Rasûlüm!
Sen sevdiðini doðru yola erdiremezsin,
lâkin Allah dilediðini doðru yola eriþtirir.
Çünkü, doðru yola girecek olanlarý
en iyi O bilir. (6)
Ey iman edenler!
Þeytanýn adýmlarýna uymayýn.
Kim þeytanýn adýmlarýna uyarsa,
bilin ki o,
ýsrarla hayâsýzlýðý,
çirkin ve kötü iþleri yapmayý emreder.
Eðer üzerinizde
Allah’ýn lutfu ve merhameti olmasaydý,
sizden hiç kimse ebediyen temize çýkamazdý.
Ancak Allah
dilediði kullarýný temize çýkarýr.
Allah her þeyi hakkiyle iþiten,
hakkiyle bilendir. (3)
Ýþte biz Kur’an’ý böyle
apaçýk âyetler hâlinde indirdik.
Þüphesiz Allah,
dilediðini doðru yola erdirir. (1)
Þüphesiz Allah;
mü’minler, yahudiler, sâbiîler, hýristiyanlar,
mecûsîler ve müþrikler arasýnda
kýyâmet günü kesin hükmünü verecektir.
Çünkü Allah
her þeye hakkýyla þâhittir.(2)
Doðrusu biz,
gerçeði açýklayan apaçýk âyetler indirdik.
Ancak Allah dilediði kimseleri
doðru yola eriþtirir. (5)
Neticede Allah onlarý,
iþledikleri amellerin en güzeliyle
mükâfatlandýracak,
üstelik onlara lutfu kereminden
daha fazlasýný verecektir.
Allah,
dilediði kimseyi hesapsýz rýzýklandýrýr.(4)
Bu tür nankör insanlara
bir rahmet tattýrdýðýmýzda
bununla sevinir, þýmarýrlar.
Fakat kendi elleriyle yaptýklarý
günahlar yüzünden
baþlarýna bir felâket geldiðinde ise
derhal ümitsizliðe düþerler. (8)
Onlar,
Allah’ýn dilediðine rýzký bol verdiðini,
dilediðine de rýzký daralttýðýný görmezler mi?
Þüphesiz bunda iman eden bir toplum için
nice dersler ve ibretler vardýr. (9)
De ki:
“Rabbim kullarýndan dilediðine rýzký bol verir,
dilediðine ise az verir.
Þunu bilin ki, hayýr yolunda ne harcarsanýz,
Allah onun yerine yenisini lutfeder.
Çünkü O, rýzýk verenlerin en hayýrlýsýdýr.” (10)
Dilesek onlarý suda boðarýz da,
ne feryatlarýna koþan kimse olur,
ne de bir yolunu bulup
boðulmaktan kurtulabilirler. (11)
Ancak kurtulmalarý için
tarafýmýzdan bir rahmetin kavuþmasý
ve onlarý belli bir zamana kadar
yaþatmayý istememiz müstesnâ! (12)
Allah,
sözün en güzeli olan Kur’an’ý,
âyetleri birbiriyle âhenkdâr, uyumlu,
týklým büklüm hakîkat dolu
bir kitab hâlinde indirdi.
Rablerine karþý
derin bir saygý duymakta olanlarýn
onun tesiriyle derileri ürperir;
sonra da hem derileri,
hem kalpleri Allahýn zikrine ýsýnýp yumuþar.
Ýþte bu kitap,
Allah’ýn doðru yol rehberidir ki,
dilediðine onunla yol gösterir.
Allah kimi de saptýrýrsa
artýk onu doðru yola getirecek
kimse yoktur. (13)
Allah,
din olarak Nûh’a emrettiðini,
hem sana vahyettiðimizi,
keza Ýbrâhim’e, Mûsâ’ya, Ýsa’ya emrettiðimizi
sizin ferdî ve içtimâî hayatýnýz için de
mutlaka uyulmasý gereken,
deðiþmez ve deðiþtirilemez bir þeriat,
bir hukuk düzeni kýldý.
Onun da aslý þudur:
“Dinî doðru anlayýp
hükümlerini en güzel þekilde uygulayýn
ve bu hususta ayrýlýða düþmeyin!”
Ancak senin dâvet ettiðin esaslar,
müþriklere çok aðýr gelmektedir.
Oysa Allah dilediði kullarýný
bu mükemmel dini
hem yaþamak
hem de teblið etmek için seçer
ve kendisine gönülden yönelenleri
doðru yola iletir. (14)
Allah kullarýna rýzký bol bol verseydi,
elbette yeryüzünde taþkýnlýk ederlerdi.
Bu sebeple O,
rýzký dilediði ölçüde indirir.
Þüphesiz O,
kullarýnýn bütün hallerini çok iyi bilmekte
ve onlarý hakkiyle görmektedir. (15)
Nefsinin kötü arzularýný
kendine ilâh edinen kimseyi gördün mü?
Allah onu bir bilgiye göre saptýrmýþ,
kulaðýný ve kalbini mühürlemiþ,
gözlerine de perde çekmiþtir.
Allah’tan sonra artýk onu
kim doðru yola getirebilir?
Hiç düþünüp ibret almaz mýsýnýz? (16)
Þunu da bilin ki,
aranýzda her meselede
kendisine müracaat etmeniz gereken
Allah’ýn Rasûlü bulunmaktadýr.
Eðer o Rasûl,
birçok iþte size uyacak olsa,
baþýnýz derde girer,
gerçekten sýkýntýya düþersiniz.
Ama Allah size imaný sevdirdi
ve onu kalplerinizde süsleyip güzelleþtirdi.
Buna karþýlýk küfürden,
her türlü günahtan
ve isyândan sizi iðrendirdi.
Ýþte itikat, amel ve ahlâk bakýmýndan
doðru yolda yürüyenler,
bu özellikleri taþýyan mü’minlerdir. (17)
Bu, Allah tarafýndan
büyük bir lutuf ve nimettir.
Allah her þeyi hakkiyle bilen,
her hükmü ve iþi
hikmetli ve saðlam olandýr. (18)
Çünkü Allah:
“Ben ve peygamberlerim
mutlaka ve mutlaka gâlip geleceðiz” diye
hükmetmiþtir.
Þüphesiz Allah,
çok kuvvetlidir,
karþý konulamaz bir kudrete sahiptir (19)
Allah’ý unutup da
bu yüzden Allah’ýn da kendilerine
kendilerini unutturduðu,
dolayýsýyla fayda ve zararýný bilmeyen
kimseler gibi olmayýn.
Onlar,
büsbütün yoldan çýkmýþlarýn tâ kendileridir. (20)
Cehennemliklerle cennetlikler
elbette bir olamaz.
Cennetlikler, iþte onlar,
gerçekten kurtuluþa erenlerdir. (21)
Peygamberlik, Allah’ýn lutfudur;
onu dilediðine verir.
Gerçekten de Allah,
pek büyük lutuf ve ihsân sahibidir. (22)
Baþa gelen her musîbet,
ancak Allah’ýn izin vermesiyledir.
Kim içten ve þuurlu olarak
Allah’a iman ederse,
Allah onun kalbini
doðruya ve gerçeði idrake açar.
Allah her þeyi hakkiyle bilir. (23)
Þu günahkâr kâfirler,
çarçabuk geçen dünya hayatýný seviyorlar da,
önlerinde kendilerini bekleyen
o korkunç kýyâmet gününü
bir kenara býrakýyorlar. (24)
Oysa onlarý yaratan,
bütün organlarýný
damar ve kaslarla birbirine sýmsýký baðlayýp
yaratýlýþlarýný sapasaðlam yapan biziz.
Dilediðimiz zaman onlarý helâk eder,
yerlerine elbette benzerlerini getiririz. (25)
Bu Kur’an,
bir hatýrlatma, bir uyarýdýr.
Artýk dileyen kendisini
Rabbine ulaþtýracak bir yol tutsun. (26)
Ama unutmayýn ki,
Allah dilemedikçe
siz bir þey dileyemezsiniz.
Doðrusu Allah,
her þeyi hakkiyle bilen,
her hükmü ve iþi
hikmetli ve saðlam olandýr. (27)
Allah dilediði kimseyi rahmetine eriþtirir.
Zâlimler için ise O,
can yakýcý bir azap hazýrlamýþtýr. (28)
Allah, kullarýndan dilediðine
rýzký bol verir,
dilediðinin rýzkýný da daraltýr.
Þüphesiz Allah
her þeyi hakkiyle bilir. (7)
(1) Hac / 16. Ayet (2) Hac / 17. Ayet (3) Nûr / 21. Ayet
(4) Nûr / 38. Ayet (5) Nûr / 46. Ayet (6) Kasas / 56. Ayet
(7) Ankebût / 62. Ayet (8) Rûm / 36. Ayet
(9) Rûm / 37. Ayet
(10) Sebe’ / 39. Ayet (11) Yâsin / 43. Ayet (12) Yâsin / 44. Ayet
(13) Zümer / 23. Ayet (14) Þûrâ / 13. Ayet (15) Þûrâ / 27. Ayet
(16) Câsiye / 23. Ayet (17) Hucurât / 7. Ayet (18) Hucurât / 8. Ayet
(19) Mücâdele / 21. Ayet (20) Haþr / 19. Ayet (21) Haþr / 20. Ayet
(22) Cum’a / 4. Ayet (23) Teðabün / 11. Ayet (24) Ýnsan / 27. Ayet
(25) Ýnsan / 28. Ayet (26) Ýnsan / 29. Ayet 27) Ýnsan / 30. Ayet
(28) Ýnsan / 31. Ayet