dün gece
sadece sessizlik vardý
ay yok
yýldýzlar yoktu
ne kadar karanlýktý
saatler
ve deniz
en son sandalcý
kanatsýz martý yalnýz kalmýþtý
ne gelen vardý
ne giden
adresim mi silinmiþti yoksa
metruk kapý zili
en sevdiðim sesle
çalýnmýþ olmalýydý çoktan
bütün yaþadýklarým
bir bir gözlerimin önüne gelince
bir kuþku kapladý içimi
bir can taþýyordum oysa
yoksa þu kötü dünyaya
nasýl alýþýrdý insan
gözüm sokakta
bakýyordum dönüp dönüp
kýpýrdayan her gölgeye
ne gelen vardý
ne giden
bir damla yaþ süzüldü
sað gözümün kenarýndan
aðýr bir sýzý vurdu yüreðimi
gecenin bu saatinde
yapraklar rüzgarda uçuþurken
sulu gözlerimle
bir daha sokaða bakýyordum
ne gelen vardý
ne giden
çok vefasýzdý bu dünya
bir yanýyla ýssýz
bir yanýyla tenha
bundan daha güzeli olamazdý yalnýzlýðýn
daha mümkünü
onun hatýrasý
hatýrýmda böyle canlý durmasa
býrakýp gitmek vardý ya
tüm yaþananlarý hükümsüz kýlabilecek
tek gerçek
ne gelen vardý
ne giden
sýrýlsýklam bir güvertedeydim
hafif çalkantýlý yosun ve iyot kokulu
göz alabildiðine masmavideydim
demir atýlsa zincirler paramparça
filikalarý belli deðildi
kimin deldiði
dünya ömrü iþte
bitti dediðimde
baþladýðým yerdeydim
gözlerimi kaç kez açtým
kaç kez kapattým
kaç kez göðe
aya yýldýzlara koyu maviye
kokusunu verip çiçeklenen
kiraz aðacýna baktým
ne gelen vardý
ne giden
elimi uzattým
yaðmurlar döküldü parmak uçlarýndan
seher yeli
serçe kuþlarýna günaydýn dedi
güneþ doðdu
odamý ýsýttý
sanýlmasýn ki bu titremeler
üþüdüðümdendi
onun silueti
hayal mayal görüntüsüydü
sardý
kucakladý
sanki ýþýktandý, sudandý
kokudandý, hazdandý, rengarenkti
ateþ rengi çiçekleri vardý
candandý
gel, der gibiydi
gülümsedi
can yoldaþým dedi
nereye çaðýrýyorsan oradan geliyorum ben
kapýnýn altýna bir not býrakýlmýþtý
“galiba evde yoksun
demek boþuna gelmiþim “ yazýlýydý
zil çalmýþtý
duymamýþtým
bin kere ölmüþüm ben
bir daha ölsem ne çýkar
elim çenemde
pencerede
hala öylesine
devam ediyorum beklemeye
ne gelen var
ne giden
redfer