Rahmân ve Rahîm Allah’ýn ismiyle… (1)
Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. (2)
O, Rahmân ve Rahîm’dir. (3)
“Rabbimiz!
Bizi doðru yola erdirdikten sonra
kalplerimizi eðriltme,
bize tarafýndan bir rahmet baðýþla!
Çünkü baðýþý pek bol olan yalnýz sensin!” (16)
Rasûlüm! De ki:
“Eðer Allah’ý seviyorsanýz bana uyun ki
Allah da sizi sevsin
ve günahlarýnýzý baðýþlasýn.
Allah çok baðýþlayýcýdýr,
engin merhamet sahibidir. (17)
Ancak bundan sonra
tevbe edip hallerini düzeltenler müstesnâdýr.
Çünkü Allah, çok baðýþlayýcý
ve engin merhamet sahibidir. (18)
Göklerde ve yerde olan her þey
Allah’a aittir.
O, dilediðini baðýþlar,
dilediðine de azab eder.
Allah, çok baðýþlayýcýdýr,
engin merhamet sahibidir. (19)
Böylece sizi, bütün insanlara
þâhit ve örnek olasýnýz,
Peygamber de size þâhit ve örnek olsun diye
dengeli mutedil bir ümmet kýldýk.
Senin daha önce de yöneldiðin Kâbe’yi
yeniden kýble yapmamýzýn sebebi,
Peygamber’e uyanlarý,
ökçesi üzerinde tekrar eski dinlerine
dönecek olanlardan ayýrmak içindir.
Kýblenin deðiþtirilmesi,
Allah’ýn doðru yola ilettiklerinden baþkalarýna
elbette aðýr gelir.
Allah sizin imanýnýzý,
önceden Beyt-i Makdis’e yönelerek
kýldýðýnýz namazlarý zâyi etmeyecektir.
Çünkü Allah, insanlara çok þefkatli,
çok merhametlidir. (6)
Ancak tevbe edip hallerini düzeltenler
ve gizledikleri gerçekleri açýklayanlar baþka;
ben onlarýn tevbesini kabul ederim.
Çünkü ben,
tevbeleri çokça kabul eden
ve merhameti bol olanýmdýr. (7)
Yoksa onlar bilmiyorlar mý ki, Allah,
gizlediklerini de açýða vurduklarýný da elbette bilir. (4)
Yine bilmez misin ki
göklerin ve yerin mülkiyet ve hâkimiyeti
yalnýz Allah’ýndýr.
Sizin için Allah’tan baþka
ne yakýn bir dost
ne de içten bir yardýmcý vardýr. (5)
Hepinizin ilâhý, tek ilâh olan Allah’týr.
O’ndan baþka ilâh yoktur.
O, Rahmân ve Rahîm’dir.(8)
Kim de vasiyet edenin haksýzlýða meylinden
veya günaha düþmesinden
haklý bir endiþe duyar da,
mirasçýlar arasýnda
bir uzlaþma saðlamak üzere
vasiyette deðiþikliðe giderse,
bu takdirde ona bir günah yoktur.
Doðrusu Allah,
çok baðýþlayýcýdýr,
engin merhamet sahibidir. (9)
Sonra insanlarýn sel gibi boþanýp
aktýðý yerden siz de akýn edin
ve Allah’tan baðýþlanma dileyin.
Þüphesiz ki Allah,
çok baðýþlayandýr,
engin merhamet sahibidir. (10)
Ýman edenler,
Allah yolunda hicret edip
savaþanlar var ya,
iþte Allah’ýn rahmetini umacaklar onlardýr.
Allah, çok baðýþlayýcýdýr,
engin merhamet sahibidir. (11)
Hanýmlarýyla münâsebette bulunmayacaklarýna dâir
yemin edenlere
dört ay bekleme süresi vardýr.
Þayet bu süre içinde yeminlerinden cayýp
eþlerine dönerlerse,
þüphesiz Allah çok baðýþlayýcýdýr,
engin merhamet sahibidir. (12)
Vefat iddeti bekleyen kadýnlara
evlenme isteðinizi
üstü kapalý bir þekilde çýtlatmanýzda
veya bunu gönlünüzde gizlemenizde
size bir günah yoktur.
Allah biliyor ki,
nikâhlamak üzere siz onlarý
hatýrýnýzdan geçireceksiniz;
fakat günah olmayacak bir sözle
bunu hissettirmeniz dýþýnda
onlarla gizlice sözleþmeyin.
Bekleme süresi dolmadan da
onlarý nikâhlamaya kalkýþmayýn.
Þunu iyi bilin ki,
evlenme konusunda içinizden geçenleri
Allah çok iyi bilmektedir.
O halde Allah’a karþý gelmekten sakýnýn.
Yine bilin ki Allah, çok baðýþlayandýr,
ceza vermekte hiç acele etmeyendir. (13)
Nihâyet Allah’ýn izniyle
onlarý bozguna uðrattýlar.
Dâvûd da Câlût’u öldürdü.
Allah Dâvûd’a hükümdarlýk ve hikmet verdi;
ayrýca ona dilediði pek çok þey öðretti.
Eðer Allah bu þekilde
insanlarýn bir kýsmý eliyle
diðer bir kýsmýný bertaraf etmeseydi,
hiç þüphesiz yeryüzü fesâda uðrar,
dirlik ve düzen kalmazdý.
Fakat Allah,
bütün varlýklara çok büyük lutuf
ve inâyet sahibidir. (14)
Daha önce bu kitaplarý
insanlara doðru yolu göstermek için,
toptan indiren O’dur.
Böylece O,
hakla bâtýlý ayýran bütün delilleri indirmiþtir.
Allah’ýn âyetlerini inkâr edenler yok mu,
onlar için þiddetli bir azap vardýr.
Allah, kudreti dâimâ üstün gelen
ve haksýzlardan intikamýný alandýr. (15)
Nice peygamberler gelip geçti ki,
kendilerini Allah’a adamýþ pek çok kimse
onlarla beraber savaþtýlar.
Onlar, Allah yolunda
baþlarýna gelen sýkýntýlardan dolayý gevþemediler,
zaafa düþmediler
ve düþmana boyun eðmediler.
Allah, sabredenleri sever.(20)
Ýki ordunun karþý karþýya geldiði o gün,
içinizden arkasýný dönüp savaþtan kaçanlar var ya,
yaptýklarý bazý hatâlar yüzünden
þeytan onlarý doðru yoldan kaydýrmak istemiþti.
Yine de Allah onlarý affetti.
Çünkü Allah, çok baðýþlayandýr,
ceza vermede acele etmeyendir.(21)
(1) Fâtiha / 1. Ayet (2) Fâtiha / 2. Ayet (3) Fâtiha / 3. Ayet
(4) Bakara / 77. Ayet (5) Bakara / 107. Ayet (6) Bakara / 143. Ayet
(7) Bakara / 160. Ayet (8) Bakara / 163. Ayet (9) Bakara / 182. Ayet
(10) Bakara / 199. Ayet (11) Bakara / 218. Ayet (12) Bakara / 226. Ayet
(13) Bakara / 235. Ayet (14) Bakara / 251. Ayet (15) Âl-i Ýmrân / 4. Ayet
(16) Âl-i Ýmrân / 8. Ayet (17) Âl-i Ýmrân / 31. Ayet (18) Âl-i Ýmrân / 89. Ayet
(19) Âl-i Ýmrân / 129. Ayet (20) Âl-i Ýmrân / 146. Ayet
(21) Âl-i Ýmrân / 155. Ayet