geldiðim yollardan
eskiden…
eskimeyen zamanlardan
elimi tuta tuta yürüsem kendime
daðlarýn daðlara kavuþtuðu
yürekçe konuþulduðu vakitlerden
bir fikir olup yoðrulsam
yorgun zihnin sokaklarýnda
mecal versem kelimelere
cümleleri ilmek ilmek örsem
baþýmý cama dayasam çayýmý yudumlarken
seyr-u sefere dalsam
cepte elli beþ papel
papatyalar çiçek açsa sar sarý
kaldýrým taþlarýnýn aralýklarýnda
demiryolu zemininde
eskimiþ binalarýn çatlayýp dökülmüþ betonlarýnda
tozlanmýþ yaðmur oluklarýnda
püf çiçeði gibi rüzgar beklesem
uçsam avare avare
kuluçkaya yatmýþ bir serçenin sýcacýk yumurtalarýnda
bir anne gibi umutla beklesem
ilk kýpýrdanýþý
ilk hareketi
kabuðundan dýþarýya ilk bakýþý
dünyadan ilk nefesi
aralanmýþ göz perdesinden sýzan ilk ýþýðý
kuþlar kanatlansa içimden
semaya doðru havalansa
kartal gibi süzülse
þahin gibi serilse göðün yüzüne
göç yollarýnda mevsimleri olsam turnalarýn
bir aðacýn serinliðinde yuva olsam kumrulara
baþýný kaldýrmýþ seyrederken berrak maviliði
bir otun çöpünü aðzýmda dolaþtýrarak
taze hayallere dalsam öylece
þýrýl þýrýl bir dere aksa yamacýmdan
çiçek açsam renk renk
patika bir yolun kenarýnda
türküler söylesem avazýmýn çýktýðý kadar
sesim yankýlansa karþýki daðlarda
tekrar tekrar dinlesem kendimi
þahitlik etsem tohumdan fidana
çayýr çimene
kýr çiçeklerine
bir sýcak çay
taze bir çörek yanýmda
sürurunu duysam titreyen yürek sesimin
göðün pencerelerinden ýþýklar yayýlsa
ruha inse yoðun renk harmonisi
parlayan ýþýl ýþýl benekler
aðýr aðýr düþse gönlüme
göz açýp kapayýncaya kadar
mis kokulu otlar uyanýncaya kadar
üzerime konsa kamuflajlý böcekler
kelebekler
esen yel hasretten söz etse kulaðýma
bir o kadar içli okunsa özlem türküleri
yusuf rüyalarý görsem yaðmur bulutlarý arasýnda
içlerindeki damlalarý sýzdýrýp taþýrsalar
kuru dallarýna
dokununca yeniden dirilse erik çiçeklerim
azlar çoklara karýþsa
fidan aðaca, aðaç ormana…
coþkun sular birbiriyle yarýþsa
dallarýndan kuþ cývýltýlarý dökülse
serinlik sarkan aðaçlarýn
iplik iplik bitkilerin
çamurlu kökleriyle haþýr neþir
bir damla su olsam
sabah akþam
çoðalsam çaðlasam bereketlensem
bir tepe üstüne düþen gökkuþaðý olsam
esrarengiz bir cümbüþ
sarsýcý bir cuþuhuruþ olsam krizantemlerde
iç içe halka halka desenler olsam
uzunca bir ovanýn tuvalinde
ayný nefesle buluþsam tekrar tekrar
hayatýn eriþilmez katmanlarýnda
küçük bir yýldýz topluluðu gibi parlasam
cevheri tutuþmuþ göklerde
vurgun yemeden
bulutlarla sözlense bahar
aþk tarlasýna inse yaðmur
sessizliðin gömleði yýrtýlsa
yüreðime sevda naðmeleri deðse
sýrrýný vursa kalbimin üstüne
deniz gürlese patlasa imbat
poyraz imdat dese lodosa
hu ..hular kaplasa rýhtýmý
kiþneyen dalgalar su taþýsa hasretime
sularýn yeþili, göklerin mavisi
gönlümün ýraðýna düþse
sýðýndýðý limaný olsam küçücük bir geminin
uzaklardan gelse en güzel ezan sesi
kulaktan gönle doðru
bir baþka neþve oluþsa ruhumda
mana deðirmeninde kendimi öðütsem tek tek
cennet meleklerinin kanatlarýnda
yeni bir hayata merhaba desem
yorgun yüreðime
þu fani dünyanýn þifresini fýsýldasa biri
ötelere açýlan kapýnýn anahtarýnýn yerini söyleyiverse
son bir dilim ekmeðimi
kucaðýma dökülenleri
bir çorba eþliðinde paylaþsam onunla
redfer