OTANTÎK SEVDA MASALI
Gel ey sevgilim!Seninle bir köy masalý yaþayalým.
Þehrin betonerme binalarý arasýna sýkýþan ruhlarýmýzý alýp düþelim yollara.
Korna sesleri yerine,sallanan otlarýn hýþýrtýsýna kulak verelim.
Egzos kokusu yerine akasyalarý koklayalým.
Bir küheylanýn sýrtýnda çýkalým önce köye doðru, uzun kavaklarýn gölgelendirdiði kývrýmlý yoldan.
Ilgýt ýlgýt esen bir yel ferahlatsýn göðsümüzü ve sen savur saçýný sallanan söðüt dallarýyla beraber rüzgara karþý.
Ateþ saçan toynaklardan çýkan kývýlcýmlar tutuþtursun yüreðimizi.Bir güz mevsiminde,patates sökümünde rastlayalým köylü kýzlarýna.Selam verip geçelim ekþi ayranlarýndan bir yudum içerek bir tumbun sýrtýnda.
Sonra bir yaz sýcaðýnda gidelim yine bir buðday tarlasýna.
Kýzgýn güneþ altýnda uzanalým baþaklarýn arasýna.
Yüzümüze düþsün kavruk buðday taneleri gözlerimiz birbirine yanýk yanýk bakarken.
Orak seslerine kulak verelim.Altýn desteler gibi yýðýlsýn ekinler biz güneþin altýnda þýpýr þýpýr terlerken.
Sonra elin silsin alnýmda ki teri ince bir mendil gibi.
Akþam olunca çýkalým köyün en yüce daðýna.Ayýþýðý vursun yüzümüze.Bizse kendi suretimizi seyredelim pýrýl pýrýl parlayan ayýn yüzeyinde.
Gidelim þafak atýnca peynir yapan nur yüzlü bir ninenin yanýna.
Tulumlardan nasýl þýrat süzüp,sütü makineden nasýl geçirdiðini izleyelim hayranlýkla.
Doðal ve organik bir sevdayla beslenelim kuymak tadýnda.
Bir beþik gibi sallanan yayýkta sütün yaða nasýl dönüþtüðüne þahit olalým.
Bakýþlarýmýzýn kalplerimizde aþka dönüþtüðü gibi.
Sonra hamur yoðuran ellerin patatlara vurup tandýrlarda piþirdiði mis gibi köy ekmeðini ýsýralým bir yandan yeni doðan ineklerin sütüyle yapýlan aðuzdan tadarken.
Gezelim çemen kokan heybetli daðlarýn yamacýnda sabah akþam.
Dað çileði ikram edeyim sana kendi ellerimle.
Kýpkýrmýzý kesilen merojna dudaklarýný dudaklarýmla sileyim.
Sonra horoz gözü toplarýz yine beraber.
Bir sürüye rastlarýz belki, çoban amcadan izin alýp severiz tatlý bir kuzuyu.
Soluyan kangalýn heybetinden ürpere ürpere okþarýz baþýný.
Yorulunca, bir kaynaðýn baþýnda durarak eðilip içeriz beraber buz gibi soðuk suyundan,suya yansýyan hayallerimizde gözgöze gelerek.
Yaylalara çýkýp tabiat ananýn tüm doðallýðýna býrakalým kendimizi.
Ruhlarýmýz sürur bulsun bu naturalizmle.Yok yok.Felsefedende bahsetmeyelim bir müddet,sadece aþkýmýzý yaþayalým en doðal ortamda, yaðan yaðmurdan sonra ortaya çýkan toprak kokusunu içimize çekerek.
Daðlara sýrtýmýzý verip haykýralým karþýda ki kayalýklara "Seni seviyorum" diyerek.
Taþlara çarpa çarpa yankýlansýn bu ses dalga dalga yayýlarak sonsuza doðru.
Sýmsýký sarýlsýn bedenlerimiz, birbirine geçen çalýlar gibi.
Bizi birbirimizden ayýrmaya çalýþanlara batsýn dikenlerimiz.
Hem dutlarý döküp dalýndan yeriz beraber.
Bir viþne aðacýna çýkarsýn sýrtýma basýp.Kabaklardan tekerlek yapýp süreriz çocukluðumda ki gibi.
Bilmem ister misin bir köy atmosferinde aþký doya doya yaþamak.
Zor gibi görünse de aslýnda toprak ananýn çocuklarýydýk bir zamanlar.
Þehirler,zehir gibi tüketti her doðallýðý.
Aþklarý bile Gdo’lu.
Hormonsuz bir sevda yaþamak istersen eðer süslü begonyam;
kuþburnular olunca haber veririm sana
Zinnur Aldaþ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.