daðlarda tepeleme yýðýlmýþken
ise bulanmýþken karlar
mor göklerde
baþýmý buz gibi havalarda unuttum
postallarýmý amansýz taþkýnlarda býraktým
belleðimde
dýþlanmýþ ülkelerin savaþlarý
gençliðimden nice tadýna varýlmamýþ
anýlar geçti
kimileyin
bir hüzünlü mevsimden
kimi zaman
apansýz bir muhabbet sedasýndan
dünyayý güvercin aklýðýndan koparýp
yarasa koyuluðuna daldýran
türkülerdi söylediðim
sahi
mahcup bakýþlardýk
ürkütülmüþtü savaþçýlýðýmýz
gelen o mahþeri fýrtýnanýn karþýsýnda
biz kesik seslerdik
sancýyan hayallerdik
sevda çiðneyip
kan tüküren
duygularýmýz ölesiye çölleþirken
bir damla suda çýrpýnýrken
vurgun yüreklerimizi
kanlý býçaklý eyleyen
o sevgiliydi
bahar yelleri gibi esip gelendi
bakýþlarý þah inciler yüklü
yaðmur donanmalarýyla doluydu
geliþi uzaktýr diye
yaðýz bir geceye dönüþtü devran
alevlerin diliyle konuþtu rüzgar
hasret denizlerinde
niceleri yandý
kül oldu
yükselen ahlardan
göçebe kuþlarýn kanatlarý tutuþtu
birazda yanýk koktu bedenlerimiz
o buradan göçeli
bizi
mecnun sýnýfýna katýp kaç zamandýr sattýlar
melon þapkalý adamlar
ufuk bir çizgiydi
ince bir çubuk gibi
üzüm salkýmlarýna uzanýrdý dudaklarý
meleyen rüzgarýn sesiyle
kýsalýrdý mesafeler
tüllerine sarmalanýrdý ikindi güneþi
dað baþlarýnda
uçsuz bucaksýz kýrlarda
hep bizim sesimizdi yankýlanan
o gittiðinden beri
bizi tufanlar vurdu
zifiri bir karanlýða kuruldu zaman
aðaran sabahlarýn
maviliðinden damlayan soylu arzularýmýz oldu
iki fecrin arasýnda
feyz ve ilhamýn þafaklarý güllendi
güneþ gibiydi akçýl umutlarýmýz
gökçe manasýný dokuyan yüreklerimiz
karasevdalýydý
sevinçten boþalmýþ kentlerin sokaklarýndan
bata çýka yürüyen ufuklardan
geliþinin haberidir diye
hep o sevgilinin
gül fýrtýnasýný bekledik
redfer