Gramofonunu baþucundan ayýrmayan. Vals ve tangoya bayýlan. Balolar da genç kýzlarýn en gözde kavalyesi olan. Bir salon adamýydý. Bir iðde aðacýnýn kesilmesine üzülen. Bir tayýn ölmesine aðlayan. Doðayý seven. Ulu bir çýnarýn görkemiyle büyülenen. Bir dalýnýn bile kesilmesine gönlü elvermeyen. Bu nedenle de. O yýllarýn teknolojik olanaklarýyla bir binayý yerinden 4. 80 metre kaydýrtan. Bilinçli bir çevreci. Ýnsan sevgisiyle dolu bir askerdi. Sýk sýk Sarayburnu’na giderek halkýn arasýna karýþmayý. Onlarla birlikte müzik dinlemeyi, çok severdi. O’na Sarý Paþa derlerdi… Kararlý bir devlet adamý sertliðine. Cesur asker kiþiliðine karþýn, özel yaþamýnda. Çok duygusaldý. Belki de küllenmemiþ aþklarýyla. Geçmiþe özlem duyan. Sýk sýk gözleri dolan bir adamdý… Selanik’teki çocukluk aþkýný ve Fikriye’yi hiçbir zaman unutamadý. Baþka, aþklar da yaþadý. O’na neredeyse dönemin bütün kadýnlarý âþýktý. Çünkü, o, Mustafa Kemal Atatürk’tü. Dinçer Dayý
Sosyal Medyada Paylaşın:
Dinçer Dayı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.