Dinde zorlama yoktur.
Gerçekten doðru eðriden ayrýlýp
iyice belli olmuþtur.
Artýk kim þeytânî güçleri inkâr edip
Allah’a inanýrsa,
muhakkak kopmasý mümkün olmayan
saðlam bir kulpa sarýlmýþ olur.
Allah, iþitendir, bilendir. (7)
Ýbrâhim, Ýsmâil’le birlikte
Beytullah’ýn temelleri üzerine
duvarlarýný yükseltirken
þöyle dua ediyorlardý:
“Rabbimiz,
bizden bunu kabul buyur.
Þüphesiz sen iþiten ve bilensin.” (1)
Eðer onlar,
sizin iman ettiðiniz gibi inanýrlarsa
mutlaka doðru yolu bulurlar.
Yok, yüz çevirirlerse,
büyük bir anlaþmazlýk
ve derin bir çýkmaza saplanmýþ olurlar.
Onlara karþý Allah sana kafi gelecektir.
O, iþiten ve bilendir. (2)
Kim bu vasiyeti iþittikten sonra deðiþtirirse,
þüphesiz bunun günahý
onu deðiþtirenlerin üzerinedir.
Þüphesiz Allah iþitendir, bilendir. (3)
Allah’ýn adýný,
olur olmaz ettiðiniz yeminleriniz yüzünden
iyilik yapmanýzýn,
kötülüklerden sakýnmanýzýn
ve insanlarýn arasýný düzeltmenizin önünde
bir engel hâline getirmeyin.
Allah, her þeyi iþiten ve bilendir. (4)
Allah yolunda savaþýn
ve iyi bilin ki Allah,
her þeyi hakkýyla iþiten ve bilendir. (6)
Muhakkak ki Allah
Âdem’i, Nûh’u, Ýbrâhim âilesini
ve Ýmrân âilesini
tertemiz bir hülâsa hâlinde seçip
bütün insanlýk üzerine
üstün kýlmýþtýr. (8)
Bir zamanlar
Ýmrân’ýn hanýmý þöyle demiþti:
“Rabbim!
Karnýmdaki çocuðu
her kayýttan azâde olarak
senin hizmetine adadým;
bunu benden kabul buyur.
Þüphesiz sen,
dualarý iþiten,
maksat ve niyetleri bilensin.” (9)
Orada Zekeriya
Rabbine þöyle niyazda bulundu:
“Rabbim!
Bana katýndan
tertemiz bir evlat ihsân eyle.
Þüphesiz ki sen,
dualarý hakkiyle iþitensin.” (10)
Rasûlüm!
Hatýrla o zamaný ki sen,
mü’minleri Uhud’da savaþ mevzilerine
yerleþtirmek üzere
sabah erkenden ailenden ayrýlýp yola çýkmýþtýn.
Allah her þeyi hakkiyle iþiten,
kemâliyle bilendir. (11)
Þüphesiz Allah
size emânetleri ehline vermenizi
ve insanlar arasýnda hükmettiðinizde
adâletle hükmetmenizi emrediyor.
Böylece Allah
size ne güzel öðüt veriyor!
Doðrusu Allah
her þeyi hakkiyle iþiten,
kemâliyle görendir. (12)
Kim
dünya nimet ve mutluluðunu istiyorsa,
þunu bilsin ki,
dünyanýn da âhiretin de nimet ve mutluluðu
Allah katýndadýr.
Allah,
her þeyi hakkiyle iþiten
ve kemâliyle görendir. (13)
Allah çirkin sözün,
açýkça söylenmesinden asla hoþlanmaz.
Ancak zulme uðrayan kimsenin durumu baþkadýr.
Allah, her þeyi hakkiyle iþitir
ve kemâliyle bilir (14)
Gecenin karanlýðý,
gündüzün aydýnlýðý içinde barýnan her þey
O’nundur.
O hakkiyle iþitendir,
kemâliyle bilendir. (15)
Rabbinin sözü doðruluk yönüyle de,
adâlet yönüyle de mükemmeldir.
O’nun sözlerini
deðiþtirebilecek hiç kimse yoktur.
O her þeyi hakkiyle iþiten,
kemâliyle bilendir. (16)
Eðer þeytandan gelen bir vesvese
seni dürtecek olursa
hemen Allah’a sýðýn.
Çünkü O,
hakkiyle iþiten,
kemâliyle bilendir. (17)
Her þeye raðmen
o düþmanlar barýþa yanaþýrlarsa
sen de yanaþ
ve Allah’a güvenip dayan.
Hiç þüphesiz Allah
hakkiyle iþiten,
kemâliyle bilendir. (18)
Rasûlüm!
Ýnkârcýlarýn ileri geri konuþmalarý
sakýn seni üzmesin.
Hiç þüphesiz bütün yücelik,
üstünlük ve þeref Allah’ýndýr.
Her þeyi hakkiyle iþiten,
kemâliyle bilen
O’dur. (19)
Rabbi onun (Hz.Yusuf )duasýný kabul etti
ve kadýnlarýn tuzaðýný ondan uzaklaþtýrdý.
Çünkü O,
her þeyi hakkiyle iþiten,
kemâliyle bilendir. (20)
1) Bakara / 127. Ayet, 2) Bakara / 137. Ayet 3) Bakara / 181. Ayet
4) Bakara / 224. Ayet 5) Bakara / 227. Ayet 6) Bakara / 244. Ayet
7) Bakara / 256. Ayet 8) Âl-i Ýmrân / 33. Ayet 9) Âl-i Ýmrân / 35. Ayet
10) Âl-i Ýmrân / 38. Ayet 11) Âl-i Ýmrân / 121. Ayet 12) Nisâ / 58. Ayet
13) Nisâ / 134. Ayet 14) Nisâ / 148. Ayet 15) En’âm / 13. Ayet
16) En’âm / 115. Ayet 17) A’râf / 200. Ayet 18) Enfâl / 61. Ayet
19) Yunus / 65. Ayet 20) Yusuf / 34. Ayet