akþam pencerenin önünde
keyifle yudumlanan kahvenin tadýný çýkarýrken
tamda o vakitlerde
hemen yandaki pencereyi açan torunum
havayý derin derin içine soludu
dede…
bak þu aðacýn ince dalýnda bir serçe var
kanatlarýný büzmüþ nasýl da oturuyor
masum masum
bahar gelmesine raðmen
yine de kýþtan kalan sert bir hava vardý
akþamlarý üþüyorduk
minik serçe
gecenin karanlýðýna kanat açýp gitmiþti…
sahi dede..
serçelerin ömrü ne kadar
üç yýl mý
yoksa beþ yýl mý
serçeler ne kadar yaþar
kýrk sene yaþarlar evlat
birde serçeler geceleri uçmaz evlat
senin gördüðün baþka bir kuþtu
büyük bir ihtimalle…
*
torunlarýn köyle tanýþma vakti gelmiþti
piknik sepetine biraz kahvaltýlýk hazýrlatýp
termosta çay
birkaç simit
daðlarýn ardýnda bir güzel kahvaltý yapma zamanýydý
artýk.
oralar henüz soðuktu
dað havasý hem ruhumuza
hem bedenimize iyi gelirdi
ailece bir tecdide
hepimizin yeniden sýfýrlanmaya
ihtiyacý vardý
*
zaman zaman üþüsek de
yolda …pencereyi açýk tutarak
çam havasýnýn sunduðu ziyafetle kendimizi ödüllendirdik
bir kaç saat içinde
ahþap evlerle dolu bir köye vardýk
mis kokulu bahçede
yer yer boyasý atmýþ ahþap kapýlý evin önünde
hep beraber beklerken
kapý aralandý
kapý çýngýraðý zarifçe çaldý
yetmiþi aþkýn fatma teyze
bulutlar gibi temiz beyaz baþörtüsü
çiçek gibi yüzü
güneþ gibi tebessümüyle
hoþ geldiniz dedi
fatma teyze hiç deðiþmemiþti
bahar gibiydi
girdiði her gönülde çiçek açtýrmayý
her ruhu umut ýþýðýyla yeþertmeyi çok iyi
bilirdi
bu ara
bahçenin ortasýndaki ince yoldan
ýþýl ýþýl parlayan yüzüyle ahmet amca göründü
hoþ geldiniz
hoþ geldiniz…
ben de semaveri hazýrlýyordum
þehir merkezini geçince dað suyu akan bir çeþme var
çay için oradan su aldým…
çardaða geçildi
yavaþ yavaþ çardakta sohbet koyulaþtý
sofra peynir, zeytin, tereyaðý,
bal, ev yapýmý reçellerle özenle donatýldý
keçi peyniri…
daðýn hemen altýnda bir köyden
uzun yeþil zeytinler de
egeli bir komþumdan…
incir reçelleri
aydýnlý bir dosttandý
afiyet ve iþtiyakla yenildi
içildi
enfes köy kahvaltýsýnýn ardýndan
nezaketle arka bahçeye doðru
latif bahçenin içine doðru
aheste aheste yürünüldü
ahmet amca gün görmüþ
okumuþ emekli bir gümrük memuruydu
söze baþladý
benim sevgili misafirlerim
insanlar da bitkiler de topraktan gelir
insandan anlamayan kiþi çiçekten de anlamaz
bizim çiçeklerle aramýzda kuvvetli benzerlikler vardýr
bakýn mesela,
þurada gördüðünüz pembe yapraklarý ile
taze bir gelin gibi süzülen sardunyalar
ilginç çiçeklerdir
hem çok güzel
hem de misler gibi kokar
ancak yalnýzca onun dilinden anlayana kokarlar
herkese açmazlar kendilerini
sardunyalarý yeþil yapraklarýnýn altýndan koklayacaksýnýz
bazý insanlar da böyledir iþte
her ortamda mahsus kokularýný
güzelliklerini ifþa etmezler
güzellik korunmasý ve sýr olmasý gereken bir þeydir onlar için
ruhlarýnýn güzelliklerini ve sýrlarýný sadece
kýymetini anlayabilecek insanlara sunarlar
sardunyalar sýrlý bir güzelliðe sahip olsa da
birçok çiçeðe göre daha cömerttirler
girdiði her ortama hemen uyum saðlar
bol bol çiçek verirler
bu arada
bakýr tepsinin içinde ayranlar sunuldu
yayýk ayranýydý
birde piþi vardý yanýnda
*
ama küpe çiçeði öyle mi çocuklar
o çok nazlýdýr
o kolay kolay yerini beðenmez
ýþýklý olmalýdýr bulunduðu yer
topraðý her an nemli olmalýdýr
biraz yürüdükten sonra
ahþap bir direðe asýlmýþ saksýdan
aþaðý doðru bukle bukle sarkan gösteriþli bir çiçeðin önünde
bu da bizim nazlý kýzýmýz küpe çiçeði
kýrmýzý, mor, pembe, kavuniçi ve beyaz renkte olur
her gün sulanmak ister
ilgiye ihtiyaç duyarlar
bir gün bile suyunu aksatýrsan
hemen boynunu büküp aþaðý doðru sarkar
güzelliðini soldurur
kimi insanlar da küpeli gibidir
her an ilgi,
her an sevgi
ve þefkatinizi üzerlerinde görmek ister
dünya kendi etrafýmýzda dönsün de
baþkalarý ne yaparsa yapsýn derler
zordur böyleleri ile geçinmek
ama güzel taraflarý da çoktur
siz þu küpelinin yaratýlýþ güzelliðine,
kokusundaki miske baksanýza
hele bir…
küpeli ve insandaki güzelliðin keþfi için
biraz zahmete deðer
lisanýný bilip küstürmeyelim
yeter ki…
ya peki,
bu küçük altýn sarýsý çiçeklere ne demeli
onlar da açelya
bak þu tarafta ateþ kýrmýzýsý rengi de var
bu çiçek de küpelinin tam aksine
soðuða da sýcaða da çok dayanýklý
saðlam yapýlýdýr
açelyaya benzeyen insanlar da
hayatýn tüm zorluk ve meþakkatine raðmen gülümsemeyi,
pozitif olmayý baþarýr
etrafýna her daim umudu müjdeler
bulunduklarý halden þikayet etmez
her mevsimin güzelliðini yaþarlar
buda masum pembesiyle gülümseyen bir çiçek
buhuru meryemler
ne de güzel ismi var
çiçeðin yapraklarý el þeklinde
etrafýna þifa ve huzur daðýtýr
buhuru meryem
baþý aðrýyan
gözleri kararan,
midesi bulanan kiþilere
bu çiçeðin kökü, bal ve sirkeyle karýþtýrýlarak verilir
buhuru meryeme benzeyen insanlar
sakin ve sessizdirler
sade bir hayatlarý
amaç ve gayeleri vardýr
öyle güzel çiçek açarlar ki
etkisinde kalmamak imkansýz
nadiren çýkar
hemen yok olurlar
nadir olan þeyler kýymetlidir evladým
çardakta hazýr olan semaverin yanýna geçildi
yaþça büyük bu güzel insanlarýn
tecrübe ve bilgileriyle
çayla beraber
çiçek kokulu sohbet ziyafeti çekildi
mutluluklar saçýldý etrafa
hepimiz mesrur olmuþtuk
son zamanlarda
aðaca, daða, taþa ilgimiz ne kadar da azalmýþtý
her yansýmasýnda bizden bir cüz bulunan tabiattan
bigane düþürmüþtük
kendimizi
hafta sonu bu köy ziyareti
iyi gelmiþti
hepimize
redfer