ALİ’M
Günlerden bir gündü
Sen haberci aðteðmendin
Ben Uçaksavarcý
Trabzon’da tanýþmýþtýk seninle
Kibar, nazik,dili tatlý, esprili
Konuþurken gülümseyen
Kara gözlerin vardý
Vicdan sahibi
Açýma hisleri yoðun
Hýzlý konuþan
Çokta düzgün konuþan
Ýncecik bir delikanlý
Ben de topçu bataryasýnýn
Destekçisi
Uçaksavar bataryadýnda
Ufacýk tefecik
Zayýf kuru mu kuru
Bir asteðmendim
Senin gibi deðildim
Düzgün bir fiziðim yoktu
Zayýf, cýlýz,içine kapalý
Çaðýrmayýnca gitmeyen
Tiplerinden
Arkadaþ olmuþtuk
Sýk gelirdin havaalanýna
Haber, evrak getirirdin
Yine gelmiþtin bir gün
Beni
Bezgin, üzgün görünce,
Dayamamýþtýn
Vicdansýz bir
Üsteðmenim vardý
Sordun. Ne oldu ? diye.
Anlattým.
Üzülmüþtün
Kara gözlerini
Gölgeler bürümüþtü.
Daha sonralarý
Daha sýký,
Daha koruyucu
Bir dostlukla
Sarýp sarmaladýn beni
Taki
bin dokuz yüz doksan beþlere kadar
Berlin’deydin
En son telefon görüþmemizde
Arayacaðým demiþtin bana
Ses tonun
Çok üzgün gelmiþti
Deðiþikti
Telefonu
Bir bayan açmýþtý
Aramadýn
Aradan yýllar geçti
Çok aradým seni çokkkk
Çoktan da öte aradým seni
Vazgeçmedim
Tekrar tekrar aradým
Yýllarca
Bulamamýþtým seni
Sonra yine
Tanýþtýðýmýz gün ki gibi
Günlerden bir gündü
Sosyal medya Facebook’a
Tekrar uzandý elim
Telefonda
Kader
Bir kez daha karþýlaþtýrdý
Seni bana
Aldým oradan
Telefon numaraný
Bir de istek gönderdim sana
Tekrar arkadaþlýðýmýza
Kaldýðýmýz yerden
Baþlamak Ýçin
Telefonlarla görüþtük
Sen aradýn
Ben aradým
Görüntülü de konuþtuk
Watsaptan
Güzeldi her þey
Her sabah günaydýnlaþmak
Dertleþmek
Þirini gezdirmek için
Zaman isterdin
“Teneffüs “ derdin.
Ara verirdik sohbete.
Þirin,
Senin köpeðin idi.
Ama sen ona,
Çok yakýn bir arkadaþ gibi,
Yakýn davranýrdýn.
Ýtina gösterirdin.
Sonra,
Hediye’yi tanýdým.
Kalbinin yarýsý olan eþini…
2029 ekim yada kasýmdý…
Sonbahar idi,
Baharýn sonuydu.
Nerden bilirdim,
Dostluðumuzun da
Baharýn
Sonunda olduðunu…
Görüþebilmek için,
Covit-19 virüsünün
Bitmesini bekliyorduk.
Özlemle bekliyordum.
Sabýrsýzlýkla bekliyordum
O güzel günleri…
Benim doðduðum
Ýlçeye gelmiþtin
Bin dokuz yüz doksan beþ yýlýydý
Bir gün önce gelip
Beni bulamamýþtýn.
Ýlçede ki tek pansiyonda kalmýþ
Hiç beðenmemiþtin
Orada herþeyin
Kirli olduðunu söylemiþtin
Üstelik
Gazinolarda çalýþan
Konsomatris kadýnlarý
O pansiyonda görünce
Sitem etmiþtin bana
Ertesi gün buluþtuk
Bir tanýdýða rastlamýþ
Beni sormuþsun
Oda aldý getirdi seni bana
Þarap fabrikalarýný
Gezdirmiþtim sana
Hayran kalmýþtýn
Pamukkale’nin travertenlerine
Bodrum’un sýcaklýðýndan
Bunaldýðýný söylerdin.
Watsaptan görüntülü
Honaz Daðý’ný gösterdim.
Sana oradan,
Ev, tarla, küçük bir arsa alacaktýk.
Bu yaz,
Mutlaka bul diyordun.
Ve bana gelecektin ziyarete.
Honaz’dan,
Bir köyden ev alýp,
Birlikte bahçe yapacaktýk.
Bað yetiþtirip,
Þarap yapacaktýk.
Senin bahçe iþlerini,
Ben yapacaktým.
Ispanak, marul, maydanoz
Cennet elmasý dikecektik.
Hayallerimiz,
Sýðmadý bu aleme.
Sevincimiz yarým kaldý.
Taþ gibi týkýldý kursaðýmýza.
Baharýn sonuydu
Nerden bilirdim?
Þimdi facebooktaki
Fotoðraflarýna bakýyorum
Denizin dibinde
Oturmuþsun sandalyene
Þirin kucaðýnda
Gülümsüyorsun
Donmuþ gülümsemelerin
Hediye ile kýrlarda
Papatya topluyorsunuz
Yarým kalmýþ gülümsemeler
Papatyanýn taç yapraklarýnda
Nasýl da kayýtsýzca
Eðilmiþ papatyalara
Gülümseyerek
Öldüðünden haberi yok
Fotoðraflarýnýn
Taki iki bin yirmi bir martýnýn
Üçüne kadar
O sabahta gönderdim sana
Çiçekli
Günaydýn mesajlarýný
Saat on civarý mýydý?
Hediye’nin
Facebooktaki hikayesi
Yüreðimi çayýr çayýr yaktý
Emin olamadým
Önce þirine birþey oldu sandým
“Kalbimin yarýsýný kaybettim “
Mesaj buydu.
Yazdým Hediye’ye
-Ne oldu Hediye? diye
“Ali’mi kaybettim” dedi.
O an
Beynimi aldýlar ellerine
Çarpa çarpa sað taþlara
Darmadaðýn ettiler.
Düþten uyanýr gibi
Sersemledim
Döndüm kaldým
Böðüre böðüre aðladým
Evde
Kimsecikler yoktu
Dün konuþtuk
Daha dündü
Gülüyordun oysa
Beni de güldürüyordun
Aðzýndan çýkan sözcükler
Tertemiz yüreðinin
Fotoðrafýydý
Oysa hiç düþünmemiþtik
Ölümün
Burnumuzun dibinde
Konuþtuklarýmýzý dinlediðini
Hafýza kaybýna uðramýþ
Gibicesine
Sersemlemiþtim
Ne yapacaðýmý
Bilemez durumdaydým
Günlerce gelmedi
“Örtmen günaydýn” mesajýn
Yüreðime bir þey saplandý
O gün
Kýymýk gibi
Can yakýyor
Caným çýkýyor
Hep orada
Bir türlü çýkmýyor o kýymýk
Ali’m
Boðazýmda
Biriken o sözcükler
Küçük küçük
Ýnleme sesleriyle
Yine boðazýmdan çýkmadan
Orada boðuluyor
Duyarlýydýn
Ülkenin
Kötü gidiþatýna
Ekonomik çöküntüye
Yoksulluða
Ezilen halkýn
Sömürülüþüne
Ýsyankardýn
Dedin ki:
“Bizden geçti artýk,
Yarýn öbürgün
Beþ on yýl sonra
Geberip gideceðiz
Gençlere yazýk
Ýnsanlar
Koyun sürüsü gibi
Haksýzlýklara karþý gelmiyor
Ýçine mi doðmuþtu
Ölümün soðuk yüzü
Erkendi Ali’m
Çok erken haberci aðteðmendin
Ben Uçaksavarcý
Trabzon’da tanýþmýþtýk seninle
Kibar, nazik,dili tatlý, esprili
Konuþurken gülümseyen
Kara gözlerin vardý
Vicdan sahibi
Açýma hisleri yoðun
Hýzlý konuþan
Çokta düzgün konuþan
Ýncecik bir delikanlý
Ben de topçu bataryasýnýn
Destekçisi
Uçaksavar bataryadýnda
Ufacýk tefecik
Zayýf kuru mu kuru
Bir asteðmendim
Senin gibi deðildim
Düzgün bir fiziðim yoktu
Zayýf, cýlýz,içine kapalý
Çaðýrmayýnca gitmeyen
Tiplerinden
Arkadaþ olmuþtuk
Sýk gelirdin havaalanýna
Haber, evrak getirirdin
Yine gelmiþtin bir gün
Beni
Bezgin, üzgün görünce,
Dayamamýþtýn
Vicdansýz bir
Üsteðmenim vardý
Sordun. Ne oldu ? diye.
Anlattým.
Üzülmüþtün
Kara gözlerini
Gölgeler bürümüþtü.
Daha sonralarý
Daha sýký,
Daha koruyucu
Bir dostlukla
Sarýp sarmaladýn beni
Taki
bin dokuz yüz doksan beþlere kadar
Berlin’deydin
En son telefon görüþmemizde
Arayacaðým demiþtin bana
Ses tonun
Çok üzgün gelmiþti
Deðiþikti
Telefonu
Bir bayan açmýþtý
Aramadýn
Aradan yýllar geçti
Çok aradým seni çokkkk
Çoktan da öte aradým seni
Vazgeçmedim
Tekrar tekrar aradým
Yýllarca
Bulamamýþtým seni
Sonra yine
Tanýþtýðýmýz gün ki gibi
Günlerden bir gündü
Sosyal medya Facebook’a
Tekrar uzandý elim
Telefonda
Kader
Bir kez daha karþýlaþtýrdý
Seni bana
Aldým oradan
Telefon numaraný
Bir de istek gönderdim sana
Tekrar arkadaþlýðýmýza
Kaldýðýmýz yerden
Baþlamak Ýçin
Telefonlarla görüþtük
Sen aradýn
Ben aradým
Görüntülü de konuþtuk
Watsaptan
Güzeldi her þey
Her sabah günaydýnlaþmak
Dertleþmek
Þirini gezdirmek için
Zaman isterdin
“Teneffüs “ derdin.
Ara verirdik sohbete.
Þirin,
Senin köpeðin idi.
Ama sen ona,
Çok yakýn bir arkadaþ gibi,
Yakýn davranýrdýn.
Ýtina gösterirdin.
Sonra,
Hediye’yi tanýdým.
Kalbinin yarýsý olan eþini…
Ýki bin on dokuz
Ekim yada kasýmdý…
Sonbahar idi,
Baharýn sonuydu.
Nerden bilirdim,
Dostluðumuzun da
Baharýn
Sonunda olduðunu…
Görüþebilmek için,
Covit-19 virüsünün
Bitmesini bekliyorduk.
Özlemle bekliyordum.
Sabýrsýzlýkla bekliyordum
O güzel günleri…
Benim doðduðum
Ýlçeye gelmiþtin
Bin dokuz yüz doksan beþ yýlýydý
Bir gün önce gelip
Beni bulamamýþtýn.
Ýlçede ki tek pansiyonda kalmýþ
Hiç beðenmemiþtin
Orada herþeyin
Kirli olduðunu söylemiþtin
Üstelik
Gazinolarda çalýþan
Konsomatris kadýnlarý
O pansiyonda görünce
Sitem etmiþtin bana
Ertesi gün buluþtuk
Bir tanýdýða rastlamýþ
Beni sormuþsun
Oda aldý getirdi seni bana
Þarap fabrikalarýný
Gezdirmiþtim sana
Hayran kalmýþtýn
Pamukkale’nin travertenlerine
Bodrum’un sýcaklýðýndan
Bunaldýðýný söylerdin.
Watsaptan görüntülü
Honaz Daðý’ný gösterdim.
Sana oradan,
Ev, tarla, küçük bir arsa alacaktýk.
Bu yaz,
Mutlaka bul diyordun.
Ve bana gelecektin ziyarete.
Honaz’dan,
Bir köyden ev alýp,
Birlikte bahçe yapacaktýk.
Bað yetiþtirip,
Þarap yapacaktýk.
Senin bahçe iþlerini,
Ben yapacaktým.
Ispanak, marul, maydanoz
Cennet elmasý dikecektik.
Hayallerimiz,
Sýðmadý bu aleme.
Sevincimiz yarým kaldý.
Taþ gibi týkýldý kursaðýmýza.
Baharýn sonuydu
Nerden bilirdim?
Þimdi facebooktaki
Fotoðraflarýna bakýyorum
Denizin dibinde
Oturmuþsun sandalyene
Þirin kucaðýnda
Gülümsüyorsun
Donmuþ gülümsemelerin
Hediye ile kýrlarda
Papatya topluyorsunuz
Yarým kalmýþ gülümsemeler
Papatyanýn taç yapraklarýnda
Nasýl da kayýtsýzca
Eðilmiþ papatyalara
Gülümseyerek
Öldüðünden haberi yok
Fotoðraflarýnýn
Taki iki bin yirmi bir martýnýn
Üçüne kadar
O sabahta gönderdim sana
Çiçekli
Günaydýn mesajlarýný
Saat on civarý mýydý?
Hediye’nin
Facebooktaki hikayesi
Yüreðimi çayýr çayýr yaktý
Emin olamadým
Önce þirine birþey oldu sandým
“Kalbimin yarýsýný kaybettim “
Mesaj buydu.
Yazdým Hediye’ye
-Ne oldu Hediye? diye
“Ali’mi kaybettim” dedi.
O an
Beynimi aldýlar ellerine
Çarpa çarpa sað taþlara
Darmadaðýn ettiler.
Düþten uyanýr gibi
Sersemledim
Döndüm kaldým
Böðüre böðüre aðladým
Evde
Kimsecikler yoktu
Dün konuþtuk
Daha dündü
Gülüyordun oysa
Beni de güldürüyordun
Aðzýndan çýkan sözcükler
Tertemiz yüreðinin
Fotoðrafýydý
Oysa hiç düþünmemiþtik
Ölümün
Burnumuzun dibinde
Konuþtuklarýmýzý dinlediðini
Hafýza kaybýna uðramýþ
Gibicesine
Sersemlemiþtim
Ne yapacaðýmý
Bilemez durumdaydým
Günlerce gelmedi
“Örtmen günaydýn” mesajýn
Yüreðime bir þey saplandý
O gün
Kýymýk gibi
Can yakýyor
Caným çýkýyor
Hep orada
Bir türlü çýkmýyor o kýymýk
Ali’m
Boðazýmda
Biriken o sözcükler
Küçük küçük
Ýnleme sesleriyle
Yine boðazýmdan çýkmadan
Orada boðuluyor
Duyarlýydýn
Ülkenin
Kötü gidiþatýna
Ekonomik çöküntüye
Yoksulluða
Ezilen halkýn
Sömürülüþüne
Ýsyankardýn
Dedin ki:
“Bizden geçti artýk,
Yarýn öbürgün
Beþ on yýl sonra
Geberip gideceðiz
Gençlere yazýk
Ýnsanlar
Koyun sürüsü gibi
Haksýzlýklara karþý gelmiyor
Ýçine mi doðmuþtu
Ölümün soðuk yüzü
Erkendi Ali’m
Çok erken
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.