ey gökteki hilal
çehrene müptela olan gecenin gizemleri
çaðlayýp dursun
yüzümü bir kuþ tüyü yumuþaklýðýnda okþasýn rüzgar
sonra gözlerimin feri tutuþsun birden
aþkýnla yanmaya alýþmýþ bir de bu ten
cemalinle göðsümü inþirah ettirensin
arþýn ýrmaklarýndan parlayýp akan
kýzýl ufuklara inen düþ sensin
kaç aydýnlýk sýðar senden ömrümün sýð sularýna
kavrulur alevlenir bu mecnun ay yüzünle
sineme aþkýn tenezzül buyursun
ilham veren nurunla nurlanayým
rengi solmaz kokusu tükenmez
her nefes kadar mukaddes
fecrin çizgisinde saklanan ses
kulaðýma fýsýldanan müjde sensin
benim de bir yaným yetim
bir yaným öksüz…
içimdeki viraneden yükselen nidayý duyuyor musun
aç önüme artýk göklerin sefasýný
zeminlere sýðmayan arzularla ýsýt beni
bu gece þafaða deðin seninleyim
yaðmur yaðsýn üstüme çise çise
altýn zerreleriyle mühürlenmiþ
alnýma ince ince ay taneleri deðsin
en tenha köþelerine kalbimin
en parlak yýldýzlarý bile perdeler ýþýðýn
bir tek bu sinede inziva bulur
bir nefes kadar yakýn olmak isterim sana
peygamber miracýna benzer
tüm ihtiþamýn ruhumun pusunda
ne olur göklerin sýrrýný bana da söyle
redfer