Ertürk Mustafa
Dayanın Turnalar - IV -
Ertürk Mustafa

Dayanın Turnalar - IV -


- I -
Güneşten ışın değil kan huzmeleri süzülür olmuş
evrenin eflatuni mor gülü dünyamızın üstüne
o kan huzmeleri ki tarafımızdan beslenip
fışkırır olmuş ay’ın ve gün’ün üstüne

zulmün çakır dikenleri kara çalıları boy atmış
kan dikenleri kara yapraklar açmıış nice gonca
çiçekler üstüne kahırlanmış kararmış renkleri
solmuş da gülmez olmuş güller bunun üstüne

kan ölüm ve zulüm damıtılmış doldurulmuş
cehennemlik bombaların içine verilmiş kan tiryakisi
emperyalin cellatları eline serpilmiş dünya üstüne
kurşuni bulutlardan kan süzülür olmuş güller üstüne

insanım dünyanın yedi ikliminde kanla kınalanmış kar alıyım
küre dolusu zulmün kestiği damarlarımın kurumayan kanıyım
tuna fırat boylarında filistin kuytularında beşeriyetin utanç arıyım
nice destanlar yazılsa az gelir bunca ölümlü zulüm kalım üstüne


II-
bahar sancılı dallar gebe
insanlık ölü insan kör ebe
vurulmuşum ömrümün baharında
akmış sevdalı kanım pembe gül olmuş karda
karabağ’larda karadağ’larda
medeniyetin orta yerinde

çiçekler ölü uykusunda *
babil bahçesinde halepçede hardal gazında
başta tuna fırat tüm dünya bazında
bunca zulüm üstüne doğan aya da güne de
öpemem ki zulmün kör olası gözlerinden

III-
turnalar kurşunları bölenlerdir
deli sevdayı ölümde derenlerdir
ölümü toprağa bırakılmış yeşerecek
çiçek çekirdeği görenlerdir
dayanın turnalar tunalar dayanın

turnalar murat uğruna ölüme gülenlerdir
buzulları eritip zulüm dağlarını aşıp
katar katar çoğalan dalga dalga böyüyen
güvercin yürekli kartal kanatlı deniz dalgalarıdır
turnalar dayanın turnalar turnalar dayanın

tüketeceğiz leşçil akbabalın nesillerini
teşhir edeceğiz geleceğe fosillerini
emperyal denen kan oburu canavarın
maşa cellatları hep ölüm infazında
başta filistin girdabı tüm dünya bazında

renkleri gibi kan kokar oldu çiçekler
kan çiçeklerini sular oldu kan akan sular
kan çiçeklerini emzirir duvakları kan sunalar
dünya kararıyor insanlık ölü kendi bağrında
dayanın turnalar turnalar dayanın


1V-
vurulmuşum tuna boylarında
medeniyet denen kanla sulanmış
yorgun coğrafyanın orta yerinde
vurulmuşum kafkas eteklerinde
sızlar yüreğim köroğlu mert sazından
vurulmuşum yazda kışta baharda
akmış sevdalı kanım pembe gül olmuş karda


vurulmuşum beşiğim filistin kuytularında
esir tusak kalmışım kendi öz toprağımda
devlerin petrole susamış sarkık dudaklarında
dünya bahçesi çiçekleri sonsuzluk uykusunda
babil asma bağında zalmün hardal gazında

kurumuş vicdanlar kan kalmamış damarda
umut ve insaf aranmaz olmuş böyük sanılan
kan oburu sülük timsah ilkel salyalı ağzlarından

danya kararıyor insanlık ölü kendi bağrında
silinmiş izi kalmamış zulmün adabında arında
emperyal denen petrol acı doymaz canavarın
maşa molla cellatları ölüm infazında dünya bazında
şimdi sibiryanın doğal gazın dayanılmaz ayazında

dayanın turnalar yılmayın sakın dayanın sabah yakın

Türk Dünyası Şiiri Antolojisi
Mustafa Ertürk Sf : 508 - 517


Türk Dünyası Şiiri Antolojisi
Kosova 68
Şiir dizisi 45
Osman Baymak & Canseli Donat

















Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.