DÜNDEN BUGÜNE
DÜNDEN BUGÜNE
Çoktur bizim oralarda zeytin aðaçlarý
Menderes kenarýnda söðütler,
Bahçe aralarýnda incirler
Yaylalarda kestaneler, cevizler
Daðda, bayýrda, çamlýkta
Vurduðum kuþlar geldi aklýma
Gözleri mahzun mahzun bakardý
Son bir ötüþ, son bir çýrpýnýþtan sonra
Bir zamanlar yaðmurlar uzun uzun yaðardý
Tek katlý evlerin saçaklarýndan
Oluk oluk sular akardý
Güneþ açar, toprak, gübre ve ot kokardý
Sessiz ve kendi yalnýzlýðýnda
Çýkmaz sokaklarýn
Kapýlarý dayaklanmýþ evlerinde
Ýç çekiþleri ile aðlayan çocuklar vardý
Köylü kýzlar çalýþýr tarlalarda
Eylülde düðün var
Bilezikler takacaklar kollara
Belki de beþi biryerde boyunlara
Ninemin ellerini düþündüm bir an
Yün eðirmiþ, çapaya gitmiþ, tütün dizmiþ
Yüzyýllýk öpülesi elleri
Buruþuk þile bezi misali nasýrlý elleri
Kapý önlerinde yaþlý kadýnlar
Fýsýltýlý konuþmalar, meraklý bakýþlar
Sokaðý dönüp gelen babanýn
Yorgun ve solgun yüzü
Bir parça toprak uðruna
Henüz kapanmamýþ yaralar
Hala duruyor mudur içeride
Ýncitilmiþ sözlerin sýzýsý
Acýmasýz bir çarkýn içinde
Günü akþam ederken bedenler
Kaybolan bir kuþak
Ve yarýnlarýn umudu, umutsuzluðu
Gelinciklerin kýrmýzýya boyadýðý toprak
O toprak ki bastýðýnda hala sýcaktýr yalýnayak
Bir yaz gecesi bakarken yýldýzlara, ay’a
Güneþ hiç olmadýðý kadar güzel doðacak yarýnlara.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.