Onlara þöyle söyle:
“Size bunlardan daha güzelini haber vereyim mi?
Takvâ sahiplerine Rableri katýnda
altlarýndan ýrmaklar akan,
içinde ebedî kalacaklarý cennetler,
tertemiz eþler
ve hepsinden öte
Allah’ýn rýzâsý vardýr.
Allah, kullarýný hakkiyle görmektedir. (5)
Buna raðmen
Allah’ýn dinî hakkýnda seninle tartýþýrlarsa
onlara de ki:
“Ben bütün varlýðýmla Allah’a teslim oldum;
bana tâbi olanlar da
O’na teslim oldular.”
Kendilerine kitap verilenlere
ve dinden imandan habersiz ümmîlere de:
“Siz de teslim oldunuz mu?” diye sor.
Eðer teslim olurlarsa
doðru yolu bulurlar.
Yok eðer yüz çevirirlerse
sana düþen sadece teblið etmektir.
Allah, kullarýný hakkiyle görmektedir. (6)
Þüphesiz Allah
size emânetleri ehline vermenizi
ve insanlar arasýnda hükmettiðinizde
adâletle hükmetmenizi emrediyor.
Böylece Allah size
ne güzel öðüt veriyor!
Doðrusu Allah
her þeyi hakkiyle iþiten,
kemâliyle görendir. (7)
Kim dünya nimet ve mutluluðunu istiyorsa,
þunu bilsin ki,
dünyanýn da âhiretin de nimet ve mutluluðu
Allah katýndadýr.
Allah, her þeyi hakkiyle iþiten
ve kemâliyle görendir. (8)
Kulu Muhammed’i bir gece
Mescid-i Haram’dan alýp
Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah
her türlü kusurdan ve ortaktan uzaktýr.
O Mescid-i Aksâ ki
biz onun etrafýný bereketli kýldýk
ve bu gece yolculuðunu o seçkin kula
büyük iþaret
ve delillerimizden bir kýsmýný gösterelim diye yaptýrdýk.
Þüphesiz ki O,
evet O,
her þeyi hakkiyle iþiten,
kemâliyle görendir. (9)
Nûh’tan sonra
biz böyle nice nesilleri helâk ettik.
Kullarýnýn bütün günahlarýný
Rabbinin bilip görmesi yeter! (10)
Doðrusu Rabbin
dilediðine rýzký bol verir,
dilediðine de az verir.
Þüphesiz O,
kullarýnýn durumunu en iyi bilen
ve onlarý hakkiyle görendir. (11)
De ki:
“Benimle sizin aranýzda þâhit olarak
Allah yeter.
Þüphesiz O,
kullarýnýn durumunu çok iyi bilir
ve her þeyi görür.” (12)
Bu, böyledir.
Çünkü Allah,
öylesine kudret sahibidir ki,
gâh gündüzü kýsaltarak geceyi uzatýr,
gâh geceyi kýsaltarak gündüzü uzatýr.
Þüphesiz O,
her þeyi hakkiyle iþiten,
hakkiyle görendir.(13)
Gerçek þu ki Allah,
meleklerden elçiler seçtiði gibi,
insanlardan da seçer.
Doðrusu Allah,
her þeyi hakkiyle iþiten,
hakkiyle görendir. (14)
Biz Dâvûd’a tarafýmýzdan
büyük bir lutufta bulunduk:
“Ey daðlar!
Onunla beraber tesbih edin.
Ey kuþlar, siz de!” buyurduk.
Demiri onun için yumuþattýk. (15)
Elbette sen onlarý,
insanlarýn yaþamaya en düþkünü olarak bulursun.
Hatta onlardaki hýrs
müþriklerde bile yoktur.
Her biri bin yýl yaþamak ister.
Oysa
ömrünün uzatýlmasý onu
azaptan uzaklaþtýracak deðildir.
Çünkü Allah
onlarýn bütün yaptýklarýný görmektedir. (1)
Namazý dosdoðru kýlýn
ve zekâtý verin.
Kendiniz için önceden her ne iyilik yaparsanýz,
mükâfatýný Allah’ýn yanýnda bulacaksýnýz.
Çünkü Allah,
bütün yaptýklarýnýzý görmektedir. (2)
Anneler,
emzirme süresini tamamlatmak isteyen babalar için
çocuklarýný iki tam yýl emzirirler.
Annelerin yiyecek ve giyeceklerini
meþrû çerçeve içinde temin etmek,
çocuðun gerçek sahibi olan babaya düþer.
Kimse gücünün yetmeyeceði þeyle
sorumlu tutulamaz.
Hiçbir anne ve baba
çocuklarý yüzünden zarara uðratýlamaz.
Baba öldüðünde
ayný sorumluluk vârisine düþer.
Anne ile baba, birbirine danýþýp anlaþarak
iki yýl dolmadan
çocuðu memeden kesmeye karar verirlerse,
bundan dolayý ikisine de bir günah yoktur.
Ey babalar!
Þâyet çocuklarýnýzý süt anneye emzirtmek isterseniz,
uygun olan ücreti verdikten sonra,
bunda da size bir günah yoktur.
Allah’a karþý gelmekten sakýnýn
ve þunu bilin ki Allah,
bütün yaptýklarýnýz görmektedir. (3)
Mehirlerini belirlediðiniz halde
kendileriyle münâsebette bulunmadan onlarý boþarsanýz,
bu durumda kararlaþtýrdýðýnýz mehrin yarýsýný
onlara vermeniz gerekir.
Ancak kadýnlar alacaklarý mehirden vazgeçebilir
veya nikâhý elinde bulunduran erkekler
mehrin tamamýný baðýþlayabilir.
Fakat ey erkekler!
Sizin cimrilik yapmayýp
mehrin tamamýný vermeniz
takvâya daha uygun bir davranýþtýr.
Birbirinize erdemli ve lutufkâr davranmayý
ihmal etmeyin.
Þüphesiz Allah,
bütün yaptýklarýnýzý görmektedir. (4)
1) Bakara / 96. Ayet 2) Bakara / 110. Ayet 3) Bakara / 233. Ayet
4) Bakara / 237. Ayet 5) Âl-i Ýmrân / 15. Ayet 6) Âl-i Ýmrân / 20. Ayet
7) Nisâ / 58. Ayet 8) Nisâ / 134. Ayet 9) Ýsrâ / 1. Ayet
10) Ýsrâ / 17. Ayet 11) Ýsrâ / 30. Ayet
12) Ýsrâ / 96. Ayet 13) Hac / 61. Ayet 14) Hac / 75. Ayet (15) Sebe’ / 10. Ayet