bir sabahýn seherinde
biniyorum bisikletime
haydi diyorum vakit tamam
gideyim artýk köyüme
deðneðim var elimde
omzumda kýl heybe
belimde su mataram
çekiliyorum böylece
az gidiyorum çok gidiyorum
bir düzlüðü geçiyorum
sonra daðlar çýkýyor karþýma
týrmanýyorum yamacýna
yamaçlar yol veriyor bana
ulaþýyorum doruklara
cancaðýzýma mola versem
azýcýk dinlensem ama
bir köpek geçiyor karþýma
diyor sürüyü korkutma
çoban gürlüyor peþinden
diyor in eþeðimden
iniyorum iki tekerimden
yürüyorum ses etmeden
yurdum zaten yakýnda
çiçekli böcekli yaylada
top kayýnlarýn dibinde
bekliyor kýzgýn deve
diyor hey sakallý adam
örgücüm neden sende
heybeyi veriyorum deveye
azýðým da gidiyor içinde
acýmdan ölmesem bari
yürüyorum diye diye
zümrüt çayýrýn berisinde
ceylan çýkýyor önüme
avcý kýrmýþ bacaðýný
gözleri yaþ içinde
deðneði veriyorum ona
kaç diyorum yakalanma
yolum az kaldý zaten
benim için tasalanma
çayýrda koyunlar kuzular
yaylada atlar taylar
kaldýrmýþlar baþlarýný
sanki beni tanýyorlar
kuzu diyor la-dede
yorgunsun bu hal ne
at þahlanýp kiþniyor
diyor bin hadi üstüme
oturuyorum eyerine
bir türkü de dilimde
kurt da yolu kesmiþ
dönün diyor geriye
iki gözü iki çeþme
tay aðlýyor halime
çaðýrýn diyor kartal gelsin
uçursun dedemi köyüne
uçuyoruz mavi göklere
dalýyoruz bulutlar içine
kanatlarý ýslanýyor kartalýn
düþüyoruz kavi yerlere
sincap hoplaya zýplaya
gelip sokuluyor yakýnýma
ben seni götüreceðim
tutun diyor kuyruðuma
varýyoruz küçük bir çaya
baþýnda bekçi manda
var mý diyor vizeniz
dönün geriye yoksa
tilki fýsýldýyor kulaðýma
sakýn pes etme amca
akþam olunca manda uyur
sessizce geç yurduna
gün batýp karanlýk oluyor
kara zebani uyuyor
küçük çaya sel gelmiþ
vuslat hayal oluyor
ne yapsam ne yapsam
gidip kunduzu bulsam
o da balýk avýna çýkmýþ
acaba nasýl kandýrsam
yatýyorum kýzýlaðacýn dibine
uyku çörekleniyor gözlerime
gece kuþu hoþ sesiyle
iyi geceler diyor la-dede