yapraklar yeþil deðil þimdi
sarý
turuncu
kýrmýzý
kuru
yel estikçe dökülüyorlar yerlere
dallar çýplak kalacak yakýnda
otlar yeþil deðil þimdi
hep sarý sarý
sallanýp duruyor kuru bedenleri
acýmasýz güz rüzgarlarýnda
yapraklar çürüyüp toprak olacak
tohumlar altlarýnda yuvalanacak
bahar gelecek kýþtan sonra
güneþ görününce yeniden
havalar sýcacýk olunca
hepsi yeniden doðacak
ya biz
yani biz insanlar
aynýsý deðil miyiz
baharda doðduk
yazda büyüdük
kýþýn ölmedik mi
ama onlar gibi yýlda bir deðil
yýllarca kaç kez
topraða düþen tohum baharý bekliyor
yeniden doðmak için
ya biz
kaç yýl kaç yýllar bekleyeceðiz
yeniden doðmak için
tohum hayal kuruyor
kýþtan yaza
ya biz
hayalden öte düþ gibi
ne din ne bilim
bu sýrrý ikisi de bilememiþ ki
aký l eriþemiyor
beyin cevap veremiyor
sonrasý þuuraltý tabii
devreye rüyalar giriyor
genç oluyorsun birden yaþlý iken
liseye gidiyorsun mesela
ya da üniversiteye
lakin ne çok þey yok
defterin kalemin mesela
mesela kitaplarýn
okulu bitirememiþsin bir ömür
geleceðe dair umudun yok
onlarý düþünüyorsun
bir sürü kýz görüyorsun orada
hepsi birbirinden güzel
bir sürü çocuk görüyorsun erkek
hepsi birbirinden özel
hepsi neþeli
endiþesiz kedersiz
týpký kýrk yýl öncesi gibi
gelip boynuna sarýlýyor birisi
yanaðýný yanaðýna yapýþtýrýyor
yumuþak ve sýcak
dudaklarý boynundayken
ipek saçlarý yüzünü okþuyor
sonra ýslak dudaklarý
kurumuþ dudaklarýný ýslatýyor
öyle içten
öyle sevecen
ve ihtiraslý
sonra baþka bir kýz
sonra baþkasý
bir sürü kýz
ilk yaprak döken aðaç hangisiydi
bilmiyorum
çünkü not etmemiþim
ilk öpen kýz hangisiydi beni
hatýrlamýyorum
çünkü resmini çizmemiþim