Güzel bir kadýndý. Adý soyunda ilk defa iliklenen ve bucak bucak hayat kokan bir nergis kadar ýlýktý. Yaklaþan sonbahar havasýný sütüne katan inekler kadarda incelikli ve bakireydi. Uzundan bir bozlak türküsü uçtu kana kan katan dolgularý anlayýncaya kadar. Erkek olan bir adama hayran kalmaktansa fenalýðýyla sitemi gevþetmek gerekli dedi. Hayatýný hep mecnunla Ferhatý anlamaya yeltendiyse de birde baktý ki kadehi sadece Kralýn ondörtlük dizelerine girmiþ. Afalladý kaldý. Oyuncu deðildi yaklaþýmý. Sancýyla bir iki satýr yazýp imkansýzý yaþamaya yeltendi. Kýrmýzý bir kan aktý memelerine sanki kýmýldayacak kadar beli kemikti. O saate kadar bir iki tuþa bastýysada yinede karýncalanan mirasyedi kafasýna yerli kalemini sýðdýramadý. Hayatýn mahzeninde kaslarýna ham madde diye kuþkuyu saklayarak yaþayacaktý. Yenik düþtü yinede zindana düþen cilveli öyküye. Hizaya girdi hikayenin sonu. Ölüm döþeðinde sancýya ferahça veda etti.
Sosyal Medyada Paylaşın:
yusuf eryiğit Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.