Gurbetinde olduðum þehrin izbelerle süslü, Bir yosma edasýyla meçhule göz kýrpan, O viran arka sokaklarýn’da gülüþlerime, Falçatalar atan muradýma pusu kuran kader, Nedir bu telaþýn az bekle vakit tan vaktine dem vursun...
Aya inat geceyi aydýnlatan ýþýklar sönsün, Seller sullar misali nemli kirpiklerle gözlerden, Çaresizce belirsizliðe akan yaþlar bir durulsun, Lanet olasý yüreðimin korklýðýna boyun eðmiþ, Cerasretim yorgun aklýmla kýsa devre yapsýn...
Az biraz sabýr kader bir nefeslik cigara dumaný ile, Damarlarýmda dolaþan asi kaným köpürsün, Daðlarýn tipi boranýna ayazýna boyun eðmemiþ, Bedenim kurduðun dar aðacýna baþ kaldýrsýn, Terim fermanýmý yazan kalemine mürekeb olsun...
Dilimden dökülecek sözler mayýn misali patlasýn, Firari uykularým kaybolan yýllarýma miras sayýlsýn, Gecelerin asi yarýsýna mahkümlüðüm yaðmur olup yaðsýn, Belki bir sabahýn ilk ýþýklarýyla kuþlarýn cývýltýsýyla anlarsýn, Yaþamýna dikine paslý haneçr sapladýðýn ayrýlýk kefeni giydiðin beni...