Ekmeðin rengi kara burada,
Yüz karasý deðil bu,
Üç kuruþ ekmek kavgasý,
Helal ekmek parasý da derler adýna,
Bileðe takýlmaz bu kara altýn
Boynuna yaðlý bir urgan gibi dolanýr
Bazen bir orman kuytusu aranýr
Alýn terine kömür karasý karýþýr,
Kararmýþ elleriyle doyurur karnýný,
Yeraltýnda çiðnenir gül kurusu bahtý...
Güneþi gömer ömrüne,
Sofrasý aydýnlýk olsun diye...
Belki de dönmeyeceðini bile bile,
Her gün el sallar geridekilere,
Gülen gözlere her gün elveda,
Ölüm korkusuyla girer yerin yedi kat altýna,
Köpeklerin çöp karýþtýrdýðý sabahlarda,
Merhamet sýðýnýr dualarýna her adýmda,
Kaska tutsak gökyüzünün altýnda,
Mevsimleri unutur en çok da maviyi...
Meydan okumayý unutalý hayata,
Düþleri ne zaman öldü bilmez,
Geçmiþin kumbarasýnda ne biriktirebildi ki,
Yerin altýnda ölüm var üstünde açlýk,
Vardiyanýn acý sireninde büyür yalnýzlýðý,
Gönül duvarýna yaslanýr karanlýk,
Tüm dönemeç ve sapaklarda,
Zorba dehlizler keser önünü,
Göçük altýnda oysa hayalleri,
Ne deðiþti ki dünden bugüne,
Yýrtýk kara lastikli Ermenekli Recep amca,
Ne yapar þimdi oðulsuz acep...
Madencinin hikayesi bu,
Azýk torbalarýnda ýskalanan hayatlarýn,
Acýlarýný gözyaþlarýna karýþtýranlarýn,
Yoksulluða esaret karartýlan hayatlarýn,
Açan çiçeði yadýrgayan mevsimlerin,
Yumru yumru kursakta kalan heveslerin,
Tüm doðrularý belini bükenlerin,
Güneþi özleyenlerin hikayesi bu...
Yüreðinize bir nebze de olsa dokundu mu?
Hayatýný kaybeden tüm maden iþçilerine ithafen... Ruhlarý þad olsun.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.