ben bahar mevsimini severim en çok
papatyalar, orkideler, zambaklar gibi
her renkte çiçek, her renkte deniz, her renkte…
özlemini düþürüyorsun gönlüme
adanmýþ bir zaman gibi rüyalarýma giriyorsun
beraber çaðrýlýyoruz her seferinde
bana seslendiklerinde, sen cevap veriyorsun
senin adýný söylediklerinde ben
sanki senin kulaðýna benim ismimi okumuþlar
sanki beraber büyümüþüz
ayný çocukluðun cennetinden süzülüp de inmiþiz yeryüzüne
senin uçurtman benim elimden göðe kaçmýþ
benim bilyelerim senin avuçlarýnda çamurlanmýþ
birlikte dönüp bakýyoruz eski sokaklarda unuttuklarýmýza
birlikte utanýyoruz kýrdýðýmýz pencere camlarýndan
ben seni kenara çekiyorum
usulca kokluyorum saçlarýnýn buðusunu
beraberce ne savaþlar yapmýþtýk
ne kaygýlar, ne korkular içinde kývranýp durmuþtuk
ne çöküntüler yaþamýþtýk...
gözlerimin yaþý yanaðýma akýyor bak
ümitlerimi düþürdüm elimden
aðlýyorum...
vaktin kýrmýzý ýþýklarýnda duruyoruz
senin sýnýrlarýný ben ihlal ediyorum
benim sýnýrlarýmý sen
senin sokaklarýnda ben nöbet tutuyorum þimdi
körkütük
sarhoþluðunun verdiði o büyülü zamanlardan
dilsiz bir umarsýzlýkla yan yanayýz bu akþam
ne kadar da inanýlmaz kýlýyoruz geceyi
kýskançlýktan, tüm aynalar tuz buz oluyor
kýrýk camlardan sýzan ýþýk anýlara vuruyor
þah damarý yakýnlýðýnda akýyorsun kalbime
dört mevsim geldi geçti
beþinci mevsimim ol istedim þu saatler
bir yýldýz yaðmuru gibi ak istedim içime
umutlarýmýn göðüne dolunay ol istedim
bu gece
redfer