Pembe hayaller miydi kafamdaki fýrtýna Yanmýþ hissediyorum girmiþ gibi fýrýna… Tattýðým anlýk hazlar hep gözümü boyadý Nasýl inandým muta; gerçek çýktý yarýna…
Güneþ zannedip aya katlandý gecelerim Býkýp usanmaz hasat savuran hecelerim! Hama’da ki egzotik antik deðirmenlerde Asi’den su taþýrken dilimde dizelerim…
Petra’ya girilirken baþ döndürürdü sihrin Ürdün vadisinden sor; nefsime makber derin! Cennet yemiþ sunuldu Âdem ve Havva gibi Söndü Nil kýyýsýnda Musa ile fenerin…
Bilmeliydim bu dünya cennet olsaydý hani Rabbim yaratýr mýydý mahþer, olsunda baki? Ýstenmeyen bir þeyi yaþamadan zoraki Dosdoðru denen yola nefsim teslim olmuyor!
Tebeþir tahtasýnda bahtým sürgün çöllerde Kumlarýnda ýzdýrap düþtüm serap göllere Günahýn þiddetiyle döndüm solmuþ güllere Sabrým da bir tür miraç, yaþadým elemini…
Ömrüm ulvi fýrsatlar verirken görmeliyim Þer musluðunu kesip Kur’anla örmeliyim Ayný ýrmak olsa da akan mana kabýnda Tende bulsam safýmý kalbime sormalýyým!
Düþümde böyle girdim ebedi tünellere Hýzlý tren gibi geçtim ok gibi gönüllere Yolculuk bu ya sondan pek emindim doðrusu Ýman teslim olmaktýr benzemez fosillere!