Bugün ayýn on dördü caným benim Akþam oldu, küçük penceremden baktýðým gökyüzü Uçsuz güzelliðini esirgemedi benden Her ne kadar ellerimi sana uzatacak kadar özgür deðilsem de Bugün ay’ýn ondördünü gördüm penceremden…
Sohbet ettik bizim deðiþmeyen volta takýmýyla Farklý olsun diye tabur gibi dizildik, biraz gezindik Mekân dar biliyorsun, nereye atsam elimi duvar Burada özgürlük dediðin caným benim, Ýþte bu kadar! Bildiðin mahpuslardan farklý burasý Burada pencereler kuþlara yasaklý Hiç mi konmaz? Hiç konmuyor. Demek diyorum, dýþardan haber salan olmuyor… Kuþ kanatlarýna baðlayamýyorum ümitlerimi Gökyüzünde gördüklerim de, çok uzaktan geçiyor Görüþlerde geliyorsunuz ya parça parça iþte o yetiyor…
Selvican ben mahkûm deðilim yaþadýklarýma Benim esaretim bir sana, Seni de hasret býraktým ya bana Ýþte bu içime sinmiyor… Ben ne yaptým desem de fark etmiyor Geri döndüremem ki düþündüklerimi Aklýmdan geçenler bir türlü deðiþmiyor…
Selvi’m gözbebeðim, geçecek herþeyim, Sabret… Hazanlara salma kendini Düþündük diye öldürmeyecekler ya bizi Aðlayýp da üzme çocuklarý, sen güçlü kadýnsýn Sakýn aratma beni Kýzdan korkum yok da, Oðlaný kolla, þimdi onun en deli çaðý Babasýzlýk zor Selvi’m biliyorum Kadýným sana güveniyorum…
Bugün ayýn on dördü caným benim Dýþarýdayken bile bilmezdim, ay’ýn hallerini Bak burada onu bile öðrendim Bugün ay’ýn ondördünü Selvi’m, penceremden seyrettim…
Burcu Bir Sosyal Medyada Paylaşın:
Kriz@nt€m Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.