MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

çünkü o erdemlik güneşi
redfer

çünkü o erdemlik güneşi





güneþ küçük sanýlýr uzaktan bakýlýnca
göz dayanmaz amma
çýplak gözle bakýldý mý
insan anlar onun gerçeðini
rüyada görsen onu,
onun nurdan bakýþlarýný
bu mutluluk
sana yeter ömür boyu

o yaratýlmýþlarýn en iyisi,
en güzeli, en hayýrlýsý..
tüm peygamberlerin gösterdiði mucizeler
ondandý, onun nurundandý
onun habercisi, onun öncü ýþýklarýydý

çünkü o erdemlik güneþi
diðer peygamberlerse yýldýzlarýydý
o yýldýzlar ki
güneþten aldýklarýyla
aydýnlatýrlar karanlýklarý

gel gör ki
Rabbim ona neler verdi
onu nasýl süsledi
ahlakýný güzellikle sardý
müjdeyle, güler yüzlülükle
benek benek noktaladý

onun gerçeðine ermekte
cümle alem aciz kaldý
uzak aciz kaldý
yakýn aciz kaldý
acz çepçevre sardý dört bir yaný

*
resul-i ekremin hicretiyle medine,
islam merkezi haline gelmiþti
medine, mühim þehirlerinden biriydi
vadi olan arazisi oldukça geniþti
vadi tamamen daðlarla çevriliydi

iklimi tatlý, arazisi münbitti
havasý güzel, suyu serindi
ve oldukça boldu
yaðýþý mekke’den fazlaydý
hz. resulullahýn hicretine kadar
þehir yesrib ismiyle anýlýrdý
bu adý, buraya ilk gelip yerleþen
yesrib isimli amalikalidan aldý

peygamberimiz bu ismi beðenmedi
onu medine diye deðiþtirdi
artýk müslümanlar arasýnda þehir
yesrib diye deðil
medine adýyla anýlmaya baþlandý
bir ara medinetü`n-nebi diye anýldýysa da
sonralarý sadece medine olarak kaldý

medine`de müslümanlardan baþka
yahudi ve hýristiyanlar da oturuyordu
bu bakýmdan nüfusu kalabalýk bir þehirdi
o zamanki nüfusunun
10 bin civarýnda olduðu tahmin edilmiþti

buradaki müslümanlar
evs ve hazreç kabilelerine mensup idiler
evs ve hazreç adýndaki iki kardeþten üreyip çoðalan
bu iki kabile arasýnda
araplarýn seciyeleri icabý ihtilaflar
kavgalar ve çarpýþmalar
birbirini kovalamýþtý

bu muharebelerin sonuncusu
buas harbi idi ki,
yüz yirmi sene devam etmiþti
efendimizin medine`ye hicretlerinden
beþ sene kadar önce son bulmuþtu

kanlý muharebede her iki taraftan da
en namlý bahadýrlar ölmüþ
veya malul düþmüþlerdi
iþte ensar böyle periþan bir vaziyette iken
resul-i kibriya efendimizin hicreti vuku bulmuþtu

hicret-i nebevi ile
iki kardeþ arasýndaki düþmanlýk
eski uhuvvet ve muhabbetle kayboldu
dargýnlýk ve kýrgýnlýklar tamamen ortadan kalktý

asýrlýk düþmanlýðýn yeni bir uhuvvete dönmesi
hiç þüphesiz Cenab-ý Hakkýn,
sevgili efendimize ihsan ettiði
bir armaðandý

hz. aiþe (r.a.) der ki
buas günü, Allah`ýn kendi resulü (a.s.m.) için
hazýrladýðý bir gündür ki
bu muharebenin neticesi üzerine
resulullah (a.s.m.) medine`ye
hicret etmiþti

öyle ki,
hicret sýrasýnda birbirleriyle çarpýþmýþ
evs ve hazreç`lerin cemiyetleri daðýlmýþ
eþrafý öldürülmüþ ve yaralanmýþtý

bu periþanlýk üzerine Allah,
birbirleriyle çarpýþýp durmuþ ensar`ýn
islam camiasýna girmeleri için
bu günü resulüne hazýrlamýþtý

yahudiler ise üç kabileye mensup idiler
beni kaynuka, beni kurayza ve beni nadr
þehirde sayýlarý en az olan hýristiyanlardý
bunlar islamýn medine`de hýzla yayýlýþý karþýsýnda
tahammül edemediler

kýsa bir zaman sonra medine`den ayrýldýlar
uhud savaþýnda müþrikler safýnda
müslümanlara karþý savaþan bu hýristiyanlar
daha sonra bizans`a sýðýndýlar

siyasi hayat itibariyle medine,
o sýrada ibtidai denecek bir seviyedeydi
henüz kabile hayatý yaþanýyordu
týpký müþrik araplarda olduðu gibi
yahudilerde de her kabile
müstakil bir topluluk teþkil ediyordu

kendi reislerinden baþka
hiç bir otorite kabul etmiyorlardý
eþitlik mefhumundan uzak bir hayat tarzý hakimdi
mesela, güçsüz kabilelere ödenen diyet
güçlü ve nüfuzlu kabilelere ödenen diyetin yarýsý idi
cemiyet hayatý kanunlardan mahrum bulunuyordu

gerektiðinde hakemler seçiliyor
bu hakemlerin þahsi kanaat ve görüþlerine göre
hüküm ve kararlar veriliyordu
okuma yazma bilenlerin sayýsý oldukça azdý
peygamber efendimiz önünde mühim vazifeler vardý
halli gereken çok aðýr meseleler
kendisini bekliyordu

hz. yusuf`un (a.s.) sülalesinden abdullah bin selam,
medine yahudilerinin ileri gelen alimlerinden biriydi
büyük bir alim olan babasý selam`dan
birçok þeylerle birlikte,
tevrat`ý ve tefsirini öðrenmiþti

babasý ahir zamanda gelecek peygamberin
sýfat ve alametleriyle yapacaðý iþleri de
kendisine anlatmýþ
eðer, o harun neslinden gelirse, ona tabi olurum
yoksa tabi olmam demiþti
selam, efendimiz henüz medine`ye gelmeden önce
vefat etmiþti

resul-i kibriya’nýn medine`ye geliþini
müslümanlara müjdeleyen yahudinin sesini
abdullah bin selam da iþitmiþ
kendisini tutamayarak
Allahü Ekber deyip tekbir getirmiþti

bunu duyan halasý,
Allah seni umduðuna erdirmesin
vallahi, musa peygamberin
geleceðini duymuþ olsaydýn
bundan fazlasýný yapmazdýn
diyerek ona çýkýþmýþtý

abdullah ise,
ey hala vallahi, gelen onun kardeþidir
o da onun gibi bir peygamberdir demiþti
bunun üzerine halasý
yoksa kýyamete yakýn gönderileceði
bize haber verilen peygamber bu mudur.. diye sormuþtu
abdullah, evet" cevabýný verince
öyle ise davranýþýnda haklýsýn demiþti

resul-i kibriya medine`ye teþrif buyurduklarý zaman
abdullah bin selam da onu görmek için gitmiþ
efendimizin nurlar saçan mübarek simasýný görünce
þu simada yalan yok
þu yüzde hile olamaz
diye kendi kendine söylenmiþti

resul-i ekrem efendimiz henüz
ebu eyyub el-ensari hazretlerinin evinde
misafir kaldýðý bir sýradaydý
abdullah bin selâm da efendimizi ziyarete geldi
ona bir takým sualler sordu
tevrat`tan sorduðu suallerine
yine tevrat`a uygun cevaplar alýnca
þehadet getirerek müslüman oldu

abdullah bin selam evine gitti
onun daveti ile bütün ev halký
halasý da müslüman oldu
yahudilerin bazý ileri gelenleri abdullah bin selam`ý
türlü türlü desise ve sözlerle
müslümanlýktan vazgeçirmeye çalýþtýlarsa da
muvaffak olmadýlar

abdullah bin selam`la birlikte
bir çok yahudi alimi de samimi olarak
islamý kabul edip müslümanlýkta sebat gösterdiler
iman etmeyen diðer yahudi alimleri ise,
muhammed`e bizim þerlilerimiz tabi oldu
eðer hayýrlý olsalardý
atalarýnýn dinini terk etmezlerdi…diye
ileri geri konuþmaya baþladýlar

bunun üzerine Cenab-ý Hak
indirdiði ayet-i kerimede þöyle buyurdu
‘ancak onlarýn hepsi bir deðildir.
kitap ehlinden dosdoðru bir topluluk vardýr ki,
geceler boyu Allah`ýn ayetlerini okurlar
ve namaz kýlýp secde ederler.’

müþrikler mekke`de uyguladýklarý
halký resul-i ekrem’den uzaklaþtýrma tarzýný
burada da tatbik etmek istiyorlardý
bu maksatla onu himayeye söz vermiþ bulunan ensara
üst üste muhtýra mahiyetinde
aðýr dille yazýlmýþ
iki mektup gönderdiler

mektuplarda, ensarýn bu himayeden vazgeçmesi isteniyor
aksi takdirde baþlarýna gelecek
her türlü hadiseye
razý olmalarý gerektiðini belirtiyordu
kureyþ müþriklerinin bu iki muhtýrasý da
medineli müslümanlar üzerinde
hiç bir menfi tesir meydana getirmedi

bilakis sert cevaplarla karþýlandý
böylece mekkeli müþrikler
medine`de korku ve tehditle kimseyi
hz. resalullahýn aleyhine çeviremeyeceklerini de
anlamýþ oluyorlardý

medinelilere gelen bu ihtar mektuplarýndan
peygamber efendimiz de haberdar olmuþtu
bu sebeple medine devamlý teyakkuz halinde idi
her an müþrik saldýrýsý olabilir ihtimaline binaen
resul-i ekrem devamlý ihtiyatlý bulunuyor,
müslümanlarý da dikkatli ve tedbirli
olmaya çaðýrýyordu
bu yüzden uyumadýklarý geceler bile oluyordu

gerçekten medine`de müslümanlarýn durumu
oldukça nazikti
çünkü, buraya hicret etmekle
müþrik arap kabilelerine boy hedefi olmuþlardý

elbette, bunun karþýsýnda
her zaman uyanýk bulunmak gerekiyordu
müslümanlar en ufak bir gürültü
bir sesleniþten dolayý
hemen bir araya toplanýyorlardý

hatta bir gün, bir ses iþitilmiþti
sesi duyan feryadý basmýþtý
her haslette zirvede olan resul-i kibriya
cesarette de zirve noktadaydý
hemen kýlýcýný kuþanýp,
atýna atlayarak yanlarýna varmýþ
kendilerini teselli ve teskin etmiþti

enes bin malik (r.a.) der ki
ne zaman bir feryat kopsa
resulullahý atla oraya yetiþmiþ bulurduk

mekkeli müþrikler medineli müslümanlarý
resul-i ekremin himayesinden vazgeçirmek için
sadece bu muhtýra mahiyetindeki mektuplarý
göndermekle de kalmamýþlardý
bazý ekonomik tedbirlere de baþvuruyorlardý

medine`deki münafýk ve yahudilerden
bazýlarýný elde ederek
müslümanlar arasýna fitne ve fesat düþürmeyi
planlý bir þekilde yürütüyorlardý

medineli müslümanlar resulullahý baðýrlarýna basmada
islamý yaþatmada
muhacir müslümanlara
her türlü yardýmda bulunmada
zerre kadar tereddüde kapýlmadýlar
ve geri de durmadýlar
bilakis daha ciddi ve samimi bir tarzda
bu hizmetlerini devam ettirdiler


redfer


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.