Hüseynî Bir Susuzluk
Hüseynî bir susuzluðun Kerbela mevsimindeyiz.
Bu aralar susuzluk göðüs kafeslerinde birer mancýnýk,
Her yanýmýz Yezid’in küfürle doldurduðu kuyular susuzluðu.
Baltalarýmýz koynumuzdaki putumuz, babamýz Azer’in muteber müþterileriyiz!
Kýssalar iyi uykular masalýmýz, fantastik kurgular ile taçlanan itikadýmýz, Peygamberleri meclislerimizde yarýþtýrýr dururuz.
Musa’nýn asasý düþer denize,
deniz iki büklüm kesilir, ay hüzünlenir, deniz çekilir, derya çorak arazi olur.
Harun’un dili boða ehlinin hýþmýna uðrar, sakalý incinir, kalbi dökülür, eteðinden göz yaþlarý boþalýr.
Heybetli Süleyman’ýn sesi Davut’un demirine dönüþür, kýrýlýr duvar, duvardaki aðlamalar incilere dönüþür.
Dolunayý kusar deniz, gök inceltir ayý, hilal olur yeryüzünün tüm kýyýlarý.
Yüreði sünnetsizler kýrar kalbimizi,
Kalbimiz dersin ki Azer’in balçýk hikâyeleri.
Annemiz Hacer sarmalar bizi,
Sare seslenir bizlere Kudüs’ün avlusundan.
Sesler hurma ve zeytin kokar,
Mesih kokar tüm sözcükler,
uyanýr Romalýlar ahenkli sesleniþe,
Tanrýlarý horlar durur kahperenkli tarihlere.
Hurma dallarý yeþillenir,
Bilenir diþler harami ýsýrýþlara!
Beli kýrýlýr bir peygamberin,
Ayrýlýklara, ihtilaflara,
Övünç duyulan kalabalýk yollara.
O yollar ki serçeler þarkýsýnýn bastýrýldýðý
Padiþah diye akbabalarýn peydahlandýðý
O yollar ki rabbin adý anýlarak
Boynuna peygamber busesi düþmüþ bir adamýn boðazlandýðý!
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.