MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Allah’ın yanında yüksek dereceler vardır
redfer

Allah’ın yanında yüksek dereceler vardır





En güzel isimler Allah’ýndýr;
siz O’na bu isimlerle dua edin.

O’nun isimleri konusunda
haktan sapanlarý kendi hallerine býrakýn.
Çünkü onlar,
yaptýklarýnýn cezasýný çekeceklerdir. (17)

Yarattýðýmýz kimseler içinde
hakký anlatýp onunla insanlara doðru yolu gösteren
ve yine hakka dayanarak doðruluðu
ve adâleti uygulayan bir topluluk vardýr. (18)

Onlara belli bir süreye kadar mühlet veririm.
Fakat, vakti gelince,
benim tuzaðým pek çetindir. (19)

Hani bir zamanlar kâfirler
ya seni tutuklayýp hapsetmek veya öldürmek
ya da yurdundan zorla çýkarmak için
bir takým tuzaklar kuruyorlardý.

Onlar böyle tuzaklar hazýrlayadursunlar,
ama Allah da onlarýn tuzaklarýna karþýlýk verecektir.
Çünkü Allah,
tuzak kuranlara en güzel karþýlýðý verendir. (20)

Allah bir toplumu doðru yola erdirdikten sonra,
nelerden sakýnacaklarýný
kendilerine iyice açýklamadýkça,

onlarý sapmaya terk edecek
ve saptýracak deðildir.
Muhakkak ki Allah
her þeyi hakkiyle bilendir (21)

Allah, Peygamberine rahmetiyle yöneldiði gibi,
içlerinden bir kýsmýnýn gönülleri
hemen hemen eðrilmek üzere iken
o zorluk zamanýnda Peygamber’e tâbi olan
muhacirlerle ensârý da tevbeye muvaffak kýldý
ve tevbelerini kabul buyurdu.

Çünkü Allah,
kullarýna karþý çok þefkatli,
çok merhametlidir. (22)

Allah, seferden geri kalan
ve haklarýndaki hüküm ertelenen
o üç kiþinin de tevbesini kabul etti.

Öyle ki, bütün geniþliðine raðmen
yeryüzü onlara dar gelmiþ,
vicdanlarý kendilerini sýktýkça sýkmýþ
ve Allah’ýn azabýndan kurtulmak için
yine O’ndan baþka bir sýðýnak kalmadýðýný
iyice anlamýþlardý.

Tevbe edip eski güzel hallerine dönmeleri için
Allah onlarý tevbeye muvaffak kýldý.
Gerçekten Allah,
tevbeleri çokça kabul eden,

çok merhametli olandýr. (23)

Ey iman edenler!
Sarhoþ iken
ne söylediðinizi bilecek derecede ayýkýncaya,
cünüp iken de -yolcu olanlarýnýz hâriç-
yýkanýncaya kadar namaza yaklaþmayýn.

Eðer hasta ya da yolcu iseniz
veya sizden biriniz abdestini bozmuþsa
veyahut kadýnlarýnýzla münâsebette bulunmuþsanýz;

bu durumlarda abdest alacak
veya yýkanacak su bulamazsanýz,
o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin:

yüzünüzü ve kollarýnýzý onunla meshedin.
Doðrusu Allah, çok affedici, çok baðýþlayýcýdýr. (1)

Biz, her bir peygamberi,
Allah’ýn izniyle kendisine itaat edilsin diye gönderdik.

Þayet onlar kendilerine zulmettiklerinde
hemen sana gelip Allah’tan baðýþlanma isteselerdi
ve Peygamber de onlar için maðfiret dileseydi,
onlar Allah’ýn tevbeleri çok kabul edici
ve çok merhametli olduðunu mutlaka görürlerdi. (2)

Bu, Allah’ýn bahþettiði çok büyük bir lutuftur.
Ona kimlerin lâyýk olduðunu
ve bunlarýn derecesini Allah’ýn bilmesi yeter! (3)

Hastalýk, körlük, topallýk gibi
bir mazereti bulunmaksýzýn
savaþtan geri kalýp evde oturan mü’minlerle,

mallarýyla canlarýyla Allah yolunda savaþanlar
elbette bir deðildir.

Allah, mallarýyla canlarýyla savaþanlarý,
herhangi bir sebeple savaþtan geri kalan kimselerden
derece itibariyle daha üstün tutmuþtur.

Gerçi Allah, her birine
varýlacak en güzel yurt olan cenneti va‘detmektedir.

Yine de Allah, cihâd edenleri,
pek büyük bir mükâfatla,
mücâdeleden kaçýp oturanlara üstün kýlmýþtýr. (4)

Onlar için Allah’ýn yanýnda yüksek dereceler,
bir baðýþlanma ve bir rahmet vardýr.
Çünkü Allah, çok baðýþlayýcýdýr,
engin merhamet sahibidir. (5)

Allah’ýn bunlarý affedeceði umulur.
Allah çok affedici, çok baðýþlayýcýdýr. (6)

Kim Allah yolunda hicret ederse,
yeryüzünde barýnacak pek çok güzel yer
ve maddî-manevî geniþlik ve bolluk bulur.

Kim de evinden
Allah ve Rasûlü’ne hicret etmek niyetiyle çýkar,
sonra da hedefine varmadan
kendisine ölüm yetiþirse,

artýk onun mükâfatý þüphesiz Allah’a aittir.
Allah çok baðýþlayýcýdýr,
engin merhamet sahibidir. (7)

Allah’tan baðýþlanma dile!
Þüphesiz ki Allah,
çok baðýþlayýcýdýr ve çok merhametlidir. (8)

Kim bir kötülük yapar
veya nefsine zulmeder de
sonra Allah’tan baðýþlanma dilerse,

þüphesiz Allah’ý çok baðýþlayýcý
ve çok merhamet edici olarak bulur. (9)

Ne kadar isteseniz de
eþleriniz arasýnda adâleti saðlamaya güç yetiremezsiniz.

Hiç olmasa birine büsbütün meyledip,
diðerini ne kocalý ne de kocasýz bir halde
askýda býrakmayýn.

Eðer yanlýþ davranýþlarýnýzý düzeltir
ve birbirinize haksýzlýk etmekten sakýnýrsanýz,
þüphesiz Allah çok baðýþlayýcýdýr
ve engin merhamet sahibidir. (10)

Siz, açýk veya gizli bir iyilik yaptýðýnýzda
ya da size yapýlan bir kötülüðü baðýþladýðýnýzda,
þunu bilin ki Allah da sizi affedecektir.

Çünkü Allah,
çok affedicidir, her þeye gücü yetendir. (11)

Böylece zulmedip duran o kavmin kökü
büsbütün kesilmiþ oldu.
Âlemlerin Rabbi Allah’a hamdolsun! (12)

Eðer senin yalan söylediðini iddia edecek olurlarsa
onlara þöyle de:
“Evet, Rabbiniz çok geniþ merhamet sahibidir.
Bununla birlikte O’nun,
suç iþleyenlere vereceðini va‘dettiði cezanýn
kaldýrýlmasý da sözkonusu deðildir.” (13)

Onlara þöyle de:
“Gelin, Rabbinizin size haram kýldýðý þeyleri bildireyim:

O’na hiçbir þeyi ortak koþmayýn.
Ana-babaya iyilik edin.
Fakirlik korkusuyla çocuklarýnýzý öldürmeyin;
çünkü sizi de onlarý da biz rýzýklandýrýyoruz.

Açýk olsun, gizli olsun
hiçbir günaha ve kötülüðe yaklaþmayýn.

Haklý bir sebep olmadýkça
Allah’ýn öldürülmesini haram kýldýðý cana kýymayýn.

Ýþte bunlar,
akýl erdirmeniz için
Allah’ýn size emrettiði hususlardýr." (14)

Þüphesiz sizin Rabbiniz,
gökleri ve yeri altý günde yaratan
sonra arþa istivâ eden;

gündüzü, kendisini süratle kovalayan
geceyle bürüyüp örten;
güneþi, ayý ve yýldýzlarý emrine boyun eðdiren
Allah’týr.

Bilin ki, yaratma da,
emir ve idâre yetkisi de yalnýz
O’na aittir.
Âlemlerin Rabbi olan Allah yüceler yücesidir. (15)

Yoksa onlar,
Allah’ýn kendileri için hazýrlayacaðý tuzaktan
güvende mi oldular?

Unutmayýn ki,
tam olarak ziyana uðramýþ kimselerden baþkasý,
Allah’ýn hazýrlayacaðý tuzaktan
kendini güvende hissedemez! (16)


(1) Nisâ / 43. Ayet (2) Nisâ / 64. Ayet (3) Nisâ / 70. Ayet
(4) Nisâ / 95. Ayet (5) Nisâ / 96. Ayet (6) Nisâ / 99. Ayet
(7) Nisâ / 100. Ayet (8) Nisâ / 106. Ayet (9) Nisâ / 110. Ayet
(10) Nisâ / 129. Ayet (11) Nisâ / 149. Ayet (12) En’âm / 45. Ayet
(13) En’âm / 147. Ayet (14) En’âm / 151. Ayet (15) A’râf / 54. Ayet
(16) A’râf / 99. Ayet (17) A’râf / 180. Ayet (18) A’râf / 181. Ayet
(19) A’râf / 183. Ayet (20) Enfâl / 30. Ayet 21) Tevbe / 115. Ayet
(22) Tevbe / 117. Ayet (23) Tevbe / 118. Ayet

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.