ikinci uyanış
ne çok tanrý
ne çok tanrý dile mahpus
bir dilenci gibi içten fakat ezbere
çýkmýþ dirim haramileri yola
kýrbaçlýyor korkularýmýzýn kamburunu
yaþamalarýn tanrýsý
yokuþlarý acelece aþma arzusu
ve aðrýlar içindeyken beliren gökkuþaðý
çaðýn altýn öðütleriyle semirmiþ varisi
taþlýyor her sabah ilkel tanrýlarý
taþlardan oyulmuþ yeni bir tanrý
akad’da bir þair tasviri
sýrrýn huzursuz ulaðý
iþte var olmak için tutunduðumuz dallar hepsi
ne çok vaaz ne çok vaiz
ve binyýllarca saklanmýþ acý
sýð geleneðin ifþasý
yalnýz olanýn uyuþmuþ yaný
ehlileþmemiþ yaný tutsak olanýn
ilan ediyor ikinci uyanýþýný
ikinci kez icat ediliyor yazý
ve uruk’ta yaðmur dualarý
zamanýnda iþte böyle biri vardý
dar bahçelerde geceleri yalýnayak
anlatýrlardý
ve fallarýn gitgide azalan ciddiyeti
ölümün artýk bu kaçýncý vahyi
kaçýþan geyikler gördüm rüyamda
peleriniyle bir mutlak monarþi
geldi kapýmda yerleþti
ve bir þaþkýnlýða dönüþen mutluluk
çaðýmýz insanýnýn gündelik cinayeti
gecenin hasta nefesinden
sabahýn þifalý ellerine sýðýndým
yine kandýrýldým
dünyanýn anýlarýyýz
fazla kalmayacaðýz
bunu çocukken bir daða boyuna anlattým
ilk çaðýn göçebe tanrýlarý
oturmuþ dinleniyorlar
ve anlatýyorlar kekeme dilleriyle sýrlarýný
nigpaddazu nuubbeen
nigugudeazu abbeen ne çok büyüdük
fakat ne az yaþadýk.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.