MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

çekilen çileleri yürekteki acılar biler
redfer

çekilen çileleri yürekteki acılar biler





bir nabýz
bir muallim elinde
ahengiyle adým adým þekillenir
adým adým özgürlük bulur
karanlýk geceleri aydýnlýk sabahlara çevirir
çekilen çileleri yürekteki acýlar biler
sevgi ve özgürlük olur hayat

yaðmur altýnda ýslanan tohumlarýn
renk renk filizlerinde yaþamalý
koklanmamýþ güller
bitmemiþ baþaklar
doludizgin umutlar fýþkýrmalý tomurcuklarýndan

çünkü elif ile baþlar aydýnlýk
ve elif ile baþlar Allah
elif ile baþlar ahlar
yeryüzünün bütün iyilikleri
bütün güzellikleri
elif ile yaðar üstümüze

zulmet yurdunda bir ýþýk
bir ýþýk daha
ve göðün kýyýsýnda bir çiçek
bir çiçek daha
iklimlerce akan bir ýrmak
bir ýrmak daha

*
tebük seferine hazýrlandýðý sýradaydý
kubalý bir grup münafýk huzura çýkarak
ya resulallah
yaðmurlu ve soðuk gecelerde
hasta ve uzak yere gidemeyeceklerin
namaz kýlmalarý için
bir mescid yapmýþ bulunuyoruz
dedikten sonra…
senin gelip mescidimizde bize
namaz kýldýrmaný arzu ediyoruz

dillerinden dökülen bu cümleler
zahire bakýlýrsa
masum bir niyetin ifadesi olarak görünüyordu
ne var ki
içlerinde gizledikleri menhus niyet baþkaydý

maksatlarý
müslüman cemaatý bölmek
islamýn ilk mescidi olan kuba mescidinden
inþa ettikleri mescide adam çekip
kendi nifak saçan emellerine
onlarý alet etmeye çalýþmaktý

bu hususta
bizzat efendimizin fasýk diye adlandýrdýðý
ebu amir rahip abdi amr da
kendilerine yardým edeceðine söz vermiþ
þöyle demiþti

siz, bir mescit yapýnýz
içine mümkün olduðu kadar silah depo ediniz
ben de rum hükümdarý kaysere gideceðim
rumlardan asker getirtip
muhammed ve ashabýný medine`den çýkaracaðým

ne var ki
resul-i ekrem içlerinde gizledikleri
bu menhus niyet ve çirkin maksatlarýný bilmiyordu
bu sebeple onlara
þu sýrada tebük seferine çýkmak üzereyim
seferden dönersek
Allah da dilerse gelir mescidinizde size
namaz kýldýrýrýz buyurmuþtu

hz. resulullahý çaðýrmalarýndaki asýl maksat
inþa ettikleri mescidin
bir nevi kutsiyet ve meþruiyetini tescildi
bu gerçekleþirse halký oraya çekip
meþ`um gayelerine alet etmeleri
daha da kolaylaþacaktý

böyle bir mescide ihtiyaç var mýydý
hayýr.
münafýklýk tohumlarýnýn intiþarý için
böyle bir yuvaya
böyle bir toplantý yerine
kendilerince gerek duymuþlardý

nihayet tebük seferi neticelenmiþ
efendimiz ashabýyla medine`ye dönüyordu
medine yakýnýnda bu münafýklar
peygamberimizin yoluna çýkarak
kendilerine verilmiþ olan sözü
yerine getirmesini istediler

Cenab-ý Hak
onlarýn bu art niyetlerinin
tahakkuk etmesine fýrsat vermedi
iþin iç yüzünü
orada resulüne inzal buyurduðu
þu ayetlerle bildirdi

‘o kimseler ki
müslümanlara zarar vermek
küfre yardýmda bulunmak
müminlerin arasýna ayrýlýk sokmak
ve bundan önce Allah ve resulüne karþý
savaþa yeltenmiþ kimsenin geliþini beklemek için
bir mescit edindiler’

‘bizim iyilikten baþka bir kastýmýz yok diye
yemin ederler
yalan söylediklerine ise Allah þahittir’

‘o mescitte namaz kýlma
senin namaz kýlmana layýk olan mescit
ilk günden beri takva üzerine kurulu bulunan mescittir
orada maddi ve manevi pisliklerden
temizlenmeyi seven kimseler vardýr
Allah da çokça temizlenenleri sever.’

‘binasýný Allah korkusu ve rýzasý üzerine kuran
kimse mi daha hayýrlýdýr
yoksa çökmeye yüz tutmuþ bir yar kenarýna kurup da
onunla birlikte cehennem ateþine yuvarlanan kimse mi
Allah zalimler topluluðuna yol göstermez.’

‘onlarýn bina ettikleri mescit
kalplerinde bir þüphe olarak devam eder
ve kalpleri parçalanýp ölmedikçe
o þüpheden kurtulamazlar.
Allah herþeyi hakkýyla bilir
her iþi hikmetle yapar.’

peygamber efendimiz (a.s.m.)
malik bin duhþum ile asým bin adiyy`i çaðýrýp
þu emri verdi
þu, halký zalim olan mescide gidiniz
onu yýkýnýz, yakýnýz

efendimizin bu emri derhal yerine getirildi
kur`an`da "mescidi dýrar
zarar mescidi olarak vasýflandýrýlan
malum bina yakýlýp yýkýldý

resul-i ekrem efendimiz
medine`ye yaklaþtýðý sýrada
ashab-ý kirama hitaben
medine`de öyle kimseler vardýr ki
sizin gittiðiniz ve geçtiðiniz her yerde ve vadide
onlar da sizinle birlikte bulunmuþ gibidir buyurdu

ashab-ý kiram…ya resulallah
onlar medine`de iken
nasýl bizimle birlikte olabilirler diyerek
hayretlerini izhar ettiler

efendimiz meseleyi þöyle izah etti
onlar, ancak mazeretleri sebebiyle
medine`de kalmýþlardýr
Allah-u Taala kitabýnda

‘müminlerin hepsinin birden harbe çýkmasý gerekmez
her topluluktan bir kýsým geride kalýp da
dinlerini iyice öðrenmeleri
ve kavimleri geri döndüðünde
onlarý ikaz etmeleri daha doðru olmaz mý
umulur ki, böylece
Allah`ýn yasaklarýndan sakýnmýþ olurlar…’
buyurmuyor mu

varlýðým kudret elinde olan Allah`a yemin ederim ki
onlarýn dualarý,
düþmanýmýza silahlarýmýzdan daha tesirlidir

efendimizin gelmekte olduðunu duyan
medine`deki büyük küçük bütün müslümanlar
yola çýkýp onu seniyyetü`l-veda` karþýladýlar
kadýnlar, küçük çocuklar
resulullahý tekrar görmenin sevincini yaþýyorlardý

bu sevinçlerini,
seniyyetü`l-veda`dan dolunay doðdu üstümüze
yalvaran bulundukça
Allah`a hamt etmek düþer bize diyerek
izhar ediyorlardý

resul-i ekrem
ordusuyla yorucu bir yolculuktan sonra
ramazan ayýnda medine`ye geldi
islâm ordusu,
tebük`te kimseyle karþýlaþmamýþtý
ancak, böylesine uzun bir yolu
en zor þartlar altýnda kat edip
düþmaný karþýlamaya gitmesi bile
büyük bir muvaffakiyetti

bu sefere çýkýþ ayný zamanda
o günün en büyük devletlerinden biri olan
bizans Ýmparatorluðuna
açýktan açýða bir meydan okuyuþtu
bu meydan okuyuþa
cevap verme cesaretinin gösterilememesi
ayrý bir ehemmiyetli manayý taþýyordu
artýk islam kuvvet ve kudretinin karþýsýna çýkacak
bir gücün bulunmadýðýnýn bir ifadesiydi.

hz. ka`b bin malik
hz. mürare bin rebi
hz. hilal bin ümeyye
üçü de samimi, saðlam birer müslümandý
üçü de, meþru bir özürleri olmaksýzýn
sýrf ihmalkarlýklarýnýn eseri olarak
tebük seferine çýkan orduya katýlmayýp
medine`de kalmýþlardý
harbe iþtirak etmemiþ olanlar
seksen kadardý

resûl-i ekrem henüz mescidi saadetlerinde iken
bu üç sahabi af dilemeye geldiler
ne için geri kaldýklarýný açýk açýk anlattýlar

resul-i ekrem (a.s.m.)
ka`b’ýn ve diðer iki sahabinin
konuþmasý bittikten sonra
kalkýp gidiniz
Allah sizin hakkýnýzda
bir hüküm verinceye kadar bekleyin buyurdu

resul-i ekrem, Allah`ýn kendisine
vahiy ile bildireceði hükme kadar
diðer müslümanlarýn bu üç kiþi ile
görüþüp konuþmalarýný da yasakladý
bu yasak üzerine,
artýk herkes onlardan kaçýyordu

görüþmek istedikleri kimseler
hatta akrabalarý bile kendileriyle görüþmek
konuþmak istemiyorlardý
hatta selamlarýný bile almýyorlardý
artýk yeryüzü bütün geniþliðine raðmen
onlara dar gelmeye
ruhlarýný sýkmaya
kalplerini sýkýþtýrmaya baþlamýþtý

bu üç sahabi
böylesine acý ve ibretli
bir imtihana tabi tutulmuþlardý

henüz ka`b ve arkadaþlarý
Allah`ýn resulü ve müslümanlarýn kendilerine karþý
tatbik ettikleri her türlü boykottan
kurtulmuþ deðillerdi
tutulduklarý imtihan
çilelerinin kýrkýncý günü bittikten sonra
daha da þiddetlendi

resul-i ekrem onlara þu haberi gönderdi
bundan böyle
hanýmlarýna da asla yaklaþmayacaklardýr
bu emri alan hz. ka`b, hanýmýna
bu hususta Allah`ýn hükmü gelinceye kadar
git babanýn evinde, kal dedi.

imtihan çok çetindi
bu imtihanlarla Allah`a ve resulüne karþý olan
sadakatlarýnýn derecesi ölçülüyordu
görüldüðü gibi onlar da
kendilerine yakýþan sadakatý göstermekte
asla tereddüt göstermiyorlardý

nihayet çektikleri çilenin
ellinci günü tamamlanmýþtý
Cenab-ý Hak,resulüne
onlar hakkýndaki hükmünü göndererek
tövbelerinin kabul edildiðini þöyle müjdeledi

‘haklarýnda hüküm býrakýlmýþ olan üç kiþiye de
Allah tövbe nasip etti
öyle ki, yeryüzü, o kadar geniþliðiyle beraber
onlara dar gelmiþ
kalpleri sýkýþtýkça sýkýþmýþ
Allah`ýn azabýndan kurtulmak için
O’ndan baþka sýðýnacak bir yer olmadýðýný anlamýþlardý.’

‘sonra Allah onlara piþman olup dönmeleri için
tövbe nasip etti
muhakkak ki Allah, tövbeleri çokça kabul edici
ve kullarýna merhamet edicidir.’

resul-i ekrem,
sabah namazýný kýldýktan sonra,
Cenab-ý Hakkýn malam üç kiþinin tövbelerini
kabul buyurduðunu ashab-ý kirama bildirdi

ka`b bin malik,
bizzat gidip tövbesinin kabul olunduðunu
bir kere de efendimizden öðrenmek istiyordu
bunun için mescid-i nebevinin yolunu tuttu
her gören kendisine
Allah, tövbeni kabul etti
müjdeler olsun sana, ey ka`b diyordu

ka`b, mescide vardý
selam verip resulullahýn huzurunda diz çöktü
resul-i ekrem’in de yüzü sevinçten gülüyordu
ka`b`ýn selamýný tatlý bir tebessümle birlikte aldý
sonra da, müjde, ey ka`b
bugün, annenden doðduðun günden beri
yaþadýðýn günlerin en hayýrlýsý
en mesududur diye buyurdu

ka`b bin malik
ya resulallah
bu müjde senden mi
yoksa Allah`tan mý
efendimiz,
benden deðil, doðrudan doðruya
Allah katýndan diye buyurdu

manevi sýkýntýdan kurtulan ka`b
son derece memnun ve mesrurdu
ya resulallah…tevbem kabul olunduðu için
Allah ve resulü yolunda
sadaka olarak malýmý daðýtmak istiyorum dedi
efendimiz bu teklife
malýmýn bir kýsmýný kendine alýkoy
böylesi senin için daha hayýrlýdýr
cevabýný verdi

redfer


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.