Daha düne kadar hepinizin sevdiði Beden dersi benim en nefret ettiðim dersti. Siz bahçede top oynarken, gülmeye doyarken ben aðlamaya doyardým. Duvarlar üstüme yýkýlýrdý. Hýçkýrýklarým sessizdi.
Daha dün Ahmet’tin sýnýftan çýkmasý ile aðlayarak sýnýfa dönmesi bir oldu. Hýçkýra hýçkýra aðlýyordu. Neymiþ kendini oyuna almamýþlar. Hiç farkýnda deðildi yarýn yine oynayabileceðinin. Oysa ben bir topa vurmaya neyimi vermezdim ki.. Ahmet’tin hýçkýrýklarý bana gülmeyi öðretti. Aðlayacaksak farkýna varamadýklarýmýza aðlamalýyýz. Farkýna varamadýðýmýz her deðer kaybettiðimiz bir deðer, kaybediþimize aðlanýlasý deðerler. Kaçýmýz farkýnda aldýðýmýz nefesin, içtiðimiz suyun? Kuþlarýn, böceklerin… Okula geliþimizin… Bir cümle yazmanýn, bir cümle okumanýn…
‘’Yaþayamadýklarýmýz fark edemediklerimiz Yaþayacaklarýmýzsa fark ettiklerimizdir.’’
Sosyal Medyada Paylaşın:
sahince Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.