zihin yataðýndan akan sýrlarýn var
mesela
mutlu deðilsin
anlatmakta güçlük çektiðin bir þeyler mevcut
çoðu zaman konuþmaya bile çekindiðin
öfkelenirsin bazen
coþkulu birkaç çýðlýk atarsýn
tenha bir mekanda çalan akordeon gibi
ve her þeyden habersiz
þiþman, geveze dedikoducularýn olur
kararsýzsýn…bir kadýnla tartýþmaya
baþladýn mý kaybettiðini anlarsýn
kapýlarý vurursun üstüne
býrakýp gitmeye cesaret edemezsin
pencere yanýndaki bir köþeye oturup
en az yarým saate ihtiyaç duyarsýn
bir banka soygunu gibi inceden inceye planlanmýþ
küfürler savurursun
çoðu vakit farklý þeyler düþünürsün
tramvayý, vapurlarý
cadde ve meydanlarý
denizin kýyýsýný
karanlýk geceleri
çoðu insanýn tribe girdiðinde ayakta duramamasý gibi
son sözü söylemeyi baþaramazsýn bir türlü
kendi adýna
bir damla yaðmur için bulut gözleyen çiçekler gibi
bir damla suyun seline kapýlýrsýn çoðu kez
gece kuþlarýn sana ýstýrap taþýr
gebe kalýrsýn duygularýna
deftere adýn yazýlýr
kim olduðunu bilmeden
aðlarsýn
boþ sahillere vurursun adýmlarýný
sonra bir masal cini bulursun þiþede
oysa þiþeden çýkan sensin belki de
bükülmüþ boynun ve solgun yüzün
bir sýcak merhaba muhtaç
hafiften kaldýrýrsýn baþýný
yepyeni dilekler dilersin kendine
gecenin en son saatinde
yanan ýþýklarýndan tanýrsýn þehri
önce derin bir ah çekersin
gökyüzüne hürriyet tadý verir nefesin
sitemlerin bir masal yazar
düþlerine ninnileri sen söylersin
aðýr adýmlarla yürümeye baþladýðýn caddede
dükkanlar boþtur
hiç el deðmemiþ bir fotoðraf takýlýr nazarýna
gülerek bakan bir çocuk eskiden
sen kimsin der gibidir bakýþlarý
gece gibi üþürsün o an
gözyaþlarýn dökülür
sokaktaki evler
kapý numaralarý
yeniden deðiþir yüreðinde
kaybolursun
redfer