül geliyordu yine de
dolaptan zeytin ve peynir çýkarýp
çayý da demledim
küçük bir demlik çayý
rahatlýkla bitirebiliyordum yalnýzken
balkona çýktým
güzün hafif rüzgarý ýlýktý
üþütmüyordu
çayýmý yudumlarken
yaþlý komþumuz seslendi
o an yaþadýðým irkilmeyle
kendime kýzdým
ne haddime
yalnýzca birkaç yaþ vardý aramýzda
öðle ezaný yaklaþmýþtý
caminin yolunu tutmuþ gidiyorduk
aceleyle evden çýkýp ona yetiþmek için
adýmlarýmý daha da hýzlandýrdým
þakayla karýþýk ona takýldým
hiç de beklemiyorsun be ahretlik
vakit girecek
az kaldý hadi
bir þeyler mýrýldanýyordu
dua okuyordu sanýrým
ayaðýmýzýn altýnda kayan taþlarýn sesini
duymazdan gelerek
derin iç çekiþimin ardýndan
birden eski zamanlar geçti aklýmdan
film þeridi gibi
ne de çabuk geçmiþti zaman
böyle aniden
yol boyunca
þu an hayatta olmayanlar düþtü hýfzýma
ben kalan tarafta idim
kalan mý
göçen mi fazlaydý sorusunun garipliðini
iliklerime kadar hissettim
hakeza uyuduðum yatak
yemek yediðim masa
su içtiðim bardak
en ufak þey dahi eceli hatýrlatýyordu bana
ölüm çok garip bir þeydi
geceleri uyutmuyordu
yemek yerken duraksatýyordu
yürürken yavaþlatýyordu
düþünürken
daha da düþündürüyordu
ölüm
kalana çok þey yapýyordu
göçüþün verdiði garipliði anbean taþýyordum
bu duygu býrakmýyordu ki hiç beni
yerde duran sararmaya yüz tutmuþ yaprak bile
yahut bir çakýl taþý
tuhaf geliyordu insana
halini kabullenen bir ademin sükuneti vardý üzerimde
sol yanýma tarifi imkansýz acý saplandý
yavaþ hareketlerle dudaklarýmý ýslattým
yandaki dükkandan
bir bardaktan su içtim
cümlelere bile cüretkar olacak þeyler
gözlerimden okunuyordu
bu kez öncekini aratýr cinstendi sessizlik
ayaðýmýn altýndaki taþlar da ses çýkarmýyordu
aðýr mý geliyordu artýk
þu yalan dünya
hiç sorma
insan diyecek bir þey bulamýyor vallahi
ne diyecekti ki
hangi cümleyi hangisinin önüne geçirebilecekti
hangi duygu kýrgýn kalmayacaktý
uzun zamandýr böyle fena olmamýþtým
neyimize güveniyoruz
hayat devam ediyordu
birkaç masa ve etrafýnda sandalyeler
masalarýn üzerlerinde gazeteler
etraflarýnda ise birkaç yaþlý adam
selamünaleyküm cemaat
boþ sandalyeye otururken
ve aleykümselam
birbirine karýþan sesler
ne var
ne yok
bildiðiniz gibi
iþte
elindeki gazeteyi yavaþça katlayarak gözlüðümü çýkarttým
meraklý bakýþlarla
derin bir iç çekiþ
iyiyim
Mevla’m saðlýk sýhhat versin hepinize
amin lafzý çýktý aðýzlardan
siren sesi dikkatleri üzerine çekerken
telaþ kapladý içimi birdenbire
dursun beye bir þey olmuþ olmasýn maazallah
sessizce ayaklandýk hep birlikte
kendi telaþýmýzý bastýrmaya çalýþarak
ambulans bize yaklaþarak durdu
baþýmýz sað olsun
kaybettik
dursun beyi
bir kiþi daha eksilmiþtik
ben kalan tarafta idim yine
kalan mý
göçen mi fazlaydý sorusunun garipliðini
iliklerime kadar hissettim
redfer