Ýstanbul’u anlat diyorsun Biletsiz vapurun koltuklarý hiç kabarmýyor insana Hele ki beþ kuruþsuz meyhanelerin önünden eskisi gibi Yandým ahbap çavuþlarý oturmuyor
Sessiz bir martý, balýk ekmek kýrýntýlarýný aþýrýyor O mavi esiri sularda Ve yumuk yumruða dalgalarý anlatsam Voltalarý eksik olmayan yerdeyiz
Ya ,devrilen aðaçlarýn boyu saksýda hiçbir çiçeðin duvaðý açýk deðil ve hurda alýnýr eski kilime,yenisi verilir sesi kýsa kesiliyor
Evlerin yaþý büyütülmüþ bir diðer eve Ve sokak kedilerinin mart telaþý Burun buruna laflaþan kadýnlar Bütün güzel yemeklerin kokularýný alýp gitmiþler
Tanýdýk bir yüze rastlamak imkansýz Kalabalýk birbirine sahip tren vagonlarý gibi Burun deliklerinden soluyup kimsesizliðe verir O beklen bir merhabayý
Eðri oturup sözüne doðru Fukaralýk kýrký çýkmayan bebeðin belini bükmesine deðinsem Eli aðýr Toplu bir efkar günah çýkarýr
Duaya hiç kibirli deðilim Ýnanç þeklime kör olayým ki Bu þehirde Bu gece içmek lazýmdý adam boyu bir kadehte
Ama Kiraz aðacý yeni çiçek açmýþ Onun içindir ki bu sefer sözümü kýsa kesiyorum Gözleri kapalý Ýstanbul dinleyen ile aramada ki Nesil farkýndan dolayý ikinizden Çok çok özür dilerken bende ki Ýstanbul bu...
25-03-2021 ÝST
Sosyal Medyada Paylaşın:
Şadiye gürbüz(zaralıcan Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.