Rasûlüm!
Sana kâfirler tarafýndan söylenen
bu incitici sözlerin aynýsý,
senden önceki peygamberlere de söylenmiþti.
Öyleyse onlarýn sabrettiði gibi sen de
eziyetlere sabret!
Þüphe yok ki Rabbinin hem baðýþlamasý bol,
hem de cezasý pek acýdýr. (1)
Âd kavmine gelince,
yeryüzünde haksýz yere büyüklük tasladýlar
ve: “Bizden daha güçlü kim varmýþ?” dediler.
Kendilerini yaratan Allah’ýn,
onlardan daha güçlü olduðunu görmüyorlar mýydý?
Doðrusu onlar, bizim âyetlerimizi
bile bile inkâr ediyorlardý. (2)
“Allah’tan baþka bir ilâh daha edinmeyin.
Ben, O’nun tarafýndan size gönderilmiþ
apaçýk bir uyarýcýyým.” (3)
O’ndan baþka ilâh yoktur.
O diriltir ve öldürür.
Sizin de Rabbiniz,
gelip geçmiþ atalarýnýzýn da Rabbi O’dur. (4)
Ýnkârcýlar, derin bir þüphe içinde kývranýyor,
oyun ve eðlenceyle vakitlerini hebâ ediyorlar. (5)
Göklerde ne var,
yerde ne varsa hepsi Allah’ý tesbih etmektedir.
O, kudreti dâimâ üstün gelen,
her hükmü ve iþi hikmetli ve saðlam olandýr. (6)
O Allah ki,
O’ndan baþka ilâh yoktur!
Duyularýn algý sahasý dýþýnda kalan þeyleri de,
duyularýn algý sahasýna giren þeyleri de bilir.
O, Rahmân’dýr, Rahîm’dir. (7)
O Allah ki,
O’ndan baþka ilâh yoktur!
O Melik’tir, Kuddûs’tür, Selâmdýr,
Mü’min’dir, Müheymin’dir, Aziz’dir,
Cebbâr’dýr, Mütekebbirdir.
Allah,
müþriklerin ortak koþtuklarý þeylerden
çok uzaktýr, yücedir. (8)
O Allah
Hâlýk’týr, Bârî’dir, Mûsâvvir’dir.
En güzel isimler O’nundur.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi
O’nu tesbih eder.
O, Azîz’dir, Hakîm’dir. (9)
«Þüphesiz Rabbimizin þâný çok yücedir.
O ne bir eþ edinmiþtir;
ne de bir çocuk.»(10)
De ki: O Allah birdir. (11)
Her þey o Allah’a muhtaçken
O hiçbir þeye muhtaç deðildir. (12)
O, doðurmamýþ ve doðmamýþtýr. (13)
Hiçbir þey O’na denk deðildir. (14)
Allah, gökte de yegâne ilâh
yerde de yegâne ilâhtýr.
O, her hükmü ve iþi hikmetli ve saðlam olan,
her þeyi hakkiyle bilendir. (15)
Hani biz, Ýsrâiloðullarý’ndan:
“Sadece Allah’a kulluk edeceksiniz,
ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara
iyilikte bulunacaksýnýz!” diye söz almýþ
ve: “Ýnsanlara güzel söz söyleyin,
namazý hakkýyla kýlýn,
zekâtý verin!” diye emretmiþtik.
Sonra sizden pek azý müstesna,
sözünüzden döndünüz
ve hâlâ yüz çevirmeye devam ediyorsunuz (16)
Onlara þöyle de:
“Gelin, Rabbinizin size haram kýldýðý þeyleri bildireyim:
O’na hiçbir þeyi ortak koþmayýn.
Ana-babaya iyilik edin.
Fakirlik korkusuyla çocuklarýnýzý öldürmeyin;
çünkü sizi de onlarý da biz rýzýklandýrýyoruz.
Açýk olsun, gizli olsun
hiçbir günaha ve kötülüðe yaklaþmayýn.
Haklý bir sebep olmadýkça
Allah’ýn öldürülmesini haram kýldýðý cana kýymayýn.
Ýþte bunlar, akýl erdirmeniz için
Allah’ýn size emrettiði hususlardýr." (17)
“Yetiþkinlik çaðýna erinceye kadar,
muhafaza ve yardým maksadýyla
en güzel þekilde
olaný dýþýnda,
yetimin malýna yaklaþmayýn.
Ölçüyü ve tartýyý adâletle tam yapýn.
Biz hiç kimseyi
gücünün üstünde bir þeyle sorumlu tutmayýz.
Konuþtuðunuz zaman,
en yakýnlarýnýzýn aleyhinde bile olsa
adâleti gözetip doðruyu söyleyin.
Allah’a ve Allah için verdiðiniz sözleri
yerine getirin.
Ýþte bunlar, düþünüp ders almanýz için
Allah’ýn size emrettiði hususlardýr.” (18)
Þüphesiz bu, benim dosdoðru yolumdur,
öyleyse ona uyun.
Baþka yollara uymayýn ki,
o yollar sizi grup grup parçalayarak
Allah’a giden yoldan ayýrmasýn.
Ýþte bunlar, kendisine karþý gelmekten sakýnmanýz için
Allah’ýn size emrettiði hususlardýr. (19)
De ki:
“Rabbim açýk ve gizlisiyle
yüz kýzartýcý bütün çirkin fiilleri,
her türlü günahý,
haksýzlýk edip ölçüyü aþmayý,
ilâh kabul edilebileceklerine dair
haklarýnda Allah’ýn hiçbir delil indirmediði
birtakým nesneleri
O’na ortak koþmanýzý
ve Allah
hakkýnda bilmediðiniz þeyleri söylemenizi
haram kýlmýþtýr.” (20)
(1) Fussilet / 43. Ayet (2) Fussilet / 15. Ayet (3) Zâriyât / 51. Ayet
(4) Duhân / 8. Ayet (5) Duhân / 9. Ayet (6) Haþr / 1. Ayet
(7) Haþr / 22. Ayet (8) Haþr / 23. Ayet (9) Haþr / 24. Ayet
(10) Cin / 3. Ayet (11) Ýhlâs / 1. Ayet (12) Ýhlâs / 2. Ayet
(13) Ýhlâs / 3. Ayet (14) Ýhlâs / 4. Ayet (15) Zuhruf / 84. Ayet
(16) Bakara / 83. Ayet (17) En’âm / 151. Ayet (18) En’âm / 152. Ayet
(19) En’âm / 153. Ayet (20) A’râf / 33. Ayet