Sen böyle miydin eskiden
Genç kýzlar sýraya girerdi,
Çeþme baþýnda gezerken.
Köyün yakýþýklý genci,
Güçlü yaðýz delikanlýsý,
Kýr atýna vurdun mu kýrbacý,
Selam alýrdýn herkesten.
Gönül verdi komþu kýzý Hasan’a,
O da köyün bir tanecik güzeli,
Örgülü saçlý kalem kaþlý sürmeli,
Yürekleri gönülden sevdalý,
Gizlice buluþurlardý dere kenarýnda,
Onlara engel olanlarýn inadýna.
Verdiði beyaz gülü takardý saçlarýna,
Nihayet dualarý kabul oldu,
Ýki gönül kavuþtu sonunda,
Üç gün üç gece düðünler kuruldu.
Ayþe mutluydu Hasan’ýn koynunda.
Ýki oðlan bir de kýzlarý oldu.
Erkek çocuðu yoktu soyunda.
Mor salkýmlý evlerine mutluluk doldu.
Refah içinde yaþadý karý koca.
Yýllar kovaladý birbirini,
Vefakar eþini verdi topraða.
Çocuklarýn hiçbiri gelmedi yanýna.
Caným diyen dostlarý çekti ellerini.
Hasan Dede kaybetti her þeyini.
Kimse kalmadý köpeðinden baþka.
Yýðýldýn kaldýn artýk oturduðun taþta,
Reva mýydý yalnýzlýk sana bu yaþta.
Güvendin bir zamanlar varlýðýna,
Þimdi muhtaçsýn bir karýþ topraðýna,
Ormanýn kuytu köþesi yurdun oldu.
Takatin kesildi rengin soldu.
Bu halin insanlara güzel bir ders oldu.
Ülkü Ahýska
Fondaki resim kendi çalýþmam