kutlu bir titreyiþin
derin bir ürperiþin
yüce bir haþyetin göðsümüze dokunan rüzgarýdýr acý
Hakkýn hatýrýný her þeyin üzerinde tutmanýn
silinmez mührüdür
ölümsüz hatýrasýdýr
haksýzlýk karþýsýnda direnmenin aþýlmaz daðýdýr
acýlar insanýn benlik kabuðunu kýran yaðmurlara benzer
tohumlar gibi bizden taze filiz vermemizi umar
tenimize deðen acýlar
gönlümüzü taze bir bahara açar
ortak hüzünler, ortak kederler
bizi birbirimize kardeþ eder
birbirimizden birbirimize kapýlar aralar
birbirine sýrt dönmeye alýþkýn
birbirini yaban bilmeye hevesli insanlar
müþterek bir tasanýn açtýðý yaralar sayesinde birleþir
buluþur, tanýþýr, kaynaþýr
o derin acý kalýbýmýzdan kalbimize taþýr bizi
böylece acýyabilir olduðumuzu anlarýz
kýrýlgan olduðumuzu fark ederiz
ayný yerimizden çatlayabildiðimizi görüp
sokuluruz birbirimize
birbirimizi ayrý gayrý görürken
bir de bakarýz ki ayný çaresizliðin eþiðinde,
ayný yüzün kýrýþýk çizgilerinde bekleþiyoruz
birbirimizi ilgisiz alakasýz deðilmiþiz
meðer ayný kederin kýyýsýnda bükmüþmüþüz boynumuzu
*
islam düþmaný bir kadýnýn
ümmü anmarýn azatlý kölesi
demirci idi
kýlýç yapardý
peygamber efendimiz ile öteden beri
görüþür ve konuþurdu
resul-i kibriya efendimiz henüz
darü’l-erkam’a yerleþmeden önce
gelip müslüman oldu
ogünlerde müslüman olmak
ve hele müslümanlýðýný ilan etmek
canýndan olmayý göze almak demekti
buna raðmen, habbab bin eret
zerre kadar korku eseri göstermeden
islamla þereflendiðini
kahramanca ilan etti
kureyþli müþrikler
müslüman olduðunu duyunca
onu da eziyet ve iþkencelere tabi tuttular
ümmü anmar hiddetinden çýldýracak gibiydi
onu baðlattý
ateþte kýzdýrttýðý demirle baþýný daðlattý
hazret-i habbab en þedit iþkenceye uðruyordu
ama nafileydi
onun gönlü iman ateþiyle çoktan tutuþmuþtu
bir gün çýkýp resulullahýn huzuruna geldi
ümmü anmar’dan
baþýnýn ýzdýrabýndan
þikayet etti
peygamber efendimiz
ya Rab
habbab’a yardým et
diye dua etti
bu duanýn hemen sonra
ümmü anmar þiddetli bir baþ aðrýsýna müptela oldu
aðrýnýn ýzdýrabýndan inleyip durdu
kendisine, baþýný ateþle daðlamasý tavsiye edildi
hz. habbab da onun baþýný daðladý
seneler sonraydý...
hz. ömer, islam’ýn halifesiydi
yanýnda hz. habbab bulunduðu bir sýrada
islam uðruna çektikleri eza ve cefayý kastederek
yeryüzünde þu meclise bundan daha müstahak olan
sadece bir tek adam var diye konuþtu
hz. habbab merak edip
ya emire’l-mü’minin
kimdir o
hz. ömer
bilal’dir
hz. habbab
ya emire’l-mü’minin
o benim kadar iþkence çekmemiþti
hz. habbab konuþmaya devam etti
bir gün müþrikler beni tuttular
ateþ yaktýlar
ateþin içine beni sýrt üstü yatýrdýlar
sonra adamýn biri göðsümün üzerine bastý
yer soðuyuncaya kadar da beni býrakmadý
hz. habbab, sýrtýný açtý
ateþ yanýklarýndan sýrtý alaca olmuþtu
her türlü eziyet ve iþkenceye raðmen
imanýndan zerre kadar taviz vermiyor
Allah ve resulüne sonsuz muhabbetini
izhar etmekten çekinmiyordu
o, bir köle idi
müþriklerle baþa çýkacak durumda deðildi
maruz kaldýðý eza ve cefalardan dolayý
resulullaha baþvurmaktan baþka
elinden hiçbir þey gelmiyordu
bir gün öyle yaptý
efendimizin huzuruna çýkarak
ya resulallah
çektiðimiz þu iþkencelerden kurtulmamýz için
Allah’a dua etmez misin
resul-i kibriya efendimiz
hem ibret hem de müjde dolu
þu cevabý verdi
sizden önceki ümmetler içinde
öyle kimseler vardý ki
demir tarakla bütün derileri
etleri soyulup, kazýnýrdý da
bu iþkence yine onu dininden döndüremezdi
testere ile tepesinden ikiye bölünürlerdi de
yine bu iþkenceler onlarý dinlerinden geri çeviremezdi
Allah, elbette islamiyeti tamamlayacaktýr
ve bütün dinlerden üstün kýlacaktýr
öyle ki
hayvanýna binip
san’a’dan hadramut’a kadar
tek baþýna giden bir kimse
Allah’tan baþkasýndan
korkmayacak
koyunlarý hakkýnda da kurt saldýrmasýndan baþka
hiçbir endiþe duymayacaktýr
fakat siz acele ediyorsunuz
hz. habbab’ýn
azýlý müþriklerden as b. vail’den
mühimce bir alacaðý vardý
bir gün gidip alacaðýný istedi
azýlý müþrik
muhammed’i inkar etmedikçe
sana olan borcumu ödemeyeceðim
hz. habbab
ben her þeyimden vazgeçerim
yine de ölünceye kadar
öldükten sonra dirilinceye kadar
onu ret ve inkar etmem
bunun üzerine as bin vail
ben, öldükten sonra dirilecek miyim
eðer böyle bir þey olacaksa
sabret…
diriltilip, malýma ve evladýma tekrar kavuþtuðum o gün
sana olan borcumu öderim
diye küstahça konuþtu
as bin vail’in bu sözleri üzerine
Cenab-ý Hak, indirdiði ayet-i kerimelerde
þöyle buyurdu
þimdi þu ayetlerimizi
ve elbette bana mal ve evlat verilecektir diyen
adamý gördün mü
o, gaibe muttali mi olmuþ
yoksa rahmanýn huzurunda
bir söz mü almýþ
hayýr, öyle deðil
biz onun dediðini yazacaðýz
ve azabýný da çoðalttýkça çoðaltacaðýz
ve o söylediði þeyleri hep elinden alacaðýz da
o bize tek baþýna gelecektir
hz. habbab
müslümanlara kur’an-ý kerimi okutmak
ve öðretmekle de meþgul olurdu
hz. ömer, elinde yalýn kýlýç
eniþtesi ve kýzkardeþinin evine
hýþýmla girdiði zaman da
yine bu fedakar sahabi onlara
yeni inen ayetleri okuyor
ve öðretiyordu
redfer