Nereden nereye 1950 lerde - hatta 60- koca köyde iki radyodan biri bizim bataryalýmýzdý direklerden anten telleri tahtadan bavul büyüklüðünde bi þey sesin o bavul içinde küçük küçük insanlardan sanýyorduk çocuk aklýmýzla. en çok türküler hele yurttan seslerde odamýz dolardý o dakikalarda sessizlik olurdu, sonra sohbetler baþlardý, çobanlýk anýlarýna kar kýþ kurt köpek çekiþmelerine bayýlýrdýk sobada koyun kermesi yanýyor üstünde koca çaydanlýk közü mangala çekilir varsýn dýþarýda soðuk olsun ya da kar yaðsýn anam kuru dutlu kavurga hazýrlamýþ orta yerde tahta yer masanýn üstüne tepsiyle konurdu. konuklarýn keyfi bir baþka olurdu elbet... sohbet uzayýnca biz uyuklardýk halý sergi yün minder kývrýlýrdýk anam üstümüze bi þeyler örter uyurduk öyle... daha sonra yatsý saatlarý acans dedikleri haber saatine yakýn giden giderdi çünkü ajans saatinde babam pür dikkat kesilir kutunun içine girecek gibi kulak verir dinlerdi. bir devlet büyüðü bakan hele baþbakan ya da cumhur baþkaný konuþacaksa... ’ hele susun koca bakan baþbakan...konuþuyor -ya da konuþacak - der çýt çýksýn istemezdi. þimdilerde ise tv.yi, ya kapatýr ya da baþka kanala geçiyoruz biz büyükler. düþündükçe ’hey gidi hey nereden nereye geldik’ demekten kendini alamýyor insan.
06.04. 2023
Ana Karakterler: dutlu kavurga yurttan sesler
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ertürk Mustafa Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.