İsmindedir İfadem

Ben ne saðým ne de saðýn soluyum
Ben Faruk’un adl isimli yoluyum
Ben Bilâl’im tepiþiniz sýrtýmda
O’na kurban bir tek O’nun kuluyum

Ömer Ekinci Micingirt

________________________________________________

HZ ÖMER

Adaleti, cesareti ve devlet yönetimindeki üstün baþarýsýyla meþhur olan Hz. Ömer (r.a), tüm insanlýða Ýslam’ýn kazandýrdýðý örnek ve eþsiz büyüklerden biridir. Hz. Ömer’in nesebi, Peygamberimiz’in nesebi ile sekizinci cedde birleþir. Delikanlýlýk çaðýnda Arap eþrafýnýn meþgul olduklarý yüksek iþlerle vakit geçirmiþtir. Arap dili ve edebiyatý ile uðraþtý. Bu sebeple kuvvetli bir hatip sayýlýrdý. Ata binmek, silah kullanmak, güreþmek onun en baþta gelen zevklerindendi. islam’dan önce okuma-yazma bilen nadir kimselerden biri idi.

Müslüman olmasýnda iþittiði Kur’an ayetlerinin tesirini bütün tarihçiler kaydekmektedir. Müslüman olduðu gün Ýslam’la þereflenen erkeklerin sayýsýnýn kýrký bulduðu rivayet edilmiþtir. Hz. Ömer’in müslümanlýðý kabul etmesi, Ýslamiyet tarihinde yeni bir devir açtý. O’nun alenen müslümanlýðý kabulü ile müslümanlar ilk defa Kabe’de cemaatle namaz kýldýlar. Hz. Ömer’e, hak ile batýlý birbirinden ayýrd edici anlamýna gelen el-Faruk lakabýný bizzat Peygamberimiz vermiþtir.
Medine ye hicrete müsade edildikten sonra Ashab’dan bazýlarý Medine’ye gittiler.

Diðerleri gizlice hicret ederken, Hz. Ömer aleni olarak hicret eyledi. "Anasýný aðlatmak, evladýný yetim ve karýsýný dul býrakmak istiyen kimse, þu vadinin öte tarafýnda bana kavuþsun"! dedi. Mekke’nin ileri gelenleri bu meydan okuyuþu duyduklarý halde arkasýna düþen olmadý.

Uhud, Hendek, Hudeybiye, Mekke’nin Fethi, Tebük Gazvesi’ndeki rolünü anlatmak yerine, Hz. Ebu Bekir’in hilafeti zamanýndaki hizmetlerinden kýsaca bahsedip kendi halifeliði dönemi hakkýnda da birkaç hususa temas edelim. Hz. Ebu Bekir’in halife seçilmesinde en etkin rolü oynamýþ, irtidat olaylarýnýn tenkilinde, Kur’an’ýn toplanmasýn da kýymetli hizmetleri olmuþtur. Hz. Ebu Bekir’in tavsiyesi üzerine Ashab, Hz. Ömer’i halife seçti.

On yýllýk hilafeti döneminde büyük iþler baþardý. Ýran, Irak, Suriye ve Mýsýr’ýn fethi gerçekleþti. Binlerce insan Ýslam’a girdi. En çok adalete dikkat etti. "Hz. Ömer’in adaleti" tabiri sadece müslümanlar tarafýndan deðil, tüm insanlýðýn ortak örnek ve övüncü olmuþtur. Devlet idaresini saðlam esaslar üzerine oturtmuþ ve birçok yeni müesseseler kurmuþtur. Görevlendirdiði memurlarý çok dikkatli seçmiþ, akrabasýndan hiç kimseye devlet hizmetinde görev vermemiþtir.

Hz. Ömer, uzun boylu, buðday tenli, geniþ alýnlý, saçlarý dökük ve býyýklarý uzun idi. Yetiþtirdiði çocuklarýnýn hepsi, tarihte iz býrakacak kadar önemli roller oynamýþtýr. Kýzý H. Hafsa (r.anha). Sevgili Peygamberimiz’in (s.a.v) pak zerrelerinden biri idi. Kur’an, hadis, fýkýh ilimlerine çok hizmeti geçmiþtir. Zahidane bir hayat yaþamýþtýr.
Evinin yevmiye masrafý on dirhemi geçmezdi. Hz, Ömer, kendi icadý olan Hicri Takvim’le, 23 yýlýnda Zerdüþt bir köle olan Ebu Lülü Firuz tarafýndan suikastle þehit edildi.

Hz.Aiþe’nin muvakatiyle Hz. Peygamber’in ve Ebu Bekir’in yanýna defnedildi.
Sosyal Medyada Paylaşın: