Peki onlar,
üzerlerinde yükselip giden göðü
nasýl mükemmel bir nizam içinde
binâ ettiðimize,
onu yýldýzlarla nasýl süslediðimize
ve onda en küçük bir çatlaðýn,
kusur ve düzensizliðin olmadýðýna
ibretle bakmazlar mý? (18)
Yeryüzünü de döþedik,
oraya saðlam daðlar yerleþtirdik,
orada gönüller,
gözler açan
her türlü bitkiyi çift çift bitirdik. (19)
Bütün bunlarý,
Allah’a yönelecek her bir kula,
kalp gözünü açýp
ilâhî kudretin büyüklüðünü gösterecek
bir delil ve ders alýnacak
bir öðüt olmasý için yaptýk. (20)
Biz gökten bereketli bir su indirmekte,
onunla meyve dolu baðlar bahçeler,
tahýl ürünü olarak biçilecek
taneler bitirmekteyiz. (21)
Salkýmlarý üst üste binmiþ
yüksek hurma aðaçlarý yetiþtirmekteyiz. (22)
Kullarýmýza rýzýk olsun diye.
Biz o yaðmurla ölü topraða can veriyoruz.
Ýþte öldükten sonra
kabirlerden çýkýþýnýz da böyle olacaktýr. (23)
Kýyâmetin ne zaman kopacaðýnýn bilgisi
sadece Allah’a aittir.
O’nun bilgisi ve izni olmadan
ne bir meyve tomurcuðundan çýkabilir,
ne bir diþi hâmile kalabilir,
ne de hâmile olan biri doðum yapabilir.
O,
“Nerede bana þu ortak koþtuklarýnýz?” diye
sesleneceði gün, müþrikler:
“Sana açýkça söyleyelim ki,
içimizde senden baþka boyun eðilecek
bir ortaðýn bulunduðuna þâhitlik edecek
hiç kimse yoktur” diyecekler. (1)
Böylece,
vaktiyle yalvarýp yakardýklarý
bütün sahte ilâhlar
onlarý yüzüstü býrakýp kayboluverecek;
artýk hiçbir kurtuluþ çârelerinin kalmadýðýný da
anlayacaklardýr. (2)
Göklerde ve yerde ne varsa
hepsi O’nundur.
Gerçek mânada
yüce ve büyük olan yalnýz O’dur. (3)
Allah’ýn yüceliðinden,
gökler neredeyse yukarýdan aþaðý
çatlayýp paramparça olacak!
Melekler de Rablerini
her türlü övgülerle yücelterek tesbih ediyor
ve yeryüzünde bulunanlar için
baðýþlanma diliyorlar.
Ýyi bilin ki Allah,
çok baðýþlayýcý,
engin merhamet sahibidir. (4)
Gerçek bu iken,
Allah’tan baþka iþlerini havale edecekleri
dostlar mý ediniyorlar?
Oysa iþlerin kendine havale edileceði
gerçek dost,
asýl koruyucu yalnýzca Allah’týr.
Ölüleri diriltecek olan da O’dur.
O’nun her þeye gücü yeter. (5)
O, gökleri ve yeri
daha önce bir benzeri olmaksýzýn
yoktan yaratandýr.
O size kendi cinsinizden eþler,
hayvanlardan da çiftler yarattý.
Sizi ve hayvanlarý bu düzen içinde
üretip çoðaltmaktadýr.
O’nun benzeri gibi hiçbir þey yoktur.
O, her þeyi hakkiyle iþiten,
her þeyi hakkiyle görendir. (6)
Göklerin ve yerin anahtarlarý O’na aittir.
O, dilediðine rýzký bol verir,
dilediðine ise kýsar ve ölçülü verir.
Þüphesiz O,
her þeyi hakkiyle bilmektedir. (7)
Allah kullarýna karþý çok lutufkârdýr.
Dilediðini istediði þekilde rýzýklandýrýr.
Çünkü O çok kuvvetlidir,
kudreti dâimâ üstün gelendir. (8)
Gökleri, yeri
ve bunlarýn içinde çoðaltýp yaydýðý
bütün canlý varlýklarý yaratmasý,
O’nun varlýðýný ve kudretini gösteren
delillerden biridir.
Allah’ýn, dilediði anda
hepsini huzurunda toplamaya da gücü yeter. (9)
Onlara:
“Gökleri ve yeri kim yarattý?” diye
soracak olsan,
hiç þüphesiz:
“Onlarý kudreti dâimâ üstün gelen,
her þeyi hakkiyle bilen
Allah yarattý” derler. (10)
O Allah ki,
yeryüzünü sizin için bir beþik kýldý;
gideceðiniz yere þaþmadan varasýnýz diye
orada sizin için yollar, geçitler
ve türlü türlü ulaþým imkânlarý var etti. (11)
Gökten suyu
belli bir ölçüye göre indiren de O’dur.
Biz onunla ölü bir beldeye yeniden hayat veririz.
Ýþte siz de,
bitkilerin her bahar yeniden dirilmesi gibi
diriltilip kabirlerden çýkarýlacaksýnýz. (12)
Bütün varlýk türlerini çift çift yaratan,
sizin için gemilerden ve hayvanlardan
bineceðiniz þeyler var eden de O’dur. (13)
Bu sayede onlarýn sýrtlarýna kurulursunuz.
Onlara binip üzerlerine yerleþtiðinizde
Rabbinizin nimetini hatýrlayýp þöyle dersiniz:
“Bunu bizim hizmetimize veren Allah
her türlü kusur ve noksanlýktan uzaktýr.
Yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi. (14)
Ne yücedir
ve ne büyük hayýr ve bereket kaynaðýdýr
O Allah ki,
göklerin, yerin
ve bunlar arasýnda bulunan her þeyin
mutlak mülkiyet ve hâkimiyeti O’na aittir.
Kýyâmet vaktinin bilgisi
yalnýz O’nun katýndadýr.
Sonunda siz de
O’nun huzuruna döndürüleceksiniz. (15)
Peki onlar,
gökleri ve yeri yoktan yaratan,
onlarý yaratýrken asla yorulmayan
ve hiçbir zayýflýk göstermeyen Allah’ýn,
ölüleri yeniden diriltmeye gücü yeteceðini
hâlâ anlamadýlar mý?
Evet, gerçekten O’nun
her þeye gücü yeter. (16)
Göklerin ve yerin
mutlak mülkiyeti ve hâkimiyeti Allah’ýndýr.
Dilediðini baðýþlar,
dilediðine azap eder.
Allah çok baðýþlayýcýdýr,
engin merhamet sahibidir. (17)
(1) Fussilet / 47. Ayet (2) Fussilet / 48. Ayet (3) Þûrâ / 4. Ayet
(4) Þûrâ / 5. Ayet (5) Þûrâ / 9. Ayet (6) Þûrâ / 11. Ayet
(7) Þûrâ / 12. Ayet (8) Þûrâ / 19. Ayet (9) Þûrâ / 29. Ayet
(10) Zuhruf / 9. Ayet (11) Zuhruf / 10. Ayet (12) Zuhruf / 11. Ayet
(13) Zuhruf / 12. Ayet (14) Zuhruf / 13. Ayet (15) Zuhruf / 85. Ayet
(16) Ahkaf / 33. Ayet (17) Fetih / 14. Ayet (18) Kaf / 6. Ayet
(19) Kaf / 7. Ayet (20) Kaf / 8. Ayet (21) Kaf / 9. Ayet
(22) Kaf / 10. Ayet (23) Kaf / 11. Ayet