Lübnan güneşi
sen sustukça ben morina balýðýný düþünüyorum
bunu sana söylemeden önce
caddelerin serinkanlý gerçekliðini
ona verdiðimiz ismin, dükkanlarýn
trafik lambalarýnýn bayaðý resmine
serpiþtirdiðimiz insanlarýn
amaçsýz gibi görünen ama
bir atomaltý parçacýðý kadar hassas hareketlerinin tekrarý arasýna
bir sahne çoktan eklenmiþtir
yokuþ meraklýsý ece apartmaný’nýn
ikinci katýnda bir dairede
zamaný idrak edeceði tutan guguklu saatin morina balýðýný düþünmesi gibi imkansýz deðil söylediðim
ve pencereler kadar keskin deðil görüþüm
iki kelimenin arasý bildiðimiz birkaç milim
sessizlikte haliyle bozuluyor anlamak
sen sustukça ölü morina balýðý ölüyor
zamaný idrak etmek artýk onun iþi
sanki bir kelimen daha olsa
bir buz daðý batacak
biri üstünü örtecek riyazetin
bir baba eve ekmek getiremeyecek
lübnan diyordum sedir aðaçlarý olmasa
rahat eder miydi?
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.