öylesine bir buhranla cebelleþiyorum
bütün uçurtmalarým paramparça
mart ayazýna uðramýþlar sanki
bir bozgunun alaca karanlýðýnda
son hümasý senelerce
çizik çizik ruhum soluk desenlerce
aynaya her bakýþýmda
alnýma çizilen bir resim görüyorum
saçlarýmdan tutuyor rüzgar
çarmýha geriliyorum
salýnýyorum kör kuyulara
suretimin þekli yaðmalanýyor sabahý beklerken
akseden renkler gidiyor mana mana aynalardan
ýþýðý kurumuþ yýldýzlar kýrýk camlarda
göçüyor yavaþ yavaþ yankýyan ahenkleri
çekilip gidiyor göklere gerisin geri
hep ayný nakaratlara maruzum
kaç kez hýçkýrýklarý çoðalýyor sazendelerimin
kýrýk mýzraplarý kalýyor ardýnca
bozguna uðramýþ naðmeler kalýyor
kör düðümlere tutsak ahlar kalýyor
ecelsiz serüvenler kalýyor
her dolunay gecesi içimde büyüyor bir ses
o sese býrakýyorum kendimi
benliðim yaðmalanýyor
bir çolpan ýþýl ýþýl dudaðýyla dokunuyor alnýma
dönüyor zeminler
yanýyor felekler
mistik desenler serpiliyor çil çil
damla damla düþüyor kaldýrýmlara
istila ediliyor þehrim
akýn akýn iniyorlar
hücum üstüne hücum
dalga üstüne dalga
kalemin kapýsý kýrýldý kaç kez
ne yýkýmlar gördüm
ne zelzeleler yýðýldý üstüme
hep bir var oluþ
hep bir yokluk hissi
maðlubiyetler alýn yazýsýnca
boz bulanýk sellerden yaðmurlara
sabahýn ufkundan akþamýn göðsüne
dudaðý çatlamýþ susuzlar gibi
aþka dudak deðdiriyorum
gurbetler sýlaya dönüþüyor
göðsümde bir can pýhtýsý
mef’ulu bir miras bana
bir hatýra
halden hale giriyorum
redfer