Tenha bir dað baþýnda yuvalanan
Ilgýt bir rüzgâr gibiyim
Zamanýn gri satýhlarýnda ýslýklanan
.../
Bir temmuz sabahýnýn alaca þavkýný baltalayan
Güneþe hüzün emziren bulutlardan
Haykýrdým en önde giden kýzýl kanatlý kuþlarýn sesine
Saçaðýný yangýn sarmýþ ufuklardan
Söðüt dallarý gibi eðilmiþ bakarken sulara
Gel zaman git zaman anaforunda
Haykýrdým en önde giden araf’atýmýn yelesine
Sanki bir baþlangýcýn fýsýldayan güzergâhýný
Tozla dumanla kaplamakta
Hangi aðýtlarýn hangi serenatlarýn makâmýna yazýldýn
Ey içimde adýný güden çobanlarýn dokunaklý türküsü!
Bilmem ki hangi coðrafyanýn atlasýna daðýldýn!
Daðlar dilsiz, denizler serilmiþ bir yorgandý
Ýþte bu;
Akþam vakti sönen bir alevin öyküsü!
Öyle garip ve öyle muzdarip
Sanki sonsuzluða bakan taze bir çocuk ölüsü
En uzun sýrlarýyla tohumlarýný
Sinemde bir çiçek gibi taþýmakta
ve hâlâ yalan söylüyorsa rüyâlar
ve hâla kan süzen bir yaraya dönüþüyorsa hatýralar
Biraz ret karasý, biraz çakýl arasý
Yorgun ayak seslerinde kumsallarýn
Bir kum tanesi kadar dalgýným
Ne uçan bir kýrlangýç var gökyüzünde
Ne de selamlýk yollanan uçurtma
Donuk bir cam aralýðýndan bakar gibidir yetimliðim
Uçurum kenarýndan salýverip kendini
Sûkuta adanmýþ bir kadeh gibi sunmakta
Selametten önce gelir sabýr
Bir icabet beklemekteyim her duâda semâdan
Kaç yýldýr bir umutla bakmakta
Mecâzýmýn kahýrlý kýyýsýndan geçen gemiler
Bir yýðýn hüsrana el sallamakta
Avuçlarýmdan aksâdýr sevdiðim
Gökte özgürlük sallayan güvercinler
Ne zaman kararsýz kalýrsan
ve ben hâlâ ..
Rýhtýmda uyuyan aciz bir gölgeyim
...
-r)