Sultanü'ş-Şuara
Zemheri ayazýnda beþerin bir incisi;
Arz-ý endam eyledi, semalardan geçerek;
Atide olmak için ehl-i kelam öncüsü;
Selamladý herkesi aþk þarabý içerek.
Doðar doðmaz baþladý musiki ahengine;
Sözün derinliðine, terennümün rengine;
Varmaya gayret etti, üstatlarýn dengine;
Her bir þeyi ölçerek, her bir þeyi biçerek.
Bezm-i Ezel’den aldý aþkla dolu badeyi;
Dostun nazargahýndan nezaketi, haddeyi;
Manaya meftun oldu, terk ederek maddeyi;
Nefsi taþlara vurdu, Hak yolunu seçerek.
Karacoðlan, Reyhani, Dadaloðlu, Neþet’i;
Kendine rehber edip, sarf eyledi gayreti;
Þairlik dergahýnda her gün artan kýymeti;
Aleme izhar oldu inci, mercan saçarak.
Kevn ü mekan cuþ ile bu ahvali toyladý;
Eflak ile Asuman þarký, türkü söyledi.
Güneþ gibi doðarak bize teþrif eyledi;
Bir Sultanü’þ-þuara, güller gibi açarak.
Gergef gibi dizeler örüp, koymasý için;
Erbab-ý þuaranýn hazza doymasý için;
Geldi, Osman abisi gurur duymasý için;
Þakýyarak aleme kuþlar gibi uçarak.
Osman Bölükbaþý Dara
Sosyal Medyada Paylaşın:
Osman Bölükbaşı Dara Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.